Görünüşünüz Zarar Görebilir! Vazgeçmeniz Gereken 15 Alışkanlık

İşte vazgeçmeniz gereken 15 alışkanlık...

Saçınızı köklerinden sıktığınızda, gelecekte saç çizgisinin azalmasına ve kelliğe yol açabilir. Saçınızı kurtarmak için at kuyruğunu daha gevşek bağlamayı tercih edin.

Tabii ki kimse sütü tamamen reddetmeniz gerektiğini söylemiyor. Bununla birlikte, aşırı süt tüketiminin tatsız sonuçlarının farkında olmalısınız. Süt, daha aktif bir yağ bezi işlevini tetikleyen androjenler içerir. Gözenekleri tıkayan ve cildin yağlı ve yorgun görünmesine neden olan daha fazla sebum üretir.

Pek çok kişi, tüm yıl boyunca güneş kremi kullanmaya alıştı. Ancak güneş kremi sürerken hâlâ sadece yüzü ile sınırlı kalan sayısız insan var. Dekolte bölgesi ve ellere krem sürmek unutuluyor. Oysa yaşlanmaya karşı en hassas olan bölgeler eller ve dekoltemizdir. Güneş kremi uygularken boyun ve göğüs çevrenizi, ellerinizi es geçmeyin.

Bacaklardaki varisli damarlar, kan damarı sıkışması ve dolaşım bozukluklarının doğrudan bir sonucudur. Bacak bacak üstüne atarak oturmak özellikle kadınlar ve daha da önemlisi hamile kadınlar için son derece zararlıdır.

Bu işlem, saç uçlarının bölünmesine neden olur ve saç bakımında yaygın bir hatadır. Ekstra saç hasarını önlemek için önce saçınızı bir havluyla biraz kurulayın (ovalamayın), ardından fön ile kurutmaya başlayın ve bundan sonra fırçalayıp şekillendirmeye başlayın.

Kaşlarınızı cımbızla şekillendirmeye karar verirseniz akşam yüzünüzü yıkadıktan sonra yapın. Bu şekilde, bakteri girme riskini azaltacak ve kaşların etrafındaki tahrişi önleyeceksiniz.

Saçlar yüksek sıcaklıklara maruz kaldığında (saç kurutma makinesi, saç maşası veya düzleştirici), saç gövdesi içinde küçük kabarcıklar oluşturursunuz. Bu kabarcıklar saçı kuru ve kırılgan hale getirir. Bunu önlemek için kurutucuyu saçtan 15 cm uzakta tutun, ısı koruyucuları kullandığınızdan emin olun ve sıcaklığı orta seviyeye ayarlayın.

Bu kötü alışkanlık kirpiklere zarar verir, kırılgan hale getirir ve dökülmelerine neden olur. Göz altındaki cilde de zarar verebilir; kızarır ve sizi yorgun gösterir.

Bu maddeye biraz şaşırabilirsiniz ancak 2005 yılında Journal of Behavioral Medicine'de yayınlanan bir araştırma, affetme ve fiziksel sağlık arasında bir bağlantı olduğunu gösterdi. Kin beslemeyi bırakamazsanız, görünüşünüze fazladan birkaç yıl eklenebilir! Gerçek şu ki, stres hormonu (kortizol) vücudunuzda birikir. Kilo alımını teşvik eder, kan basıncını ve kan şekeri seviyelerini yükseltir ve sonuç olarak diyabet riskini artırır.

Farkında olmadan sürekli yüzünüze mi dokunuyorsunuz? Bu alışkanlıktan vazgeçmek için ne gerekiyorsa yapın çünkü çok zararlı. Sıklıkla yüze dokunmanın iki büyük etkisi var; erken kırışmaya neden olur ve bunu kirli ellerle yaparsanız enfeksiyon kapabilir, sivilceler çıkabilir.

Cildinize yapabileceğiniz en kötü şey, gün içinde yağlanma ya da parlaklık fark ettiğinizde sık sık pudra ile kapatmaya çalışmaktır. Bu uygulama gözeneklerinizi tıkar ve uzun vadede cilt sorunlarına neden olur. İlle de pudra kullanacağım diyorsanız önce cildinizdeki fazla yağı alın ve sonra uygulayın.

Çantanız şemsiye, ilk yardım çantası, yedek bir çift ayakkabı ve kalın bir kitap dahil olmak üzere ihtiyacınız olan her şeyle doluysa duruşunuz zarar görebilir. Bu yüzden çantayı elden ele geçirmeyi veya bir omuzdan diğerine taşımayı unutmayın. Hatta 'çok acil' olmayan ürünleri çıkarın ve çantanızı hafifletin.

Çok fazla kullanırsanız en iyi krem ​​bile zarar verebilir. Kalın bir krem ​​tabakası uygulamayın - cilt böyle bir maske altında nefes alamaz ve bu nedenle şişliğe, gözlerin altında koyu halkalara ve sağlıksız bir yüz rengine neden olabilir.

Doktorlara göre, bu tür fiziksel aktivitelere karşı fanatik bir tutum, yalnızca cilt yaşlanmasını hızlandırabilir. Hafif bir sabah koşusuysa, tabii ki yararlıdır. Ne demişler; her şeyin fazlası zarar! Sporun bile...

Taze meyve ve sebzeler, serbest radikallerle savaşan antioksidanlar açısından zengindir. Ancak meyve suları çok fazla fruktoz içerir. Şeker molekülleri kan dolaşımından vücudunuzdaki tüm hücrelere gider, yağlar ve proteinlerle bağlanır.

Şeker kollajene bağlandığında, kırışıklık oluşumuna neden olan glikasyon sürecini başlatır. Bunun yerine taze lahana suyuna aşık olun! Yeşil sebzeler en yüksek miktarda antioksidan ve çinko içerir, bu da kırışıklıkları önler.