TÜİK’in 2022 yılı Çocuk Araştırması, okul baskısı ve sınav stresinin kız çocuklarında daha fazla görüldüğünü ortaya koydu. Uzmanlar, kız çocuklarındaki bu endişenin toplumsal baskıdan kaynaklandığını belirterek, “Eğitimi çıkış yolu olarak görüyorlar” değerlendirmesi yaptı.
#Kız ÇocuklarıOkul sıralarıyla yeni tanışan öğrencilerin ve onların velilerinin okul hayatına uyum süreci, ‘uyum eğitimleri’ kapsamında başlamışken uzmanlar öğretmen ile veli ilişkisinin önemine dikkat çekiyor. Öğretmen, veli ilişkisinin güven verici olması gerektiğini söyleyen Uğur Okulları Psikolojik Danışma ve Rehberlik & Ar-Ge’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Barış Sezgin “Çocuk, hayatı anne ve babasının gözlerinden görür. Olumlu iletişime tanık olan çocuk, öğretmenine güvenir ve okul kaygısı azalır” dedi.
#Barış SezginBebekler dünyaya geldiklerinde hem fiziksel bakımlarını üstlenecek hem de kendilerini güvende hissetmelerini sağlayacak bir yetişkin ile bağlanma ihtiyacı duyarlar. Genelde anne olan bu yetişkin ve bebek arasında güçlü bir duygusal bağ oluşur. Kurulan bu bağ sayesinde bebekler yaşamın ilk yıllarında huzursuz ve kaygılı oldukları anlarda, annenin varlığı ve teması ile kendilerini sakinleştirebilirler.
#Okul KorkusuMEB’in rehberlik ve psikolojik danışmanlık dışında başka alanlardan mezun olanlar için açacağı ‘rehberlik’ kursları tartışma yarattı. Bu kursa katılanların sadece özel okullarda çalışacağı belirtilse de, alan mezunları uygulamaya karşı çıkıyor. Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Genel Sekreteri Ali Erdoğan, özel okullarda da rehberlik ve psikolojik danışmanlık eğitimi almış öğretmenlerin çalışması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca uygulamanın öğrenciye verilen hizmetin kalitesini düşüreceğinin de altını çiziyor.
#Milli Eğitim BakanlığıBirçok ebeveyn bebek doğmadan kesin kurallar koyuyor. Bazıları “Benim çocuğum kendi odasında kendi yatağında yatacak, öyle zırt pırt kucak istemeyecek” diye tutturuyor, bazıları ise “Ben bebeğimden ayrılmam” diyor. Peki, ama hangisi doğru? Pedagog Gözde Erdoğan ile konuştuk.
#Ömür KurtUzun bir yaz tatilinin ardından açık öğretim öğrencileri dahil, yaklaşık 18 milyon öğrenci için yeni eğitim-öğretim yılı bugün başladı. Resmi ve özel okullarda 600 bin derslikte, yöneticiler de dahil olmak üzere 900 bin 794 öğretmen eğitim veriyor. Bu yıl yaklaşık 1 milyon 136 bin öğrencinin ilkokul birinci sınıfa, 1 milyon 200 bin öğrencinin de okul öncesi eğitim kurumlarında eğitime başlaması bekleniyor. Okula yeni başlayacak minikler yoğun heyecan ve biraz da ‘korku’ içinde. Sadece onlar değil, uzun bir yaz tatilinden sonra tekrar okula dönen öğrencilerde kaygı yaşayabiliyor. Uzmanların bu durumlarda çocuklara yardımcı olabilmeleri için öğretmen ve velilere bazı tavsiyeleri var.
#OkulHaftaya pazartesi ilk ders zili çalacak. Okula yeni başlayacak minikler yoğun heyecan ve biraz da ‘korku’ içinde. Yard. Doç. Dr. Lütfü İlgar, öğretmenlerin okulun ilk günü yapması ve yapmaması gerekenleri anlattı. Prof. Dr. Ayşe Rodopman Arman’ın ise, okula gitmek istemeyen çocukların ailelerine bazı tavsiyeleri var.
#OkulEğitim-öğretimin başlaması ile özellikle küçük çocukların, evlerinde alıştıkları hijyenik ortamdan, mikrobik hastalık risklerinin bulunduğu toplu yaşam alanlarına geçişlerinde sağlık sorunlarının arttığı, okullardaki hoş olmayan durumların ise çocuklarda psikosomatik sorunlara yola açabileceği bildirildi.
Fen bilimleri derslerin amacı öğrencileri günlük ve iş hayatına hazırlamaya çalışmak. Öğrencilerin bu süreçte kazanması gerektiği düşünülen yetkinlikler fen okuryazarlığı olarak tanımlanıyor. Öğrenciler fen bilimlerindeki bilgi, beceri ve duyuşsal özellikleri günlük yaşamda karşılaşılan durumlarda kullanabiliyorsa fen bilimleri eğitimi açısından günlük ve iş hayatına hazır demektir. Fen okuryazarı öğrenciler; temel fen bilimleri konu ve kavramlarını bilir, bilimin ve araştırma sorgulamanın doğasıyla ilgili doğru bir anlayış geliştirip bilimsel yöntemleri, düşünme ve süreç becerilerini günlük hayatta karşılaştıkları sorunların çözümünde kullanabilir. Ayrıca bu öğrenciler fen bilimleri hakkında olumlu duygu ve düşüncelere sahiptir.
#Konuk Yazar“Terapi odasında uzun bir koltuğa uzanılır, herkesin terapiye ihtiyacı vardır, terapi bağımlılık yapar, sorunlarımızın temeli annemizle ilişkimiz…” Bu ve benzeri cümleler psikolojik destek almak isteyenlerin en sık maruz kaldığı cümlelerden… Peki terapi almak isteyen insanların kafasında soru işaretleri oluşturan bu bilgiler ne kadar doğru? İşte terapiyle ilgili doğru bildiğimiz yanlışlar…
#TerapiHerkesin çocuğu çok kıymetli ama bazıları üstün zekâlı/yetenekli de olabilir. Bu çocukları ayırt etmekse her zaman o kadar kolay değil. Gizem ve Gülay bu hafta şu sorulara yanıt arıyor: Çocuk ‘üstün’se onu nasıl yönlendirmeli, aileler nelere dikkat etmeli?
#Gizem CoşkunardaPsikolojik destek almak isteyenler mutluka çevrelerinden bu konu ile ilgili biribirinden ilginç yorumlar almıştır. Yıllardır duyduğumuz bu cümleler terapiye karşı önyargılı olmamızı ve kafamızda bir sürü soru işaretlerinin oluşmasına neden olur. Peki duyduğumuz bu bilgilerin ne kadarı doğru? İşte terapiyle ilgili yıllardır duyduğumuz ve kafamıza kazınan o yanlışlar…
#Terapiİstanbul Üniversitesi’nin kapılarını ziyaretçilere açması tartışma yarattı. Kampusta hatta amfide tanımadıkları kişilerle yan yana gelen öğrenciler ‘güvenlik kaygısı duyuyoruz’ dedi. Üniversite yönetimi ise dün güvenlik tedbirlerinin alındığını ve bu uygulamanın yalnızca hafta içi belirli saatlerde bahçeyle sınırlı olacağını duyurdu.
#İstanbul Üniversitesi