Sıcacık bir evim oldu.
Sobanın başında leğende annemle babamın beni birlikte yıkadığı günlerim oldu.
Hasta olunca gece yarısı doktor muayenehanelerine annemin babamın beni taşıdığı, bir keresinde doktorun yanında annemin üstüne kustuğum gecelerim oldu.
Taşındık diye, babamın 5 sene boyunca her gün beni arabayla okula getirip götürdüğü günlerim oldu.
Lisede annemle her akşam “ders çalış”la başlayan kavgalarımız oldu.
Babamın bana seviyorum diye paket paket çikolata taşıdığı günlerimiz oldu. 5 sene boyunca üniversite için Ankara’ya annemin babamın otogardan uğurlayıp otogardan aldıkları yolculuklarım oldu.
Düğünüm oldu, 8 sene önce üniversite için ayrıldığım evden ayrılıyorum diye annem, babam, ben hıçkırarak ağladık.
Her gittiğimde annem yanıma evime götüreyim diye yiyecek koyar. Babam seslenir arkadan “yemek koydun mu, koy da götürsün” der.
Dünkü çocuğun kalleşliği
Kim ne zaman türedi?
Yeryüzünde kendisine insanoğlu diyenlerin geçmişi ne? Kedilerin köpeklerin geçmişi ne?
Gerçek köpeklerin ilk ataları 30-40 milyon yıl önce evrimleşti. Bugünkü köpekler (genetik müdahalelerle oluşturulan ırklar hariç) Bozkurt’un (C. Lupus) alt türleridir.
Köpekler, eski Mısır’da kutsal sayılıyordu.
Kediler ise 5.3 ile 3.6 milyon yıl önce ortaya çıktı ve 9 bin 500 yıldan beri evcilleşen türleri insanoğluyla birlikte yaşadı.
Birlikte yaşadığı insanlara moral verdi, sevgi verdi, insanoğluna zararlı küçük canlıları avlayarak fayda sağladı.
Merhaba Güzin Abla, ben genç bir kadın öğretmenim. Uzaktan eğitim sitesinde ders gruplarından bir öğretmen arkadaşla tanıştım ve bana koçluk yapmaya başladı.
Sadece üzerinde çalıştığımız dersle ilgili sürekli irtibat halindeydik, o süreçte de ben görücü usulüyle nişanlandım. Ama yapamadım ve kısa sürede nişanlımdan ayrıldım.
O uzaktan eğitim sitesinde tanıştığım arkadaşla yakınlaşmaya başladık. O da o süreçte sevgilisinden ayrıldı. Beni canlı olarak görmeden hal ve hareketlerimden, tavırlarımdan etkilenerek bana evlenme teklif etti.
Ben de düşündüm ve ailemle bu durumu konuştum, o genç adamla çok iyi anlaştığımızı söyledim.
Ailem pek sıcak bakmadı. Uzaktan görüştüğümüz için sağlıklı olamayacağını söylediler.
Bir de beni rahatsız eden bir konu var. Konuşmalarımızda hep cinsellik konusunu açıyor. Ben kızınca konuyu kapatıyor.
Onun bu durumunun normal olmadığını dile getirdim, o ise yaşından dolayı ve sürekli sadece uzaktan irtibat halinde olduğumuz için ister istemez cinsellik konusunda sana açmak durumunda kalıyorum diye bir açıklama getiriyor.
Ben 4 yıllık evli bir kadınım. Bu evlilikten 1.5 yaşında dünyalar güzeli bir kızım var. Eşime gelince evlendiğimiz ilk yıl her şey rüya gibiydi. Aslında ailemi karşıma alıp evlenmiştim, bu yüzden bir süre onlarla görüşmedim. Çünkü aramızdaki din farkı nedeniyle ailem eşimi istemedi. Onları dinlemeden evlendim çünkü çok seviyordum.
Bir de eşimle aramda 5 yaş farkı var. Benim ondan büyük olmam bizim için hiçbir sorun yaratmadı bugüne kadar. Fakat gel gelelim asıl konuya…
Eşim ilk zamanlarda benden madde bağımlısı olduğunu büyük bir profesyonellikle gizlemiş.
Biz arkadaşken telefon konuşması yaptığımızda konuşmamıza annesi de dahil olur, bizimle sohbet ederdi. “Oğlum seni çok seviyor” derdi ve güvendim ailesine.
Çünkü daha önceki erkek arkadaşlarım hep gizli kapaklı görüşmek isterdi. Bu yüzden ona güvenmiştim. Fakat en ufak bir tartışmamızda beni dövmeye başladı.
Bir yerimi morartırdı. Bu duruma ailesi, komşularım da şahit olmuşlardı. Yüzümde oluşan morlukları görürlerdi.
Meğerse adam içince bana iyi davranıyor, içmeyince de krizlere girip beni dövüyormuş.
Merhaba Güzin Abla, ben 30 yaşında çocukları olan bir evli kadınım. Yaklaşık 12 senedir evliyim. Evliliğim gün geçtikçe önünü alamadığım mutsuzluklarla ilerliyor.
Eşim çocuklarına karşı iyi bir baba, bunu asla inkâr edemem fakat hiç iyi bir eş değil. Yıllarca eşimin ailesinin, aile içimize müdahalesi ile uğraştım. Sabrım ve terbiyemle saygımı bozmadan üstesinden geldim.
Eşim yıllarca iş beğenmeyip çalışmadı, ne aileme ezdirdim ne de bu konuda baskı yaptım. Hep alttan alıp olumlu yönünden bakmaya çalıştım. Fakat eşimin bazı davranışları onurumu zedeliyor ve artık buna dayanamıyorum. Öncelikle eşimin hiçbir desteğini göremediğim gibi yok sayılıp bir güzel sözden mahrum bırakılıyorum.
En önemlisi de eşim ben yanındayken dahi başka kadınlara hiç çekinmeden bakıyor. Defalarca uyardım, önünü alamadım. O da yetmez gibi sürekli açık saçık videolar izliyor. Onun için de defalarca konuştum, o kadar yüzsüzleşti ki bu durum gözümle görüp elimle gösterdiğim halde kabul dahi etmemeye başladı.
Ayrılırsam çocuklar mutsuz olacak bunu biliyorum. Daha önce bir kere aile evine dönmek istedim çocukların baba diye yakarışlarına, huzursuz olmalarına dayanamadım ki, eşim de pişman olduğunu söyleyerek yeminler etti.
Şu an eşime hiç güvenemiyorum. Ne söylese ne yapsa dahi yalan geliyor. Gördüklerime susup geçmeye çalışsam da beynimden atamıyorum. Uykularım ziyan oldu.
Mesleğim var fakat siz de bilirsiniz ki iki çocuklu bir kadının kendine yeni bir hayat kurması bu maddi durumlarda imkânsız. Ne yapacağımı şaşırmış durumdayım. Ailemle konuşmaya çalıştım fakat benim aldatmak gördüğüm bu durumları ne yazık ki normal karşılanmasını kaldıramıyorum.
Sevgili Güzin Abla, ben 12 yıldır evliyim ve iki çocuğum var. Çalışan, kendi ayakları üzerinde durabilen bir kadınım. İyi ki de böyleymişim, çünkü geçen sene aldatıldığımı öğrendim.
Eşimin kendisinden daha yaşlı ve rahatlıkla söyleyebilirim ki benden çirkin bir kadınla birlikte olduğunu duydum. Ben, kendine çok iyi bakan, dikkat çeken, gösterişli bir kadınım.
Bir gün yakın bir arkadaşım, aldatıldığım konusunda beni uyardı. Araştırdım, soruşturdum ve eşimin görüştüğü kadının kim olduğunu öğrendim. Telefonunu buldum, arayıp konuştum. Kadın “Benim hiçbir sorumluluğum yok. Kocan beni bırakmıyor. Git kocanla konuş” dedi.
Ben de eşimi karşıma aldım ve sordum. Bana açık açık o kadına âşık olduğunu söyledi. İnanamadım.
Arkadaşlarım “Asla boşanma, kocanı o kadına kaptırma” dedi. Annem de aynı şeyi söyleyip durdu.
İhanete uğramak çok ağırıma gitmişti, mücadele etmeye karar verdim. Bu arada kocam elimizde avucumuzda ne varsa o kadına harcıyordu. Kadına yeni bir ev tutmuş, eşyalar almıştı.
Bense hâlâ aptal gibi yuva kurtarma peşindeydim.
1 yıl böyle sürdü. Kocamın ondan vazgeçeceği yoktu.
Eşimle geçen sene ekim ayında evlendik.
Bu evliliği abim onaylamıyor diye ailem istemedi.
Eşim benden 17 saat uzakta farklı bir şehirde yaşıyordu.
Sadece annemin rızasıyla çıkıp yanına geldim, kimseye sormadan evlendim.
Ancak ailesiyle sorunlar yaşamaya başladım. Kayınvalidem, kız kardeşinin benim giyimimi beğenmediğini söyledi ve renkli, cıvıl cıvıl şeyler giymemem için uyardı. Eşim ilk başlarda benden tarafı oldu.
Ancak gel zaman git zaman eşim benden uzaklaştı.
Bir de o süreçte hamile olduğumu öğrendim.
Aklı başındaydı, öylesine ki siyaseti sıkı sıkıya takip eder, fikirler yürütürdü. O tam bir cumhuriyet kadınıydı. Kadıköy Vergi Dairesi’nde çalışmıştı uzun yıllar, maliyeciydi. Oradan da emekli oldu.
Çok da bilgiliydi, çok kitap okur, çok güzel değerlendirmeler yapardı. Kızı için, oğlu için, torunları için çok değerliydi ama benim için hepsinden farklıydı…
Bebekliğimden beri yanımdaydı. Her gün işten çıkınca mutlaka bana gelir, oyuncaklar, çikolatalar taşırdı. Konuşmayı yeni yeni öğrendiğimde bu yüzden ona Malaka Kulata adını takmışım. Anne yarısıydı benim için. Annem için de çok değerliydi, her fırsatta ona koşardı. Annem bir dönemde herkesi unuttu ama onu asla unutmadı.
Bir gün anneannem bana şaka olsun diye “Malike’yi istemiyorum artık gelmeyecek” demişti. Anneannemle bir hafta konuşmadım. Annemden sonra ailemdeki en sevdiğimdi.
Her gün pencereden onun geleceği saatte, sokağın köşesini dönmesini beklerdim. Köşeden göründüğünde ise dünyalar benim olurdu...
Malaka’m geliyordu...
6 yaşımdaydım, evlenmek istedi... Karalar bağladım. Nişanı ve sözü bizim evde yapıldı. Kızamıkçık olmuştum. Bunu bahane edip misafirlerin yanına çıkmak istemedim. Hele evleneceği Hüseyin Bey’e hiç katlanamamıştım.