’Halil’in karnı tok olacak, kayak da yapacak’

SARIKAMIŞ’ta, karda terlikle okula giden 11 yaşındaki Halil Uzgaş’ın arkadaşları gibi ’kayak’ öğrenme dileği ve dul annesi Şükran Hanım’ın anlattıkları pek çok okurumuzu etkilemiş...

Ailenin, yardım etmek üzere adres ve telefonunu öğrenmek isteyen okurlarımız o kadar çoktu ki... Ancak bunlardan önce Kızılay Genel Başkanı Tekin Küçükali hemen devreye girmiş, soruna el atmış.

Kızılay’ın Sarıkamış Şube Başkanı’na talimat vererek Uzgaş Ailesi’nin her türlü ihtiyacının karşılanması, hatta sonradan öğrenilen akan çatılarının onarılması talimatını vermiş. Kayak hocası Muzaffer Ergöz’ün Sarıkamış’taki bu durumu bize aktarmasından sonra Kızılay Başkanı Tekin Küçükali’yle konuştuk. "Kimse merak etmesin, bizler yoksulun, fakir-fukaranın arkadaşıyız. Uzgaş Ailesi’nin karnı doyacak, Halil de kayak öğrenecek" dedi.

Küçükali
bir şey daha söyledi: "Eğer bu ve bunun gibi durumlarda şartlı bağış yapmak isteyenler varsa onlara da aracılık ediyoruz."

ILICALI’NIN PROJELERİ

Ailenin durumundan etkilenenlerden biri de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden tanıdığımız geçen dönemin AKP milletvekili Prof. Mustafa Ilıcalı... "Ah bu kayak sporu" diyor. Palandöken ve Sarıkamış’ın önemli kış sporları merkezi olduğunu söylüyor. Bölgenin kalkınmasına ilişkin pek çok proje üretmiş. Bu çalışmalarını ’TBMM’de Beş Yıl’ isimli kitapta toplayan Ilıcalı, 2003’te vekil arkadaşlarıyla İTO’nun koordinasyonluğunda başlattıkları çalışma sonunda hükümetin desteğiyle 2011 Üniversite Kış Oyunları’nın Erzurum’a alındığını belirtiyor. Yarışmalara yeterli sayıda ve yetenekte sporcunun katılmasının sağlanması için kış spor dallarında lisanslı öğrencilere üniversitelere girişte kolaylıklar sağlanması ve sponsor temini konusunda gayret gösterilmesi gerektiğini söylüyor. Ilıcalı, Turkcell Genel Müdürü Süreyya Civil’le yoğun görüşmeleri sonucunda sosyal sorumluluk kapsamında Erzurum’da 700 kişinin çalıştığı bir ’çağrı merkezi’ kurulduğunu, yakın zamanda burada çalışan genç sayısının 1000’e çıkacağını bildiriyor. Eğitimle ilgili birçok projeye sahip çıkan Turkcell’in Kış Olimpiyatları’na sporcu yetiştirilmesi konusunda da yeni bir katkı sağlayacağı inancında olduğunu anlatıyor. Gerçekten kayak sporuna destek vermek Erzurum ve Sarıkamış için büyük hizmet olacak.

İnönü ve Churchill

TÜRK ulusuna ve yüce Atatürk’e hiçbir zaman saygı göstermemiş olan Suudi Krallığı gelip Ankara’da da cibiliyetini kanıtladı. Her Devlet Başkanı’nın yapması gerektiği gibi Anıtkabir’i ziyaret etmedi. AKP iktidarı aldırmadı. 10 Kasım’da Ankara’ya diktiği bayrağını yarıya indirmeyi kabul etmedi; bu da yetmedi, koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanını Oteli’ne ayağına getirdi...

Neymiş? Petrol fiyatları artmış da bunların kasasında dolarlar taşmış... Türkiye’ye yatırım yapma olasılığı varmış... Buna kalmışsak daha iyisi gidip Suudi camisinin kapısında dileniniz...

Olacak iş mi?

10 Kasım günü Cumhurbaşkanı Gül ve protokolde yer alan devlet erkanı daha sonra Misak-ı Milli Kulesi’ne geçti. Gül’ün, krala yaptığı ’saygı’ ile deftere yazdıkları arasında dağlar kadar fark var.

Sağa bak başka, sola bak başka yaz ve konuş... O devletin cumhurbaşkanları ve başbakanları bir zamanlar nice ülke başkan veya başbakanlarını ayaklarına getirmişlerdi... Hiç biri anımsanmıyorsa İnönü’nün, Churchill’i Adana’ya ayağına getirttiği ve tren vagonunda görüştüğü unutulmamalı... Suudi Kralı kim?

Aziz TÜRKKAN

Bağcılar’daki meğer ’kentsel dönüşümmüş’

’BAĞCILAR can yakıyor’ (10.11.2007) başlıklı tapulu, imarlı, iskanlı binaların yıkılacağına dair yazıya, şimdiki belediye başkanı Lokman Çağrıcı’dan önce eski belediye başkanı ve AKP İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık yanıt verdi. "Beni töhmet altında bırakıyorsunuz. Ben görevim sırasında yasadışı işlem yapmadım" dedi.

Kıyıklık şöyle diyor:

"Yazıda bahsedilen Çiftlik bölgesi bir yana Bağcılar’da hiçbir yerinde imarlı, iskanlı, hiçbir yapı yıkılmamıştır. Yapılan işlemlerin tamamı kanunlar çerçevesinde ve planlar doğrultusunda, kamu menfaati dikkate alınarak yapılmaktadır. Bölgedeki tapulama işlemleri 1950 yıllarında yapılmış olup, tapulama ve kadastral parsellerin oluşumu, belediyenin değil Tapu Kadastro Müdürlüğü yetkisindedir. İlgili bölgede iddia edilen kaydırma yolu ile başkalarının hissedar olması gibi olayların temelinde, kadastro tespitindeki yanlışlar, plansız dönemlerde özel ifraz yoluyla yapılan satışlar ve kamuya ayrılan yerlerin satılması gibi art niyetli işlemler bulunmaktadır. Bu hususların belediye ile hiçbir ilgisi yoktur. Tapulamadan kaynaklanan sorunlar da tapu kadastro müdürlüğü tarafından çözümlenmiştir. Bağcılar Belediyesi tarafından ilgili bölgede; kadastral sorunlar sebebiyle imar uygulaması yapılmamıştır. Bu sebeple şahsımın ve belediyenin iddia ve ithamlarla ilgisi yoktur."

15 yıla yakın belediye başkanlığı yaptığını ve bir hukukçu olarak bu kendisine yöneltilen eleştirileri hak etmediğini söyleyen Kıyıklık, yazının yanlış bilgilendirmeye dayandığını öne sürerek, "Çiftlik bölgesinin bir kısmı 5393 sayılı yasaya göre, belediye tarafından ’Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı’ ilan edildiğini" belirtiyor. İlgili yasanın kentin gelişimine uygun olarak eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa etmek, restore etmek, konut alanları, sanayi ve ticaret alanları vs. oluşturmak, deprem riskine karşı tedbir almak amaçlarına matuf olduğunu hatırlatan eski başkan Kıyıklık "Kentsel dönüşümün uygulanmasında anlaşma yolu esastır, şekliyle kanunda bulunan hükmün ve mülkiyetin sonuna kadar korunacağının görüleceği de bir gerçektir" dedi.

Kıyıklı’nın ’kentsel dönüşüm’ ifadesini ne yazık ki semt sakinleri ilk defa öğreniyorlar.
Yazarın Tüm Yazıları