Siz önce kendinize değer verin ki karşınızdaki de size değer versin

Almanya’dan yazan bu genç kız, “Birlikte olduğum erkek beni sever de, döver de. Bunları bana olan sevgisinden yapıyor” düşüncesindeki genç kızlara seslenmek istemiş. “Önce kendinize güvenin, kendinizi yetiştirin, kendinize değer verin ki, karşınızdaki de size değer versin” diyor.
Ve bu ezik kızların ailelerini suçluyor...

Sorun, o kızların anne babalarında

Canım Feyza Ablam, sana kucak dolusu sevgilerimi gönderiyorum öncelikle.
Artık güneş, kum, sahil, deniz zamanı geldi ya, güzel bir yaz dönemi geçirmeni, sağlık, huzur ve mutluluğun peşini bırakmayan en iyi arkadaşların olmasını diliyorum...
Her gün işe geldiğimde önce bir kahve alıyorum, sonra güne seninle başlıyorum. Bazen öyle mektuplar okuyorum ki, artık dayanamayıp ben de bir yorum yapayım diyorum...
Bir genç hanım arkadaşımız, erkek arkadaşının kendisini çok sevdiğini ama eziyet edip bunalttığını yazmış mesela. Hem de arkadaşı bunu sevdiğinden değil, ÇOK sevdiğinden yapıyormuş!
Aslında sorun nerede yatıyor biliyor musun Feyza Ablam? İşte bu silik, özgüveni eksik, çok sevildikleri için eziyet gördüklerini düşünen kızlarımızın anne babalarında yatıyor.
Hani çocuklarımız bizim mallarımız ya... İstediğimiz gibi, keyfimize göre muamele yaparız. Sonra da “Ben dövüyorum ama yavrularımı çok seviyorum. Biraz sertçe muamele ediyorum ama sevdiğimden. İyiliği için. Hem hangi anne baba evladının kötülüğünü ister canım” deriz.
Asıl kötülüğün başını çeken, bu zihniyete sahip olan anne babalar. Severken içlerinden severler ama döverken koca mahalle duyar!
O yüzden şaşmamak lazım böyle genç arkadaşlarımızın “Acaba beni çok sevdiğinden mi bana böyle kötü davranıyor” diye düşünmesine... Çocukluğundan bu yana başka türlü bir sevgi tanımış mı acaba? Çok acı değil mi ablam?

İÇİNİZDEN GELMEYEN HİÇBİR ŞEYİ YAPMAYIN

Mektubumu, tüm okurlarınıza bir mesaj vererek tamamlamak istiyorum...
Güzel hanımlar, genç kızlar; ilişkilerinizde hiçbir zaman istemediğiniz, içinizden gelmeyen şeyleri yapmayın. Ne istediğinizin, neden istediğinizin bilincinde olun. Önce kendinize değer verin, kendinizi yetiştirin.
Unutmayın; sevdiğiniz adamı elde tutmanın yolu sizin özgüveninizden geçer.
Ortada herhangi bir olumsuzluk varsa, karşınızdakinin hoşuna gitmeyeceğini bilseniz bile fikrinizi açıkça söylemekten kaçınmayın.
Söyleyemiyorsanız, mektup ya da e-mail yazarak duygularınızı dile getirin. Böylece kendinize sahip çıkarak yolunda gitmeyen bir beraberliği kurtarma şansınız olabilir.
Ama silik davranarak, hayatınızı size kötü muamele eden adamın emrine sunarsanız, onun etrafında karşılıksız bir sevgiyle döner durursanız, kaybedersiniz.
Bir erkeğin size saygısız davranışlarını kabul etmiyorsunuz diye ilişkiniz biterse, zaten bitecek olan o beraberliği bir an önce bitirmiş olursunuz ve sonuçta kazanan siz olursunuz.
Bu konu çok derin canım ablam. Daha birçok örnek verilebilir. Önemli olan, bir kadının kendini hiç kimseye körü körüne adamaması.
Rumuz: Güneş/Almanya