Türk milleti bundan rahatsız olmaz

Sedat ERGİN
Haberin Devamı

Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar, ‘‘Hedef gösterilmek isteniyorum’’ diye söze giriyor.Mehmet Ağar'ın kızgınlığı, PKK'ya maddi yardım sağlayan Kürt kökenli işadamları Behçet Cantürk ve Savaş Buldan'ın yargısız infazlarını konu alıyor.

Ağar, isminin bu olaylarla ilişkilendirilmesi konusunda ‘‘Bunlar hiçbir somut delile dayanmayan iddialardır’’ dedikten sonra ekliyor:

‘‘Kaldı ki, ben 20 senedir en tehlikeli terör örgütlerinin hedefiyim. Bana dönük tehdidin bir eksik ya da bir fazla olması beni etkilemez.’’

Ardından ‘‘İçişleri Bakanı olduğum dönemde, 1996 Ağustos ayında yetkilerimi zorlayarak kumarhaneleri kapatma kararını alan benim. Bu işin öncüsü ve lokomotifi benim’’ diye vurguluyor Ağar ve soruyor:

‘‘Bu gibi konularda gebeliği olan biri, buna cesaret edebilir mi?’’

* * *

Bu soruyu şu serzeniş izliyor:

‘‘Konu PKK'ya karşı mücadele etmekse, yapılmayanın değil, yapılanın hesabı soruluyor. Türkiye'de iş yapmamanın bir maliyeti yoktur. Ama bunun da maliyetini biz göğüsleriz.’’

Ağar, Susurluk tartışmalarında devletin suçlanmasına da karşı:

‘‘Bu işte özel mücadele yöntemleri gerekir. Bu yapıldığı için başarıya ulaşılmıştır. Devlet gayri hukuki davranmaz, hata da yapmaz. Ancak şahıslar hata yapabilir. Hukuk devletinde de onun sorulacağı merciler vardır.’’

Ağar, 1994 yılında PKK lideri Abdullah Öcalan'ı öldürmek için örtülü ödenekten 10 milyon dolar para tahsis edildiği yolundaki haberler konusunda ise ‘‘Bu devlet sırrı kapsamında olan bir iştir. Bunu söylemek yanlıştır’’ diyor ve şunları ekliyor:

‘‘Bunlar yapılır edilir, ama belli çerçevelerde değerlendirilir. Bunlar resmi ağızların beyanat olarak konuşacakları konular değildir. Kaldı ki Türk milletinin bu tür çalışmalardan rahatsız olacağını hiç zannetmiyorum...’’

Ağar'ın şu sözlerinde de pek çok merkeze giden eleştiriler yer alıyor:

‘‘Türkiye, dev bir dönemi atlattı. Dev, olağanüstü bir dönemde ağzını açmayanlar, şimdi fetva vermeye çalışıyorlar. Lale Devri'nde fetva vermek kolaydır. Ellerinde hiçbir delil, hukuki dayanak olmadan teori üzerine fetva veriyorlar. Bunu devam eden mahkemelere tesir etmek amacıyla yapıyorlar. Terörle mücadele eden insanları mahkûm etmek için yapıyorlar.’’

* * *

Ağar, Jandarma'nın tartışmanın içine çekilmesine de karşı:

‘‘PKK'ya karşı mücadelede polisi, jandarması, köy korucusu, hem konsept olarak, hem de icraatta bir bütün oluştururlar. Bir bütün olduğu için başarılı olmuştur. Jandarma teşkilatı en uç noktalarda, en zor bölgelerde, son derece büyük fedakârlıklarla görev yapan bir teşkilattır. İçinde yanlışlıklar yapan 3-5 kişi nedeniyle bütün teşkilatı tenkit etmek son derece yanlıştır. Bir jandarma albayı altı sefer güneydoğuya tayine gidiyor. Bu teşkilatın moralini bozmak kimin hakkı?’’

Ağar, Susurluk konusundaki tartışmayı gündem saptırmak olarak nitelendiriyor:

‘‘Türkiye'de yapılacak pek çok iş var. Enflasyonla mücadele bunların başında geliyor. Bunlar yapılmazken sunni gündemle halk unutuluyor. İtalya Dışişleri Bakanı Dini, 'Sevr yeniden tartışılmalıdır' diyor. Alman Dışişleri Bakanı Kinkel, 'Apo ile müzakere masasına oturulması gerekir' diyor. Türkiye'nin gerçek gündemi bunlarken, bizim devleti yıpratmamız ayıptır.’’

Ağar, değerlendirmesini şöyle bitiriyor:

‘‘Ama halk gerçeği görüyor. Kimin devletin milletin menfaatlerini düşündüğünü, kimin şahsi menfaatlerini kullandığını halk çok iyi görmektedir. Son kararı millet verecektir. Kimse Susurluk darbesinin ardına sığınıp kendi yolsuzluklarının üstünü örtmeye çalışmasın.’’














Yazarın Tüm Yazıları