Suça teşvik habercilik midir?

REHA Muhtar'ın ‘‘canlı yayında rüşvet’’ vermesini, bir rezilliğin ortaya konulması bakımından olumlu bulanlar var.

Hatta bunların arasında ‘‘hukuk adamı’’ olduğu söylenenler de var.

Ama ben ne yazık ki bu kanaati paylaşmıyorum.

Reha Muhtar'dan yaptığı iş nedeniyle biri rüşvet isteseydi ve Reha Muhtar bunu yayınlasaydı hiç itirazım olmazdı.

Kendisinden rüşvet istenen bir vatandaş Reha Muhtar'a haber verseydi ve bu durumu ibreti álem için görüntülemesini isteseydi, Reha Muhtar da bunu yayınlasaydı, yine bir itirazım olmazdı.

Ya da polisin rüşvet alan bir çeteyi yakalamak için kurduğu bir tuzağa Reha Muhtar'ın kameraları tanıklık etseydi, buna da bir şey söylenemezdi.

Ama Reha Muhtar'ın yaptığı bu değil.

Reha Muhtar 4 ay süren bir operasyon hazırlıyor.

Rüşvet almak gibi bir alışkanlıkları olup olmadığı konusunda hiçbir fikrimiz olmayan iki memura belirli bir iş için avanta teklif ediliyor.

Adamlar da kabul ediyorlar.

Adamlar ahlaksız tamam, peki ya yapılan iş ahlaklı mı?

Yarın da Reha Muhtar'ın adamları hayata küsmüş, borç harç içinde bir adam bulup, adamı 500 bin dolar karşılığında bir cinayet işlemeye ikna ederlerse, müthiş bir cinayet şebekesi mi çökertmiş olacaklar, yoksa suça teşvik ettikleri için suçlu mu olacaklar?

Olayın hukuki yönünü bilmiyorum ama vicdani yönü beni rahatsız ediyor.

Hepsini bir kenara bırakın, program anına gelelim.

Ya o adamlardan biri canlı yayınlanan olay sırasında tabancayı çekip kendini veya Show Haber'in muhabirlerinden birini vursaydı.

Adamlardan birinin eşinin hamile olduğunu öğrendim.

Ya kadıncağız ekran başında çocuğunu düşürseydi.

Ya daha önce Uğur Dündar'ın bir haberinden sonra olduğu gibi adamlardan biri veya bunların eşi veya çocukları utançtan intihar etseydi.

O zaman da bu habercilik biçimini doğru bulanlar olur muydu?

Habercilik ciddi iştir.

Habercilik insanları suça teşvik etmek, suç işletmek, suç ortamı hazırlamak ve sonra da bu tuzağa düşenleri yakalamak değildir. Gazetecilikle alakası olmayan, müthiş komedyen Cem Yılmaz'ın bile farkına olup, her gece hicvettiği bu gerçeği artık Reha Muhtar'ın da anlaması gerekir.

NOT: Reha kardeşim. Yine yayına çıkıp, ‘‘Beni kıskanıyorlar’’ deme. Senin yerinde başkası olsa geçen programdan sonra paçavraya çevrilirdi. Sana kimse bir şey yapmadı. Nedenini bir düşün ve sonra dönüp bana teşekkür et, seni hálá ciddiye almaya çalıştığım için.

Dostça tavsiye


SAKIP Sabancı'nın yanında bir danışmanı var mı bilmiyorum ama toplum gözünde giderek antipatikleştiğini ona birilerinin söylemesi gerekiyor.

Sakıp Sabancı ne zaman önüne bir mikrofon uzatılsa, sürekli ağlıyor.

En kötü durumdaki vatandaş bile onun kadar sızlanmadığı için, millet sinir oluyor.

Aynı Sakıp Sabancı, ortada sosyal bir olay var ise, bu kez de pür neşe kendine has espriler yapıyor. Ağlanıp sızlanmadığı zamanlarda kendisine gıcık olmayanlar da, bu durumuna sinir oluyorlar.

Eğer bir dostu bu uyarıyı okursa, Sakıp Bey'e söylesin, ya biraz daha dengeli davransın, ya da bir süre kameralardan uzak dursun.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?


Vatandaş sözde kamu vakıfları aracılığıyla soyulmadığı zaman.
Yazarın Tüm Yazıları