Tamer Karadağlı yerine ben düzelteyim dedim

Beyza’nın Kadınları filmi gündeme geldiğinden beri basın bültenlerinde ve gazete sayfalarında yer alan bir yanlış dikkatimi çekiyordu.

Böyle geldi, öyle gitmesin, araya girmekte fayda var. Beyza’nın Kadınları, Tamer Karadağlı’nın ilk sinema filmi değil.

Hatırlayanlar olacaktır, uzun süre vizyona girmeyi bekleyip, rafa kalkan, Türk-Yunan ortak yapımı bir film vardı. Yunanistan’da izlenme rekoru kırmış, hatta geçen yıl onların En İyi Yabancı Film Oscar aday adayı bile olmuştu. Bir Tutam Baharat’tı (A Touch of Spice) adı. Oyuncuları arasında ise Tamer Karadağlı ve Başak Köklükaya da vardı.

Neymiş yani. Tamer Karadağlı, şimdilerde ilk sinema filmini değil, ikincisini çeviriyormuş.

Konu Bir Tutam Baharat’tan açılmışken onun başına gelenlere de bir göz atmakta fayda var. Warner Bros.’un, gişe kaygısı nedeniyle vizyona sokmadığı Bir Tutam Baharat, Yunanistan’da en çok izlenen film oldu. Türklerle Yunanlılar’ın zevkleri benziyor oysa ki. Yabancı Damat dizisinin Yunanistan’da izlenme rekorları kırmasından belli. Cengiz Semercioğlu’ndan öğrendiğimize göre de Alpha TV Asmalı Konak’ı yayınlamaya başlamış, Kurtlar Vadisi’ni almak için de görüşmeler yapıyormuş. Bir başka Yunan kanalı da Asmalı Konak’ın peşindeymiş. Warner Bros., Yunanistan’da çok iyi bir gişe yapan Bir Tutam Baharat’ı elinde tutmakla ne kadar yanlış bir iş yaptığını anlamıştır herhalde.

Filmi, ortak yapımcısı olan Abdullah Oğuz’a sorduğumda, bir an önce vizyona sokmak istediğini söyledi.

Bir terslik olmazsa ilk gösterimini Antalya Film Festivali’nde yapacakmış.

Yurtdışında çok iyi eleştiriler alan ve gişe rekorları kıran Bir Tutam Baharat’ı merakla bekliyoruz.

N’olur kızmayın ona

Avustralyalı ünlü aktör Russell Crowe’un New York’ta bir otel çalışanına telefon fırlattığı için mahkemeye verildiğini duymuşsunuzdur. Crowe, otel odasından karısını arayamayınca, telefonu duvardan söküp, lobiye inerek resepsiyondaki görevliye fırlatmış, ardından da televizyona bile çıkarak özür üzerine özür dilemişti.

Sonunda beklenen oldu ve taraflar anlaştı tabii. Ama olay çözülmüş gibi görünse de, Crowe eylül ayında mahkemenin yolunu tutmaktan kurtulamadı. Suçlu bulunursa 7 yıla kadar hapis yeme olasılığı varmış.

Böyle bir ceza ihtimal dahilinde görünmüyor elbette. Şu sıralar Russell Crowe’u asıl korkutan, saldırgan davranışı nedeniyle bu yıl Oscar’larda es geçilmek.

Amerika’da bazı izleyiciler ona olan tepkilerini son filmi Cinderella Man’e gitmeyerek göstermişti.

Bunalım yıllarında halk kahramanı olan bir boksörün gerçek yaşam öyküsünü anlatan filmin basın gösterimine giderken, ne yalan söyleyeyim, ben de son derece önyargılıydım Russell Crowe’a karşı.

Ukala, kendini beğenmiş, diyordum içimden, insanları hor gören, sinirine hakim olamayan bu adamı 2,5 saat boyunca izleyecek olmak canımı sıkıyordu.

Filmi izlerken yelkenlerimin suya inmesi uzun sürmedi. Ünlü aktöre karşı olan kızgınlığım yerini hayranlığa ve sonunda hoşgörüye bıraktı. Arada her insan hata yapardı, öyle değil mi?

Russell Crowe, bizde 16 Eylül’de vizyona girecek olan Cinderella Man’de çok sağlam bir oyunculuk sergiliyor. Umarım Akademi üyeleri, pireye kızıp yorganı yakmazlar ve Oscar’larda bu çılgın adamın hakkını verirler.

Havlu ne işe yarar

Otostopçunun Galaksi Rehberi (Hithchiker’s Guide to the Galaxy) filmini izleyenler bana, galakside gezen bir otostopçu için en faydalı malzeme olduğu söylenen havlunun ne işe yaradığı soruyorlar.

Merak etmekte haklılar tabii. Filmde konuyla ilgili açıklamalar kısa geçilmiş. Sinema uyarlamasının yapıldığı kitabı okumuş biri olarak, havlunun nimetlerini kısaca açıklayayım; soğuk gezegenlerde dolaşırken havluya sarınıp ısınabilirsiniz, kumsalı olan bir gezegende üzerinde güneşlenebilirsiniz, bir başkasında üzerine uzanıp, yıldızları seyredebilirsiniz, nehir gezisi yaparken yelken niyetine kullanabilirsiniz, teke tek dövüşte ıslattığınız havlu iyi bir silah olabilir. En tuhafı ise şimdi geliyor; havluyla gözünüzü kapatıp, galaksinin en korkunç canavarından korunabilirsiniz.

Nasıl mı? Bu yırtıcı olduğu kadar aptal olan yaratık siz onu görmediğiniz takdirde, kendisinin de sizi göremeyeceğini sanıyor!

Galakside otostop çekecek olursanız, havlunuzu yanınıza almayı unutmayın.

Beyaz perdeden inciler...

‘Açıkçası sevgilim, umurumda değil!’ (Gone With the Wind-Rüzgar Gibi Geçti, Yön: Victor Fleming, 1939)

Bunu biliyor muydunuz?

Sıra dışı rollerin oyuncusu Johnny Depp, BBC radyosunda, James Dean üzerine bir belgesel sunacak.


Yazarın Tüm Yazıları