Vize muafiyeti çantada keklik değil

Türkiye'nin Avrupa Birliği'nden en önemli beklentileri arasında Türk vatandaşlarına Schengen Bölgesi'ne girişte vize muafiyeti sağlanması yer alıyor.

Haberin Devamı

Son AB-Türkiye Zirvesi’nde bu konuda detaylı bir takvim belirlenerek Ekim 2016 tarihinin kayıtlara geçirilmesiyle önemli bir kazanım elde edildi ancak bu konuda “hayalin gerçeğe dönüşebilmesi” için gerçekten çok boyutlu ve ciddi bir performans sergilenmesi gerekiyor. Türkiye üzerinden AB’ye yasa dışı yollarla giriş yapanların kabulü olarak özetlenebilecek Geri Kabul Anlaşması (GKA) bağlamında 72 kriterin Türkiye tarafından karşılanma kabiliyeti süreçte belirleyici rol oynayacak.

AB Komisyonu, Türkiye’nin 2013’te başlayan bu süreçteki performansına ilişkin ilk değerlendirme raporunu geçen yıl yayımladı. İlk yıl olmasına rağmen birtakım kriterlerin uygulanmasında iyi ilerleme sağlandığı ve kriterlerin tamamını karşılama konusunda daha fazla ilerleme sağlama kapasitesine sahip olunduğu AB Komisyonu’nun tespitleri arasında yer aldı.

Haberin Devamı

Türkiye’nin belge güvenliği, göç idaresi, kamu düzeni ve güvenliği, temel haklar, geri kabul ile istatistikler alanında bir yılda kaydettiği performansın değerlendirildiği AB raporunda, 72 kriterin 10’unun hiç karşılanmadığının altı çizilmiş, geri kalan kriterlerin büyük bölümünün ise “iyi bir daha fazla ilerleme perspektifiyle” kısmen tamamlandığı vurgulanmıştı. Türkiye aradan geçen bir yılda teknik açıdan ilerleme sağlamayı sürdürdü. Ancak henüz AB Komisyonu’nun vize muafiyetine yeşil ışık yakacağı aşamaya gelinmesi için oldukça uzun bir yol söz konusu.

AB-Türkiye Zirvesi’nde vize muafiyeti süreci konusunda belirlenen takvim oldukça iddialı. Takvimin en iddialı bölümünü de Haziran 2016’ya kadar Türkiye’nin GKA’yı tam olarak uygular aşamaya gelme taahhüdü oluşturuyor.

Bu taahhüdün ne anlama geldiğini görmek için mevcut şartlardan bazılarına göz atmakta fayda var:

-GKA’nın tüm AB üyelerine yönelik olarak bütünüyle uygulanması (Rum Kesimi de dâhil).

-Rumlara vize verirken Güney Kıbrıs Rum Kesimi ifadesi yerine “Kıbrıs Cumhuriyeti” ifadesini kullanmak.

Haberin Devamı

-Türkiye’nin vize politikası ve mevzuatının AB ile uyumlaştırılması.
-AB müktesebatıyla uyumlu veri içeren biyometrik pasaport düzenlemek.

-Daha modern, etkili ve entegre bir sınır idare sistemi oluşturmak.

-Göç idaresi alanında mevcut yasaların etkili ve kapsamlı şekilde uygulanması.

-Terörle mücadele yasasının revize edilmesi ve AİHM içtihadıyla uyumlu olarak uygulanması.

-Uluslararası mülteci hukukuna uyum sağlanması.
-AB standartları uyarınca kişisel veri koruma mevzuatının oluşturulması.

-Cenevre Sözleşmesine getirdiği coğrafi çekincenin kaldırılması ve uluslararası koruma sağlanması.
-Mülteci statüsü verilen kişilerin kendi kendilerine yetebilmeleri, kamu hizmetlerine erişimi, sosyal hakları ve entegrasyonlarının sağlanması.
-Yasadışı göçün kaynaklandığı ülkeler ile geri kabul anlaşmaları imzalanması.
-Yasadışı olarak kalan veya transit yapan göçmenlerin sınır dışı edilmesi ve AB tarafından iade edilenlerin kalışları ve geri gönderilmeleri için uygun kapasitenin oluşturulması.
-İnsan kaçakçılığı ile etkin mücadele edilmesi.
-Siber suçlar ve terörün finansmanı ile ilgili Avrupa Konseyi sözleşmelerinin imzalanması.

Bu listeyi daha da uzatmak mümkün ama yukarıda saydıklarımız bile “çantada keklik bir durum” olmadığının anlaşılması açısından yeterli.

Haberin Devamı

Konunun sadece teknik boyuttan ibaret olmadığının ve zaman zaman siyasi nitelikli müdahalelere gebe olduğunun da altının çizilmesi gerekiyor. AB, vize muafiyetine giden süreçte Türkiye’yi sıkı denetimde tutacak, bu konuda herhangi bir değişiklik söz konusu değil. Asıl olarak Komisyon tarafından yürütülecek süreçte AB ülkeleri tam müdahil olacak. Bu çerçevede üye ülkelerin uzmanları da devreye girecek. Europol, Eurojust, Frontex gibi ilgili AB ajanslarının uzmanlığına başvurulabilecek. AB Komisyonu, GKA konusunda AB Konseyi ve Avrupa Parlamentosu’na raporlar sunacak. AB adalet ve içişleri bakanları altı ayda bir durum değerlendirmesi yapacak.

Tablonun da ortaya koyduğu gibi vize konusundaki “2016 umudu” ancak gerekli adımların atılmasına ve tabii ki AB’nin mızıkçılık etmemesine bağlı.

Yazarın Tüm Yazıları