Fotoğraflar: iStock Hazırlayan: Cemile Gelgeç
Listenize Mutlaka Ekleyin! 2020 Yılında En Çok Okunan Kitaplar
Her yeni yıla, yeni kitap hedefleriyle başlarız. Yılların eskitemediği klasikler, modern romanlar, kişisel gelişim kitapları ve olmazsa olmaz aşk hikayeleri… Hepsinin yeri ayrıdır ve belki de her cümlesi bize hayata karşı yeni bir bakış açısı kazandırabilir.
Puslu Kıtalar Atlası / İhsan Oktay Anar
Hayatı çocukluğundan beri kütüphanelerde geçen İhsan Oktay Anar, başarılı kalemiyle, neredeyse yazdığı her eseri unutulmazlar arasında yer alıyor. 'Amat', 'Suskunlar' ve 'Puslu Kıtalar Atlası' mutlaka kütüphanenizde yer alması gereken romanlardan diyebiliriz.
Evinde oğlu Bünyamin ile yaşayan, içtiği bir uyku şurubu nedeniyle sürekli uzun uykulara dalan, rüyalarında gördüklerini de bir atlasa yazan Uzun İhsan Efendi’nin hikayesinin anlatıldığı Puslu Kıtalar Atlası’nda ise yazar, muhteşem bir olay örgüsüyle okurları soluksuz okuyabilecekleri bir diyarın içine götürüyor.
Evinde oğlu Bünyamin ile yaşayan, içtiği bir uyku şurubu nedeniyle sürekli uzun uykulara dalan, rüyalarında gördüklerini de bir atlasa yazan Uzun İhsan Efendi’nin hikayesinin anlatıldığı Puslu Kıtalar Atlası’nda ise yazar, muhteşem bir olay örgüsüyle okurları soluksuz okuyabilecekleri bir diyarın içine götürüyor.
Şeker Portakalı / Jose Mauro de Vasconcelos
Çocukluğumuzda güzel izler bırakan Şeker Portakalı’nda, baş kahraman Zeze’nin büyüdükçe yaşadığı serüvenler anlatılıyor. Brezilya edebiyatının klasiklerinden olan bu kitap, Jose Mauro de Vasconcelos’un en ünlü eseri olarak biliniyor. Yetişkinlerin dünyasındaki sınırlamalara hayal gücüyle meydan okuyan Zeze’nin yoksulluk ve umut dolu hikayesi yazarın hayatından izler taşıyor.
Hayvan Çiftliği / George Orwell
İngiliz yazar George Orwell, bildiğiniz gibi '1984' adlı kitabıyla listeleri alt üst etmişti. En az onun kadar başarılı olan Hayvan Çiftliği’nde yer alan karakterler çeşitli hayvanlardan oluşuyor. Bu kitapta yazar, aslında bir peri masalının ardında tarihsel bir gerçeğe değiniyor. Devletler, yönetim biçimleri ve toplulukları sembolik olduğu kadar sade bir anlatımla da ele alıyor. Dünyanın en gerçek ve sıra dışı çiftliğinde dolaşmaya hazırsanız, bu kitabı mutlaka okumalısınız.
Kürk Mantolu Madonna / Sabahattin Ali
Türk Edebiyatı’nda özel bir yeri olan Sabahattin Ali, toplumcu gerçekçi yazarlardan biri olarak anılıyor. En sevilen eserlerinden olan Kürk Mantolu Madonna da Türk Edebiyat tarihinin yapı taşlarından biri diyebiliriz. Romanın baş karakteri Raif Efendi, içine kapanık, melankolik ve bir türlü dış dünyaya uyum sağlayamamış bir karakter olarak karşımıza çıkıyor.
Sevmediği bir kadınla evlenen Raif Efendi, karısı ve çocuklarıyla mutlu bir ailesi olması beklenirken, bir türlü hayatına yön veremez ve başkalarının istediği gibi bir hayat yaşar. Bir gün hiç beklemediği anda aşkı bulan Raif Efendi, ailesi ve aşkı, hayalleri ve gerçeklik arasında sıkışıp kalır. Mutlaka herkesin hayata dair bir çıkarım yapabileceği olağan üstü bir kurguyla yazılmış Sabahattin Ali’nin bu akıcı romanını hala okumadıysanız, bu yıl listenize eklemenizi tavsiye ederiz.
Sevmediği bir kadınla evlenen Raif Efendi, karısı ve çocuklarıyla mutlu bir ailesi olması beklenirken, bir türlü hayatına yön veremez ve başkalarının istediği gibi bir hayat yaşar. Bir gün hiç beklemediği anda aşkı bulan Raif Efendi, ailesi ve aşkı, hayalleri ve gerçeklik arasında sıkışıp kalır. Mutlaka herkesin hayata dair bir çıkarım yapabileceği olağan üstü bir kurguyla yazılmış Sabahattin Ali’nin bu akıcı romanını hala okumadıysanız, bu yıl listenize eklemenizi tavsiye ederiz.
Olağanüstü Bir Gece / Stefan Zweig
Olağanüstü Bir Gece, seçkin bir burjuva olarak yaşamını sürdüren ve gün geçtikçe hayata karşı duyarsızlaşmaya başlayan bir adamın deneyimlerinden oluşuyor. Sürekli at yarışı oynayan karakter, tam hissizleşmeye başlamışken bir gün beklenmedik bir şekilde suç işliyor. Ve bu olayla birlikte hayatında kaybettiği hazları, korkuları ve suçluluk duygusunu, yani yaşama dair olan her şeyi yeniden hissetmeye başlıyor. Hayatında dipleri görmüş birinin, yeniden ruhani uyanışının anlatıldığı roman, eminiz size de bir mesaj verecektir.
Simyacı / Paulo Coelho
'Veronika Ölmek İstiyor', 'Aldatmak', 'Zahir' gibi güçlü eserlere imza atmış Brezilyalı yazar, onu en önemli çağdaş yazarlardan yapan eseri 'Simyacı' ile karşınızda! 1988 yılında çıkan Simyacı, 42 ülkede yayınlandı ve 26 dile dile çevrildi. Büyük bir Doğu klasiği olan Mevlana’nın ünlü Mesnevi’sinde yer alan küçük bir öyküden yola çıkılarak yazılan bu roman, yüreğinde çocukluğunun çırpınışlarını taşıyan okurlar için bir klasik yapıt haline geldi. Mistik bir peri masalına benzeyen bu romanın, dünyanın dört bir yanında bu kadar sevilmesi belki de bu kılavuzluk niteliğinden kaynaklanıyor.
İnsan Neyle Yaşar? / Lev Nikolayeviç Tolstoy
Tolstoy’un tüm zamanların en çok okunan yazarları arasında yer almasının elbette bir sebebi var. Yaşamını insan, aile, din, özgürlük, toplum ve sosyalizme adamış bir yazar olan Tolstoy, bu dönemde yazdığı öykülerde, düzenin neden olduğu insanlık sorunlarını öykülerinde kaleme alıyor. İnancı ve insan sevgisindeki bağı usta kaleminden anlattığı bu eserde, gerçek hayatın, gösterildiğinden farklı bir ahlak anlayışına sahip olduğunu ortaya koyuyor.
Fahrenheit 451 / Ray Bradbury
Ray Bradbury, sadece bilimkurgu yazılarıyla değil, aynı zamanda fantastik edebiyatın da 20. yüzyıldaki ustalarından biri diyebiliriz. Bilimkurguyu edebiyatla başarılı bir şekilde birleştiren Bradbury’nin yayımlandığı anda klasikleşen, distopya edebiyatının dört temel kitabından biri olan Fahrenheit 451 adlı eseri ise başyapıtlar arasında yer alıyor.
Bir Ömür Nasıl Yaşanır? / İlber Ortaylı
Kişisel gelişim alanında, mesleki ve sosyal farklılıklara karşı yol gösterici, yeni bir bakış açısı kazandıran eser, Tarihçi, Akademisyen ve Yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın güçlü anlatımıyla bu yılın en çok okunanları arasında yer alıyor. Hayatı hakkınca ve nitelikli yaşamak gerektiğini savunan Ortaylı kitabını anlatırken, “Cesur olun. Kendinize rahat hissettiğiniz alanın dışında pencereler açın. Farklı dünyalarla ancak böyle tanışırsınız. Ben hep yerimde dursaydım, dünyamı değiştirecek insanları aramasaydım, bugün tanıdığınız ben olmazdım” diyerek, yeni nesle adeta ışı tutuyor.
Semerkant / Amin Maalouf
Amin Maalouf’un 1988 yılında yayımlanmış, uluslararası alanda da oldukça fazla ilgi gören bu romanı birçok dilde karşımıza çıkıyor. Bu eserde, Ömer Hayyam’ın ‘Rubaiyat’ının çevresinde dönen iç içe iki öykü anlatılıyor. 1072 yılında, Hayyam’ın Semerkant’ında başlayan ve 1912’de Atlas Okyanusu’nda biten ya da bitemeyen bir serüven… Bir el yazmasının yazılışının ve yüzlerce yıl sonra okunurken, aynı zamanda onun ve İran tarihinin de öyküsü anlatılıyor. Bolca tasvirin bulunduğu bu eser, Maalouf’un akıcı diliyle birleşince, ortaya mutlaka okunması gereken bir kitap çıkmış diyebiliriz.
Yetenekli Çocuğun Dramı / Alice Miller
Kendimizi dinleme fırsatı bulduğumuz bu yıl, deneyimlerimizden, başımıza gelenlerden ders almayı öğrendik. Çocukluğumuza kuş bakışıyla inen ve derinlerdeki duygularımızı açığa çıkarmamıza yardımcı olan bu kitapla Alice Miller bize kendimizi sorgulamamız için fırsat sunuyor. Aynı zamanda başarılı bir psikoterapist olan yazar, “Deneyimlerimizden ruhsal rahatsızlıklarla mücadele ederken her zaman kullanabileceğimiz çok önemli bir araca sahip olduğumuzu öğrendik. Bu araç tek ve benzersiz olan kendi çocukluk öykümüzün gerçeğini duygusal yönüyle kavrayabilmemiz, duygularımızla ona ulaşabilmemizdir” diyor.
Suç ve Ceza / Fyodor Mihayloviç Dostoyevski
Suç ve Ceza için, hayatı boyunca baskıcı rejime karşı durmuş bir yazar olarak Dostoyevkski’yi yeniden ününe kavuşturan kitap diyebiliriz. Bütün dünyada en çok okunan başyapıt olan Suç ve Ceza’yı okumuş olsanız bile, her yıl yeniden üzerinden geçmeniz, bilgilerinizi tazelemeniz ve Dostoyevski’yi baştan tanımanız için iyi bir fırsat.
Camdaki Kız / Gülseren Budayıcıoğlu
Son zamanların en çok okunan yazarları arasında yer alan Gülseren Budayıcıoğlu, eserini "Bu kitapta her zamanki gibi gerçek bir yaşam hikayesi anlatacağım sizlere. Hep lüks içinde yaşamış ama kaderi daha baştan kötü yazılmış Camdaki Kız ile bir varoş çocuğunun aşk hikayesi bu" cümleleriyle okuyucusuna tanıtıyor. Budayıcıoğlu’nun da dediği gibi, eserin yaşanmış bir hikayeden yola çıkılmış olması, ‘Camdaki Kız’ hakkında merak uyandırıyor.