MAHMURE ÖZEL Kaynak Fotoğraflar: iStock, Ingimage
Cildin pH Seviyesi Nedir ve Nasıl Korunur?
Hayatımızın içinde yer alan birçok şey için çok fazla enerji harcıyoruz. İş ve özel hayat arasında denge kurmaya çabalıyor, toplantıların yanında ailemizle zaman geçirmeye çalışıyoruz. Tüm bunların yanında cildimizin de pH seviyesini dengelemeye ihtiyacı olduğunu biliyor muydunuz?
pH seviyesi nedir?
Açılımı, 'potansiyel hidrojen' olan pH, başka bir deyişle, herhangi bir maddedeki hidrojen iyonlarının konsantrasyonunun ölçüsü anlamına gelir. pH değeri kişiye göre, 0 (en asidik) ile 14 (en alkali) arasında değişkenlik gösterir.
Cildinizin pH’ını neden önemsemelisiniz?
Cildinizin asit tabakası çok alkali olduğunda cildiniz hassaslaşır ve kurur. Kolajen seviyenizi yok edebilecek bazı enzimler nedeniyle iltihaplanma ve yaşlanma belirtileri bile yaşayabilirsiniz. Bu genellikle cilt bakım ürünlerinizi çok sık değiştirdiğinizde olur.
Yüksek pH (alkali) değeri olan ürünler kullandığınızda, bu durum cildinizin geçirgenliğini etkiler. Cildinizin geçirgenliği tehlikeye girdiğinde ise, cilt sorunlarına, tahriş edici maddelere ve mikroorganizmalara karşı savunmasız hale gelirsiniz. Yüksek pH seviyesi ayrıca egzaman, akne ve enfeksiyonlara neden olabilir, cildinizin yaşlanma sürecini de hızlandırabilir.
Cilt için en ideal pH oranı nedir? Cildinizin pH değerini nasıl öğrenebilirsiniz?
İdeal olarak cildimiz biraz asidik olmalıdır. Bu nedenle ideal pH seviyesi 5.5 olmalıdır. Bununla birlikte, 4,8 ile 6 arasında bir aralıktaysa sorun değil. Bu, cildinizin bariyer işlevinin aktif olmasını ve sizi tüm toksinlere, bakterilere ve diğer dış etkenlere karşı korumasını sağlar.
Cildin pH seviyesini etkileyen faktörler
Yaş
Yaşlandıkça cildiniz daha alkali hale gelir. Bu da kırışıklıklara, ince çizgilere, pigmentasyona ve diğer sorunlara neden olur.
Yaşlandıkça cildiniz daha alkali hale gelir. Bu da kırışıklıklara, ince çizgilere, pigmentasyona ve diğer sorunlara neden olur.
Sabun kullanmak
Sabunlar, cildinizin pH dengesinin bozulmasının arkasındaki en büyük nedendir. Kalıp sabunların pH seviyesi genellikle 9 civarında olup cildin normal pH'ından çok daha yüksektir. Yüzünüzü sabun ile yıkadığınızda, ardında alkali bir kalıntı bırakır, bu da onu cilt sorunlarına ve hasarlara karşı savunmasız hale getirir.
10
Burun Estetiği Ameliyatı Sonrası
Burun estetiği ameliyatı sonrasında bunlara dikkat etmelisiniz.
Yeme alışkanlıklarınız
Yiyeceklerin cildinizin pH seviyesi üzerinde doğrudan etkisi vardır. Vücudunuzda çok fazla asit olması cildinizi de kötü etkiler. Bu nedenle çok fazla kafein, şeker, hamur işi, işlenmiş tahıllar ve alkol gibi asit sevilerini artıran gıdaları tüketmememiz gerekir.
Cildinizin pH seviyesini nasıl dengeleyebilirsiniz?
Cildinizin pH seviyesini geri kazanmak, bariyer işlevini onarmayı gerektirir. Bu şekilde cildinizin hidrasyon seviyelerini korumaya yardımcı olur ve cildinizi daha parlak tutabilirsiniz. İşte bunun için yapabileceğiniz bazı şeyler…
pH dengeli cilt bakım ürünleri kullanın
Cildinizi seviyorsanız yapmanız gereken ilk şey budur. Yüzünüzü temizlerken sabun kullanmayın ve sert kimyasallar içeren herhangi bir temizleyiciden kaçının. Bunun yerine, pH dengeli cilt bakım ürünleri seçin. Ambalaj üzerindeki tüm bileşenlerden bahsetmeyen herhangi bir üründen kaçının.
Elma sirkesi kullanın
Elma sirkesi, cildinizin pH seviyelerini düzenlemek için mükemmel bir yol olabilir. Ancak yüzünüze uygulamadan önce suyla seyreltin. Yarım bardak elma sirkesini dört bardak su ile karıştırın. İyice karıştırın ve bir sprey şişesinde saklayın. Bu şekilde doğal bir tonik olarak kullanabilirsiniz.
Doğal yağlar kullanın
Yaşlandıkça cildinizin doğal yağlar ve sebum üretme yeteneği azalır. Sonuç olarak, asit tabakası zarar görür ve cildin pH dengesini etkiler. Doğal yağlar, cildinizin nemli kalmasını sağlar ve nem bariyerini yeniden inşa etmenize yardımcı olur. Cildinizi nemlendirmek için jojoba, argan, Hindistan cevizi ve zeytinyağı kullanabilirsiniz.
Asitli gıdaları tüketirken dikkatli olun
Retinoik asit, alfa ve beta hidroksi asitler ve amino meyve asidi gibi bileşenler cildiniz için iyidir ve asit dengesini korumaya yardımcı olabilir. Ancak doğru kullanılmadığında bu asitler cildinizin doğal savunmasına zarar verebilir. Bu asitleri içeren market ürünlerinin çoğu kurallara uygun şekillerde üretilir ve cildinizde kullanımı son derece güvenlidir. Bununla birlikte, cildiniz kurumaya başlarsa ve kırmızı ve hassas görünüyorsa bu, ürünün cildiniz için çok sert olduğu anlamına gelir. Hemen kullanmayı bırakın.
Tropikal antioksidanlar kullanın
Topikal antioksidanlar, cilt hücrelerinizi güçlendirerek düzgün çalışmasını sağlar. Cildinizi çevresel hasarlardan ve stresten korurlar. Özellikle C vitamini kullanmak, cilt pH değerini dengelemede oldukça etkilidir. C vitamini formülasyonları hafif asidik olmasına rağmen, cilt üzerinde güvenle kullanılabilirler, tabii ki aynı anda başka bir asidik ürün kullanmamanız şartıyla.
Yeme alışkanlığınızı değiştirin
Öğünlerinizde ıspanak gibi yapraklı sebzeler ve muz, çilek, karpuz gibi şeker oranı düşük meyveler tercih edebilirsiniz. Bu gıdalar, antioksidan açısından zengin bir içeriğe sahiptir. Cildinizin pH seviyesini etkileyebilecek vücudunuzun asitliğini artırdığı için işlenmiş yiyeceklerden kaçınmalısınız. Bunun yerine, hayatınızda salatalara daha fazla yer açın ve şeker alımınızı azaltın.