Sedat Ergin: Oktay: 1991 öncesi farklı mıydı?

Sedat ERGİN
Haberin Devamı

‘SAYIN Türk'ün söyledikleri gerçekdışıdır. Üzülerek söylüyorum, bu görüşleri gerçek bilgilere dayanmıyor. Muhtemelen bürokratları tarafından yanıltılıyor’ diye söze giriyor eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay.

Oktay'ın tepkisine yol açan, Adalet Bakanı Prof. Hikmet Sami Türk'ün ‘‘Bayrampaşa Cezaevi'ne 1991 yılından bu yana girilemiyordu’’ diyerek, 1991 yılını cezaevleri için bir tür milat ilan etmesi.

Bundan 9 yıl önce kurulan DYP-SHP koalisyonunda Adalet Bakanlığı'nı üstlenen Oktay, Bayrampaşa'daki durumun, görevi devraldığı 20 Kasım 1991 tarihinde bugünkünden çok farklı olmadığını söylüyor:

‘‘Bayrampaşa o tarihte de örgütlerin dayanışma içinde egemenlik ve üstünlük sağlama durumunda olduğu bir eğitim merkezi durumundaydı.’’

Oktay, ‘‘Sayın Türk'ün Adalet Bakanı olarak 1991'den önceki koşulları bilmesi gerekir. Ben 1991 öncesinde, örneğin 1989 yılında cezaevlerinin durumunu anlatan bir dizi belge ortaya koyabilirim’’ diye devam ediyor.

Bu belgelerden biri, 13 Nisan 1989 tarihini taşıyor ve sonradan Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı da yapan dönemin Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Uğur İbrahimhakkıoğlu'nun imzasını taşıyor.

Oktay, ‘‘Bu rapor büyük ölçüde bugünkü tabloyu resmediyor’’ diye konuşuyor. İbrahimhakkıoğlu, raporun sonuna ‘‘Kendimi vicdanen ibra etmek için bu raporu hazırladım’’ şeklinde bir not düşmüş.

Raporun ekinde, cezaevlerindeki siyasi mahkûmların örgütlenmelerini düzenlemek amacıyla hazırladıkları ayrıntılı bir tüzük yer alıyor.

Oktay, ‘‘Daha 1989 yılında, benim bakanlığa gelişimden iki yıl önce örgütler cezaevlerindeki yapılanmalarını tüzüğe bağlamışlar’’ diyor.

Oktay'a göre, sorun büyük ölçüde sistemden kaynaklanıyor:

‘‘Bugün cezaevlerindeki koşullar çok eskilere dayanıyor. Çünkü, sistem eskidir ve hantal. Sistem, terör olaylarının olmadığı dönemlere ait, rehabilitasyonu amaçlamayan eski bir anlayışın ürünü. 1991'den önce de bu eski sistem uygulanıyordu, 1991'den sonra da...’’

Oktay, ardından 27 Temmuz 1994 tarihine kadar süren bakanlığı döneminde bu sistemi islah etmek amacıyla yaptıkları çalışmaları anlatıyor:

‘‘Cezaevleri ve infaz sisteminde köklü bir reformun gerekli olduğunu gördüm. Aylarca çalışıp tam 220 maddelik bir cezaevi reformu yasa tasarısı hazırladım. Sonradan bunu 80 maddeye indirdik ve o 1993 yılında geçen yetki yasasına dayanarak, kanun gücünde kararname şeklinde çıkarttık.’’

Oktay'ın anlattığına göre, 17 Eylül 1993 tarihli kararname bugünkü iktidar ortağı ANAP tarafından Anayasa Mahkemesi'ne götürülerek, iptal ettirilmiş.

Dönemin DYP-SHP hükümeti, aynı kararnameyi 18 Mayıs 1994 tarihinde ikinci kez çıkartmış. Ancak ANAP bu kararnameyi de iptal ettirmiş.

Oktay, sözlerini şöyle tamamlıyor:

‘‘O zaman bunu yasa tasarısı olarak Meclis'e gönderdik. Komisyonlarından geçti, Meclis'in gündeminde 6-7 yıl bekledi. Eğer çıkarılmış olsaydı bugün cezaevlerindeki durum farklı olurdu. Eğer siyaset tutarlı olsaydı, kısır, ufuksuz ve günlük olmasaydı, bu sorunlar o zaman biterdi.’’

Görüleceği gibi, bir eski Adalet Bakanı, sorunu cezaevlerinde değil, onu düzeltemeyen ‘‘siyaset’’te görüyor.

Yazarın Tüm Yazıları