Filtre Kahve İçmek Zayıflatır Mı, Ne Kadar İçmeli? Filtre Kahve İçmenin Faydaları ve Zararları

Kahve sağlıklı bir içecek olabilir. Hele ki kağıt filtre ile demlendiğinde sizin için daha da iyi olabilir. Norveçli araştırmacılar, 20 ila 79 yaşları arasındaki 508.747 erkek ve kadın hakkında sağlık verilerini topladı ve onları ortalama 20 yıl boyunca takip etti. Katılımcılar ayrıca, kağıttan süzülmüş veya French press veya espresso gibi filtrelenmemiş yöntemlerle demlenmiş içtikleri kahvenin türünü ve miktarını da bildirdiler. İşte kahvenin faydalarına dair The New York Times’a göre önemli bilgiler…

Filtre kahve içmek, hem erkeklerde hem de kadınlarda erken ölüm riskinde yüzde 15'lik bir azalma ile ilişkilendirildi. Ancak kahve filtresiz olduğunda oranlar daha düşüktü: Filtresiz kahve içen erkeklerde yüzde 4, kadınlarda yüzde 9 azalma olduğu gözlemlendi.

Filtre kahvenin, kardiyovasküler hastalık, kalp hastalığı veya felçten daha düşük ölüm riski ile de ilişkili olduğu düşünülüyor. Yapılan araştırmalara göre, en düşük ölüm oranı günde bir ila dört bardak içenler arasında yer alıyor.

Filtrelenmemiş kahve, filtrelenmiş kahveden çok daha yüksek konsantrasyonlarda diterpen adı verilen kolesterol yükselten fitokimyasallar içerir, bu da etkinin en azından bir kısmını açıklayabilir.

Norveç Halk Sağlığı Departmanında kıdemli bir araştırmacı olan yazar Aage Tverdal, kardiyovasküler sağlık üzerindeki etkinin egzersiz veya kilo kontrolü ile karşılaştırıldığında mütevazı, ancak yine de önemli bir etkisinin olduğunu söylüyor.

Tverdal,"Ne tür kahve içerseniz için, kahvenin tadını çıkarın. Eğer uygunsa, özellikle yüksek kolesterolünüz varsa filtre kahve tercih edin” önerisinde bulunuyor.

Filtrelenmemiş kahvenin kolesterol alımını arttırdığı için vücudunuz için zararlı olabileceği doğrudur. Bunun nedeni, kahvenizi kaynatırken tortu ve yağların açığa çıkmasıdır. Sizi endişelendirmesi gereken yağlı kısımlara diterpen denir ve kahvede bulunabilecek 2 çeşit vardır. Kahweol ve kafetol olarak bilinirler. Bu yağlarla ilgili sorun, bağırsaklarınıza girme eğiliminde olmaları ve sonunda vücudunuzdaki kolesterol alımını düzenleyen bir reseptörü bloke etmeleridir. Sonuç olarak, kolesterol artar ve bu ciddi bir sorun olabilir. Filtre kullandığınızda bu tortular ve yağlar filtrelenir ve aslında sorunsuz bir şekilde kahvenizin tadını çıkarabilirsiniz.

Filtre kahvenin kolesterol alımınız ve kalbiniz için faydalı olmasının yanı sıra, belirli kanser türleri söz konusu olduğunda aslında olumlu etkileri olduğu keşfedildi. Şimdiye kadar yapılan araştırmalar, kahvenin antienflamatuar ve antikanserojenik özelliklerinin ağız, karaciğer ve prostat kanserinin ve ayrıca melanomun etkilerini daha düşük bir yüzdeyle etkili bir şekilde azaltmada rol oynadığını göstermiştir. Bunu önleyici bir önlem olarak düşünün, ancak her şeyde olduğu gibi aşırıya kaçamazsınız. Filtrelenmemiş kahve söz konusu olduğunda günde iki fincan idealdir ve en iyisi siyah olarak servis edilir. Bunun nedeni, krema, süt veya şeker ekleyerek tüm faydaları kesiyor olmanızdır. İçtiğiniz kahve türünün farklı derecelerde etkisinin olduğunu da unutmamak önemlidir. Biyoaktif bileşikler, kahvenin nasıl demlendiğine ve kahve çekirdeğinin ne kadar kavrulduğuna göre farklılık gösterir ve elbette ne tür kahve çekirdeğinin kullanıldığı da rol oynar.

Araştırmalara göre, sabah kahvaltısından sonra ve öğlen yemeğinden sonra filtre kahve içmek en fazla verimin alındığı zamanlardır. Akşam veya geceye doğru kahve içmek uyguyu kaçırabileceğinden ve kalp çarpıntısı gibi sorunlar açısından sağlıkçılar tarafından pek önerilmez.

Uzmanlar, herhangi bir sağlık problemi yoksa günlük 1-2 fincan filtre kahve veya Türk kahvesi tüketilebileceğini söylüyorlar. Ayrıca, Focus haber sitesinde yayımlanan bir videoda sağlık bilgileri veren doktor, günde dört bardak kahve içmenin zararsız olduğunu açıkladı. Höllering'e göre kadınlar günde 6 bardak kahveyi zarar görmeden içebilirken, erkeklerde bu miktar Pankreas iltihabına yol açabilir.

Kilo kaybında büyük rol oynayan filtre kahvede klorojenik asit gibi bazı bileşikler vardır. Bir yemekten sonra filtre kahve tükettiğinizde, içinde bulunan klorojenik asit vücutta glikoz üretimini yavaşlatır. Aynı zamanda yeni yağ hücrelerinin üretimi de azalır. Bu işlem, yalnızca kafein ve kolrojenik asit yönünden zengin siyah kahve içildiğinde gerçekleşir.

Filtre kahve, içerisine şeker veya süt eklenmediği sürece zayıflatıcı bir etkiye sahiptir. Özellikle yemeklerden sonra içilmesi yağ oluşumunu engeller. Ayrıca spor, yürüyüşten yarım saat önce içilen kahve, yağ yakımını da hızlandırabilir. Ancak unutmamak gerekir ki filtre kahve de diğer tüm besinler gibi zayıflatmada tek başına etkili değildir.

Her şeyin fazlasının zararlı olabileceği gibi filtre kahvenin de sık ve zamansız tüketimi kalp çarpıntısı, mide ağrısı, uykusuzluk ve tansiyon sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle hangi sıklıkla ve ne kadar filtre kahve tüketebileceğiniz konusunda mutlaka doktorunuza danışmanızı öneriyoruz.