Kılıçdaroğlu bilmiyor da Erdoğan biliyor mu?

EN şiddetli bir şekilde “Hayır” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun Anayasa değişikliğinin ne getirdiğinden pek haberi olmadığını gördük.

Haberin Devamı

Fakat o da ne!

En şiddetli şekilde “Evet” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan da Anayasa değişikliğinin getirdikleri hususundaki bilgisi pek sağlam değilmiş.

Geçen gün şöyle dedi Cumhurbaşkanı:

“Halka yetki veriyoruz. 100 bin imza ile Cumhurbaşkanlığı seçimi de yapılır, parlamento seçimi de yapılır.”

Oysa... Oysa...

Anayasa değişikliğinde yok böyle bir şey!

100 bin imzayla...

Ne Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılıyor ne de parlamento seçimi!

Kısacası...

En keskin hayırcı da pek bilmiyor, en keskin evetçi de pek bilmiyor.

Ne diyelim?

Allah akıbetimizi hayretsin.


CHP'DEN AÇIKLAMA
DÜN yazdığım “Dostum gaf demişsin ama bu alenen cehalet” başlıklı yazı için CHP’den yazılı açıklama geldi.

Cevap hakkına duyduğum saygı gereği yayınlıyorum:

- Sayın Genel Başkanımız, Anayasa değişiklik teklifinin tümünü ve bu değişiklikle başbakanlığın kaldırılacağını çok iyi bilmektedir.

- Kastettiği şey çoğunluk partisi genel başkanıdır. Sayın Genel Başkanımız, partili cumhurbaşkanının sakıncalarına işaret ederken, Meclis çoğunluğunun başka partiden olması halinde “çoğunluk partisi genel başkanı” ile cumhurbaşkanı arasında doğabilecek çatışmaya dikkat çekmiştir. 

- Bugüne kadar dilimize başbakan ifadesinin yerleşmiş olmasından kaynaklanan bir dil sürçmesiyle söylenmiş bu sözü “cehalet” diye ifade etmek hiç uygun olmamıştır.

- Nitekim aynı yayının içeresinde Sayın Binali Yıldırım’a yönelik olarak “Bir başbakan kendi koltuğunu yok etmek için alanlara çıkıyorsa...” ifadeleriyle de başbakanlığın kaldırılacağını söylemektedir. Ayrıca değişik toplantılarda da başbakanlığın kapatılacağını defalarca söylemiştir.

- Bütün bunlar Sayın Genel Başkan’ın Meclis çoğunluğunun başka partiden olması halinde “çoğunluk partisi genel başkanını” ifade ederken dil sürçmesiyle başbakan dediğinin açık kanıtıdır.

- Ortada cehalet diye tarif edebilecek bir durum olmadığından köşenizde bu açıklamamızı da okurlarınızla paylaşmanızı dileriz.

Bülent Tezcan / CHP Genel Başkan Yardımcısı


BEN DE YAPTIRACAĞIM BU YÜZÜĞÜN BENZERİNDEN
DEVLET Bahçeli, kendi fotoğrafının işlendiği bir yüzük takmış parmağına.

Kılıçdaroğlu bilmiyor da Erdoğan biliyor mu

Bayıldım vallaha.

Acaba nerede yapılıyor?

Kaça mal oluyor?

Bilen varsa haber verebilir mi?

Ben de yaptıracağım da benzerinden.

Fakat yüzüğe işlenen fotoğraf, tabii ki kendi fotoğrafım olmayacak.

O kadar da değil yani.


BİNALİ BEY YANILIYOR
“REDDETMEK, hayır demek insan fıtratına uygun değildir” demiş Başbakan Binali Yıldırım.

Oysa İslam, “Lâ” ile başlar, yani “hayır” ile...

Önce bütün putlara hayır denir, ardından evetler gelir.

Referandumdan bağımsız söylüyorum bunu...

Her ne kadar Binali Bey referandumdan bağımsız söylemese de...


ALMANYA'DAN NEFRETİMİN TEK SEBEBİ
ÜLKELERİNİN sınırlarından iki mülteci az girsin diye...

Ankara’yı komşu kapısı yapıp bizimkilerle her türlü pazarlığa giriştiler ve basın özgürlüğünü falan unutuverdiler ya...

İşte o gün bugündür...

Almanya’ya karşı öyle hınç doluyum ki...

Mevlüt Çavuşoğlu’nun bugünkü hıncı, benim hıncımın yanında sempati gibi kalır.

O derece yani.


'FİLLİ BOYA' REKLAMINI NEDNE ÇOK SEVDİK?
KÜÇÜK kız çocuklarının evlendirilmesine karşı Anadolu’dan yükselen en samimi ve en etkili sesleri bizlere gösterdiği için...

“Kadınlar gülmez” diyenlere sezgisel bir irfanla karşı çıkan Anadolu insanlarının varlığını hatırlattığı için...

“Hamile kadın sokakta gezmez” diyenlere “O zaman göbekli adamlar da sokakta gezmesin” diye cevap veren Anadolu insanını yansıttığı için...

Son zamanlarda epey horlanan, aşağılanan Anadolu insanının aslında nasıl engin bir hoşgörü sahibi olduğunu kanıtladığı için...

Atatürk’ün bu toplumun bir ortak değeri haline geldiğini ve bu toplumda kıymetinin bilindiğini sergilediği için...

Erkeğiyle, kadınıyla... Anadolu insanının en aydınım diyenlerden çok daha aydın olduklarını ortaya koyduğu için...


KADINLARIN BİZDEN İYİ OLDUĞU ALANLAR
BİZİM bildiğimiz üç renk var... Onların bildiği üç bin renk.

Biz derdimizi anlatamayız... Onlarsa bine bin katarak anlatır.

Bizim ağrı eşiği bir parmaktır... Onların ağrı eşiği ise Everest gibidir.

Biz hayatı öğreniriz... Onlarsa hayatı öğretir.

Biz kısa ve acısız yaşıyoruz... Onlarsa uzun ve acılı...

Biz kebapçıyız... Onlarsa salatacı.

Biz har vurup harman savuruyoruz... Onlarsa süper tutumlu...

Biz az kelimeyle konuşuyoruz... Onlarda ise kelime gani...

Biz kazık gibi poz veriyoruz... Onlarsa manken gibi...

Neyse... Neyse... Bu liste uzar gider. Ben en iyisi burada keseyim.


KEŞFETTİĞİM ŞEYLER
GÖKÇE Kılınçer... Muhteşem bir şarkıcı... “Bir Başka Sevgiliyi” şarkısı ile “Bu Kalp Seni Unutur mu” şarkısını çok fena söylüyor.

Meğer Vasfi Rıza Zobu’nun da bir anı kitabı varmış... Hemen daldım kitaba.

Ana kanalların ana haberleri var ya... Türk halkının yüzde 95’i haberleri, hâlâ bu mecradan izliyor. Ona göre.

Kedi sevgisi almış başını gitmiş durumda çok şükür. Sadece bizim apartmandaki kedi nüfusu sekiz...

Haberin Devamı

Yazarın Tüm Yazıları