İnsan fani, tiyatro baki

BUGÜN Dünya Tiyatro Günü. Tiyatrocuların salon sorunundan başlayan uzun sorunlar listesini bir yazıda özetlemek mümkün değil.

Ben bugün köşemi üç tane tiyatro bildirisine bırakacağım. Benim yazabileceklerimden çok daha güzelini, çok daha derinini söylemişler.

Uluslararası Tiyatro Enstitüsü (ITI) Türkiye Milli Merkezi Dünya Tiyatro Günü Bildirisi'ni yazan Bozkurt Kuruç, tiyatroyu tanımlıyor ve bir çağrıda bulunuyor:

"Tiyatro; insanı, insana, insanla anlatan bir sanat türüdür ve bu nedenle de bütün dünya bir oyun sahnesidir, tiyatronun ta kendisidir. Tiyatronun bu yapısından hoşlanmayan bazı zihniyet sahipleri tiyatronun varlığını ortadan kaldırmak isteseler de hep kaybetmişlerdir.

Tiyatro sanatının değerini ve işlevini bilen yöneticiler, bireyler tiyatroya bu anlayışla destek verirler ve bu yüzyıllardır hep böyle süregelmiştir.

Yeryüzündeki tüm yönetenler ve yönetilenler!.. Tiyatroyu seviniz, sahip çıkınız, destekleyiniz. Tiyatro kendimize bile söyleyemediğimiz sırları açığa çıkartır, kişiyi arındırır. Unutmayınız!.. Tiyatro, sanatçısı ve seyircisi ile bir bütündür ve gücü de buradan gelir."

Dünya Tiyatro Günü Uluslararası Bildirisi
'ni de, tiyatroya kendini kaptırmış bir devlet adamı, Birleşik Arap Emirlikleri Konseyi Üyesi ve Şarja Emiri H.H. Şeyh Dr. Sultan bin Muhammed el Kasimi yazmış, bildiriyi dilimize Yusuf Eradam çevirmiş. Bakın o da ne diyor:

"Tiyatronun gücü farklı ırklar, farklı etnik gruplar, farklı renkler ve inançlar arasında diyalog kanalları açılmasını da sağlar. Ben böylelikle öğrendim, insanlığın ancak iyilikle yekpare kalabileceğini ve kötülükle de bölünüp darmadağın olacağını...

Tiyatro güzelin kıymetini bilir, hatta hiçbir sanat biçiminin, güzeli tiyatro kadar büyük bir sadakatle yakalayamayacağını bile iddia edebiliriz. Tiyatro, güzelliğin bütün biçimlerini kucaklar, içinde barındırır, çünkü güzeli değerli görmeyen hayatın değerini bilemez. (...)

Bizler faniyiz, sadece fani; fakat tiyatro bakidir, hayatın ta kendisi gibi."

***

Her yıl olduğu gibi bu yıl da bir Dünya Tiyatro Günü Karşı Bildirisi yayınlandı. Ferhan Şensoy'un yazdığı bildiriyi, Amatör Tiyatrolar Çevresi ve bazı özel tiyatrolar ve kültür merkezleri de imzaladılar: Ferhan Şensoy, "27 Mart 2007’de Türkiye Tiyatrosu’nun bildirisi farklı olmak zorundadır. Tiyatromuzun başına örülen çorabın farkında mısınız?" diyor ve ülkemizdeki tiyatro ortamında yaşananlara dikkati çekiyor bildirisinde:

"Amaç açıktır; ya siyasi iktidarın yani emperyalizmin dümen suyunda tiyatro yapılacak ya da gereği yapılacak. Yağma yok! Tiyatro başı dik ve onurlu yoluna devam edecektir. Tiyatroda neyin nasıl yapılacağına tiyatrocular karar verir.

Dünya ve ülkemiz üzerinde oynanan kirli oyunların farkındayız. Bizler, perdelerimizi her zamankinden daha çok bağımsızlık için, eşitlik için, özgürlük için açacağız. Seslerimiz uçuşup gitse de, sözcüklerimiz bilenip kalacak yeryüzünde. Sahnelerimiz barışın ve kardeşliğin çiçek bahçesi olacak.

Ülkemizde, tiyatroya savaş açmış bir anlayış iktidardadır. Savaş karşılıklıdır. Türkiye tiyatrocuları direnecektir. Yalnız olmadığımızı biliyoruz. İzleyiciler, halkaları birleştirip tesbih etme telaşını fark ettiğinde direnişe katılacaktır. Yaşasın direnen Türkiye Tiyatrosu!"

***

BUGÜN gene de tiyatro dünyasına bütün emek verenleri anımsayalım diyorum.
Yazarın Tüm Yazıları