Kızlarımız tamam, erkek öğrenciler açıkta kalmasın

GEÇEN cuma günü Gümüşhane’nin Kürtün İlçesi’nde bir bayram havası var.

Nedeni, Aydın Doğan Vakfı’nın bu ilçede temelini atacağı kız yurdu.

Aynı gün içerisinde Kelkit ve Köse’de de kız yurtlarının temel atma töreni de var.

Vakfın bu bölgede yapacağı toplam 5 yurt, 700 kız öğrenciyi barındıracak. Trabzon DHA büro şefi Turgay Mürtezaoğlu ile sabahın erken saatlerinde Kürtün’deyiz.

600-700 metre yükseklikteki ilçeye girerken, tepelere mevzilenmiş ilkokul öğrencileri bayraklarıyla karşılıyor arabaları.

Esas merakla bekledikleri Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener.

Bakanı beklerken tören alanına toplanmış öğrencilerle, öğretmenleriyle konuşuyorum.

4 bin nüfuslu Kürtün’ün geçim kaynağı, fındık, hayvancılık, el sanatları ve "gurbetçilik".

Evlerin yüzde 90’ı sıvasız. Kürtün Cumhuriyet İlköğretim Okulu öğretmenleri öğrencilerin okumayı sevdiğini anlatıyor.

Kitap kampanyaları tutmuş. Okula en son 2 bin 500 kitap bağışlanmış.

"Kütüphanedeki kitap sayısı 7 bini buldu. Okuma giderek yaygınlaşıyor. Burada dershane yok ama öğretmenler gönüllü hafta sonları kurs veriyor" diyen öğretmenlerle sohbet koyulaşıyor.

Amaç çocukları fen liseleri, öğretmen liseleri için yetiştirmek.

Büyük şehirlere burslu giden öğrenciler de oluyormuş.

Tören başladığında Abdüllatif Şener’in tam karşısındaki iki pankart dikkat çekici.

Birinde "Kızlarımız tamam. Erkek öğrenciler açıkta kalmasın" yazıyor.

Diğerinde ise "Sayın Bakanım... Spor salonumuzu arz ederiz..."

Pankartların ikisi de anlamlı.

Erkek öğrenciler aynen kızlar gibi başlarını sokacak bir yer istiyorlar.

Kürtün’deki iki lisenin öğrencileri civardaki 28 köyden geliyor.

Spor salonu talebi de önemli.

4 bin nüfuslu ilçede ne büyüklerin, ne küçüklerin sosyal yaşamlarına yönelik mekanlar var. Düğün salonu bile yok.

ÖĞRENCİLER FRIEDMAN’I ANLADI MI

İlköğretim okulunun bir odası düğün salonuna dönüştürülüyormuş.

Törende konuşan Abdüllatif Şener, 9. Kalkınma Planı’nda eğitimde devrim niteliğinde değişiklik olacağını söylüyor.

Thomas Friedman’ın "Dünya Düzdür" kitabına atıfta bulunarak "Dünya düzleşmiştir. Eğitim geçit vermeyen bu dağları düzleştirir. Önemli olan alacağınız eğitimle, hayallerinizle bu dağları aşmaktır" diyor. Küreselleşmeden, malların dolaşımından söz ediyor.

Kürtün’deki bir markette dünyanın öbür ucunda üretilmiş malların bulunabileceğini söylüyor.

Teknolojiyle, bilimle dünyanın nasıl fethedileceğini anlatıyor.

Şener’in entelektüel içeriği yoğun konuşmasından sonra tören alanındaki öğrencilere sordum:

"Bakanın konuşmasını anladınız mı?"

Bir, iki tanesi, o da öğretmenlerinin araya girmesiyle konuşmadan neler çıkarttıklarını söyleyebildiler.

Büyük bir çoğunluğu anlamamıştı.

Bakan Şener’in konuşması, bırakın sinema salonu, spor salonu bile olmayan ilçenin çocuklarının hayal sınırlarını fazlasıyla zorlamıştı.

Kelkit başarılı olursa Türkiye’ye model olur

GÜMÜŞHANE’ye 2003 sonbaharından beri ilk gidişim.

O dönemde Kelkit’teki Aydın Doğan Meslek Yüksekokulu’nun açılışı nedeniyle yaptığım ziyaret sırasında bir türlü yapılamayan Sadak Barajı gündemdeydi.

Açılışa gelen Başbakan Tayyip Erdoğan, Sadak Barajı’nın 2004 yılında programa alınacağını söylemişti.

O gün bugündür barajdan haber yok.

Ama bölgeye geldiğinizde hep karşınıza çıkıyor.

Yöre halkı "Godot"u bekler gibi Sadak Barajı’nı bekliyor.

Nitekim Kelkit’teki kız öğrenci yurdu açma töreni sırasında Bakan Şener’in karşısındaki pankartta "İş, aş demek Sadak Barajı demek" diye bir pankart var.

Ama Abdüllatif Şener, beraberindeki AKP milletvekillerinin değinmesine rağmen baraja değinmiyor.

Aynı gün, Doğan Organik Ürünler’in Kelkit’teki "Organik Süt Tesisleri"ne ziyarette barajın bölge için nasıl yaşamsal olduğu konuşuluyor.

Doğan Organik Ürünler Genel Müdürü İlhan Başaran Gümüşhane’deki tarım alanlarının büyük bölümünün sulanamadığını anlatıyor.

Başaran, "Sadak Barajı Kelkit’in kurtuluşu olur" diyor.

Bölgeye ilk gelişimden bu yana Türkiye’nin tek organik işletmesi olan çiftlikte ve çevrede büyük değişiklikler olmuş.

Başaran anlatıyor:

"Yöredeki çiftçileri hayvancılığa yönelik yem bitkisini yetiştirmeye teşvik ettik. Bir sonraki aşamada organik süt için büyükbaş hayvan yetiştirmelerine teşvik edeceğiz."

YEM BİTKİSİ GEÇİM KAPISI

2003
yılında yem bitkisi 156 hektarlık alana dikilirken, 2005 yılında bu 1237 hektara çıkıyor.

Çiftçinin 2003 yılında yem bitkisi için aldığı destek 36 bin 171 YTL. 2005’te aldığı destek ise 616 bin 746 YTL.

Yani yem bitkisi bir geçim kapısı olmuş.

Organik süt elde etmek için hayvanların özel yemle beslenmesi gerek.

Ayrıca hayvanlara hormon yasak.

Genetiği değiştirilmiş yemle beslenmesi yasak. Antibiyotik ise yılda bir ya da iki kez verilebiliyor.

2006 yılı için 2 bin 500 ton organik süt planlanıyor.

2007’de 5 bin 200, 2008’de 6 bin ton süt elde edilecek.

Organik sütün tamamını Pınar süt alıyormuş.

İlhan Başaran 70 köyde yem bitkisinin ekilmesi, sağlıklı hayvanın yetiştirilmesi için eğitim verdiklerini anlatıyor:

"1500 metre yükseklikte organik tarım yapıyoruz. Verimli oluyoruz. Ama bu işletmenin esas amacı yöredeki çiftçileri organik süte yöneltmek. Hayvancılık yapan ailelerin 20 ila 25 büyükbaş hayvana sahip olmasını sağlamak. Kelkit başarılı olursa Türkiye’ye model olur."
Yazarın Tüm Yazıları