Kasap hakları derneği

Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

Bazıları dünkü manşetimize bozulmuş. Tanıdığım, üstelik de yakından tanıdığım birisi soruyor:

‘‘Olur mu böyle manşet...’’

Cevabım kısa ve net.

‘‘Olur olur, bal gibi olur.’’

AKLINIZ NEREDEYDİ

Soru sırası bizde.

‘‘O adam üç öğretmeni ve bir polisi öldürdüğü zaman ne tepki göstermiştiniz?’’

Kayıtlara, zabıtlara, gazete kupürlerine bakıyoruz.

Tek satır yok.

Anlaşılıyor ki, onların hukuk ve hak kitaplarında öğretmen öldürmenin cezası yok.

PKK'lı olmayan insanların katli onların ilgi alanına girmiyor.

İnsan hanesinin karşısında sadece üç heceden oluşan ‘‘Pe-ke-ke’’ kelimesi yazıyor.

Çocuklar öldürüldüğünde ne yaptınız?

Bir şeyler gevelediniz de biz mi duymadık?

Öyleyse biraz daha yüksek sesle konuşun.

Öyle haykırmaya bile gerek yok. Pe-ke-ke'liler öldürüldüğünde çıkan sesiniz kadar konuşun, biz işitiriz. Kulaklarımız çok hassas.

Ama yok...

Şimdi çıkmış, ‘‘Hava korsanını öldürmeden ele geçirmeliydiniz’’ diye ahkâm kesiyor.

Açıklamaya dikkat.

Uçak kaçırma eylemine karşı tek kelime eleştiri yok.

Orada saatlerce ölüm heyecanı çeken insanların ruhlarına kazınan o saatler hakkında tek kelime edilmiyor.

NEYMİŞ

Neymiş?

Arkadaşı öldürmeden yakalamak gerekiyormuş.

Bir elinde el bombası, öbür elinde tabanca, gözü dönmüş bir teröristi canlı yakalamaya çalışacaksın.

Buyur sen gel yakala.

Bu adamları Amerika Birleşik Devletleri'ne staja göndermek lazım.

O korsan bozuntusuna, New York'ta elinde silahla uçak değil, bir araba kaçırma provası yaptırıp, polisin ne yapacağını göstermek lazım.

Bakalım gövdesine kaç tane delik açılıyormuş bir görsün.

Bak şu konuşana...

Adına konuştuğu kulübün adı ‘‘İnsan Hakları Derneği’’...

Ne de güzel yakışıyor.

Orada ecel teri döken 40 masum insanın hayatı sıfır, el bombalı teröristinki ise insan hakları konusu.

İşte dünyada terörizm bu mantık yüzünden bitirilemiyor.

İşte bu kafa terörizmi seralarda yaşatıyor, insanlığın başına bela ediyor.

1970'li yıllarda İnsan Hakları kavramı büyük harflerle yazılırdı.

O hak kavramının hiçbir çifte standardı yoktu.

Çünkü dünyada çifte standarda gelmeyecek tek kavram, insan hakları'dır.

Türkiye'de bu adı taşıyan derneğe bakın.

Son 10 yılda 130'a yakın öğretmen öldürülmüş.

KASAPLAR ALINMASIN

Tek ses yok. Binlerce çocuk, sivil, asker, polis öldürülmüş.

Çıt yok.

Nerede bir Pe-ke-ke'li öldürülürse, arkadaşlar uyanıyor.

Mesleğini en şerefli şekilde yapan kasaplar alınmasın. Sözüm onlara değil.

Ben burada cani anlamında kullanıyorum.

Derneğin gerçek adı sanki İnsan Hakları değil, ‘‘Kasap Hakları Derneği.’’

Adamın muktesebatında üç öğretmen, bir polis cinayeti var.

Yani insan kasabı.

Öldürülen insanlar için fatura yok. Ama insan kasabı için devletten hesap soruluyor.

‘‘Öldürülmeden ele geçirmeliydiniz.’’

İNSAN TARİFİ

Olur, bir defaki sefere teröristten rica ederiz. Bizim İnsan Hakları Derneği buna fena halde kızıyor, lütfen canlı teslim olun, elinizdeki el bombasını patlatmayın deriz.

Bakarsınız nazik bir teröriste düşeriz, o da bizi dinler.

Bu derneği hayretle izliyorum. Bir defa, sadece bir defa da sıradan bir vatandaşın katledilmesi hakkında tek kelime etsinler diye bekliyorum.

Hayır. Pe-ke-ke adını duymadıkça bir türlü uyanamıyorlar.

Adı İnsan Hakları.

Ama insan tarifleri farklı.

İnsan hakları kavramının içine işte böyle ediliyor.



Yazarın Tüm Yazıları