Keyfinizi kaçıracak bir yazı

HÜRRİYET PAZAR’da okuduğum bir röportaj ve bir yazı, hepimiz için bir motivasyon özelliği taşıyor. Motivasyon sözü yerine yüreklendirme denilebilir.

Birisi Ayşe Arman’ın TAV’ın CEO’su Sani Şener ile röportajı, diğeri de Alp Ulagay’ın En büyük yüzücü nasıl yaratıldı yazısı.

Başarıların bedeli konusunda özellikle genç kuşak, belleğine silinmez biçimde kaydetmesi gereken kutsal kuralları bu iki metinden çıkarabilir.

Eğer bu iki yazıyı atladıysanız, Hürriyet Pazar’ı mutlaka bulup okuyun.

Sani Şener, röportajdan anlaşılıyor ki, edası olmayan, kendini işine adamış önemli bir yönetici.

Yazının başlığı benim nasıl da hoşuma gitti, tahmin edebilirsiniz:

"Öğle yemeğini Papermoon’da yiyen CEO’lardan değilim."

İçinde hafif bir alaycılık taşıyan, "işkolik" kelimesi benim için övgülerin en büyüğüdür. Tatil yapmıyor, emekli olup Göcek’te balık tutmayı hayal etmiyor, örnek aldığı insanlar, Mimar Sinan, Sezai Türkeş, İhsan Doğramacı. "Şantiyede öleyim," diyor.

Ben bu listeyi sanat, edebiyat, müzik dünyasından adlarla zenginleştirebilirim .

Herbert von Karajan, hastayken Mozart’ın Requiem’ini taburede oturarak yönetmişti.

Türk edebiyatında eleştiriyi saygın, etkili bir türe dönüştüren Nurullah Ataç, edebiyat adamlığının 24 saatlik bir iş olduğunu yazmıştı. Her meslek için bu 24 saat ilkesi geçerlidir.

* * *

ALP ULAGAY En büyük yüzücü nasıl yaratıldı’da olimpiyatta yüzmenin ödüllerini toplayan Michael Phelps’i yazıyor.

Yazıdan aldığım bilgiye göre, 365 gün, Noel tatili dahil havuzdaymış.

Antrenörü Bob Bowman da piyano, keman, trombon çalıyor. Boş zamanlarında Bach, Beethoven, Prokofiev icra ediyormuş. Piyano başında bir fotoğrafı da sayfaya konulmuş.

* * *

BİLİYORUM, duyar gibi oluyorum. Bazı okurlarım kızgın kum üstünde (hiç yapmadım böyle bir şey ama klişe söz olduğu için kullanıyorum) bu yazıyı anlamsız bulacaklar. Ağustos sıcağında başka konu mu bulamadın diyecekler.

Çoğunlukla insanlardan en çok duyduğum söz, izin yapamadım, lafıdır. Bugün çalışamadım, bu hafta verimli değildim, diyene rastlamadım.

Şimdi bu üç kişinin (Şener, Phelps, Bowman) durumları acıklı (!) görünebilir.

Tatil yapmıyorlar, sosyal hayatları yok (hele bu sözü hiç algılayamam).

Ben de kongre, kitap fuarı, konferans dışında turistik bir gezi yaptığımı anımsamıyorum.

Çalıştığım, tatil yapmadığım için o kadar mutluyum ki!
Yazarın Tüm Yazıları