Ahmet Külahçı

AfD’ye yasak tartışması

Almanya’da koalisyon hükümetinin büyük kanadı Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Yeşiller, ana muhalefet Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU/CSU) ve Sol Parti mensubu bazı milletvekilleri, iktidara doğru koşar adım ilerleyen sağ popülist, ırkçı Almanya için Alternatif’in (AfD) yasaklanması için harekete geçtiler.

Merkel’den barış sinyali

Almanya’nın eski Başbakanı Angela Merkel, 17 Temmuz’da 70 yaşına girdi ve doğum gününü en yakınlarıyla birlikte gözlerden uzak sakin bir şekilde kutladı. Ancak Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi’ne (CDU) 18 yıl (2000-2018) genel başkan, Almanya’ya da 16 yıl (2005-2021) başbakan olarak hizmet veren Angela Merkel için partisi özel bir doğum günü düzenlemek istedi. Bunu da en çok CDU Genel Başkanı Friedrich Merz ve parti yönetimi istedi. Nitekim gecikmeli de olsa düzenlediler de.

‘En iyi başbakan’a itirazlar

Geçen hafta sonu ‘En iyi başbakan’ başlıklı yazım yayımlandıktan sonra Almanya’nın farklı kesimlerinde, hatta bazı başka Avrupa ülkelerinde yaşayan okuyucularımızdan telefonla arayanlar oldu.

İsyan hazırlığı

VW kısa adıyla tanınan Volkswagen (Halk otomobili), yıllardır dünya genelinde otomotiv sanayinde ilk sıralarda yer almaktadır. 1936 yılının sonlarına doğru ‘Kaefer’ (Kaplumbağa) olarak bilinin ilk VW’ler sokaklarda görülmeye başladı. Merkezi, Almanya’nın Aşağı Saksonya eyaletinin başkenti Hannover yakınlarındaki Wolfsburg’da olan Volkswagen Group, 17 Avrupa ülkesinde, Amerika, Asya ve Afrika’da 10 ülkede 114 tesiste üretim yapmaktadır.

Z kuşağı gerçekten tembel mi?

Almanya’da son dönemlerde ‘Z kuşağı’ olarak bilinen 1996-2015 yılları arasında doğanlara yönelik ‘tembel’ ve ‘asalak’ suçlamaları artmaya başladı. Federal Çalışma Ajansı eski Başkanı Frank-Jürgen Weise, Almanya’da çalışabilecek durumda olup da uzun süredir çalışmayan 25-45 yaşları arasında 260 bin kişinin bulunduğunu ve bunların ‘Yurttaş Parası’ (sosyal yardım) alarak ‘devletin sırtından geçindiğini’ açıklaması üzerine, gözler ‘Z Kuşağı’na çevrildi.

AfD’ye kerhen destek

AP seçimleri öncesi Mannheim’da gerçekleşen ‘vahşi’ saldırı, maalesef AfD’nin işine yaradı. Aşırı sağcı parti sandıktan ikinci büyük parti çıktı. Yine aynı durumla karşı karşıyayız. Hükümetin ‘sığınmacılar ve uyum politikasını yerden yere vuran’ AfD’nin Solingen’deki saldırı ‘yüzünden’ oy oranını artırmasına kesin gözüyle bakılıyor. Zaten şimdiden bu saldırıyı da seçim malzemesi yapmaya başladılar bile. 

Yalan dünya, yalancı dünya

Yer: Southport. ‘Demokrasinin beşiği’ olarak bilinen İngiltere’nin kuzeybatısında bir kent. Olay: 29 Temmuz’da 17 yaşında bir sapık, 6-11 yaşlarındaki çocukların dans ve yoga kursu gördükleri atölyenin bulunduğu binaya girerek bıçakla önüne gelene saldırdı. 6 ve 7 yaşlarında iki kız çocuğunu öldürürken, çoğu çocuk 11 kişiyi de yaraladı.

Onunla olmaz, bununla olmaz

Her ülkede olduğu gibi Almanya’da da bazı politikacıların bugünden yarına yaklaşım ve söylem değiştirdiklerine, bugün söylediklerini yarın unutuverdiklerine tanık oluyoruz. Almanya’da iktidara talip olan ve başbakanlık koltuğuna göz diken Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Friedrich Merz, geçen yılın sonlarına doğru Yeşiller’le ortaklık sinyalleri verdi.

Dinmeyen ve unutulmayan acılar

Bundan tam 31 yıl önceydi. Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya (KRV) eyaletine bağlı Solingen kentinde aşırı sağcı, ırkçı Neonazi 4 Alman genci, 29 Mayıs 1993’ün ilk saatlerinde Türklerin oturduğu bir binayı benzin dökerek ateşe verip kundakladı. Kısa sürede alevler içinde kalan binada Genç ailesi 5 canını kaybetti, çoğu ağır 17 kişi de yaralandı.

Anılar, anıları canlandırdı

Almanya’nın eski Başbakanı Angela Merkel’in anılarını içeren kitabının bu yıl kasım ayında okuyucuyla bulaşacağını okuyunca, kendimi birden 1990’lı yılların başlarında buluverdim.

Steinmeier’in çağrısı, rahatsız etti

Almanya’nın başkenti Berlin yakınlarındaki Potsdam kentinde aralarında sağ popülist Almanya için Alternatif’li (AfD) bazı politikacıların da bulunduğu Avrupalı aşırı sağcıların geçen yıl 25 Kasım’da bir villada bir araya gelerek Alman vatandaşı bile olsalar milyonlarca yabancıyı, sığınmacıyı, göçmen kökenliyi sınır dışı, hatta bir Afrika ülkesine sürgün etme planları yaptıkları haftalar sonra ortaya çıktı.

Eleştiriye “Ja”, şiddete “Nein”

Almanya’da siyasetçilerin kullandığı dil sertleşti, ortalık gerildi. Siyasetçilere saldırılar da arttı. Önce Federal Meclis Başkan Yardımcısı Katrin Göring-Eckardt saldırıya uğradı. Cuma gecesi de SPD’li AP milletvekili adayı Matthias Ecke tam bir kâbus yaşadı. Bu saldırıların örneklerini ve kötü sonuçlar doğurduğunu (Oskar Lafontaine, Wolfgang Schaeuble) daha önceleri de gördük. Bu yüzden eleştiriye “Ja”, şiddete “Nein” diyoruz.

Baerbock mu Habeck mi?

Almanya’da genel seçimlere daha yaklaşık 1.5 yıl olduğu halde, diğer partilerde de olduğu gibi Yeşiller’de de başbakan adayı arayışı şimdiden başladı. Tabii ilk akla gelen iki isim var. Federal Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile Federal Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck.

O uçakta sadece döner yoktu

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’in devlet uçağında sadece ‘dondurulmuş Türk döneri’ yoktu. Almanya’da yaşayan Türk toplumunun başarılı temsilcileri de vardı. Federal Meclis Başkan Yardımcısı Aydan Özoğuz (SPD) da heyetteydi, CDU milletvekili Serap Güler de. Kültür, sanat, işletmeci, işveren, siyaset çevrelerinden Türkiye kökenli konuklar da vardı. Yazar Dinçer Güçyeter, aktör-yazar Adnan Maral, DHL Express Deutschland Genel Müdürü Mustafa Tonguç, Hannover Anakent Belediye Başkanı Belit Onay da konuk listesindeydi.

Almanya ile yeni sayfa mı

Hafta başından bu yana Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier’in Türkiye ziyaretini konuşuyoruz. Ziyaret ‘döner’le başladı, ‘döner’le bitti.

Hürriyet Alman Cumhurbaşkanı’nın uçağında... Sirkeci’ye sembolik ziyaret

Almanya Cumhurbaşkanı olarak Türkiye’ye ilk ziyaretini yapan Frank Walter Steinmeier’in uçağına davet edilenler arasında Hürriyet Berlin Temsilcisi Ahmet Külahçı da vardı. Steienmeier’in ilk durağı, 60 yıl önce Türk işçilerin trenlerle Almanya’ya gittiği İstanbul’daki Sirkeci Garı oldu.

GEL DE İNAN!

“Alles für Deutschland” (Her şey Almanya için). Bu, Nazi döneminde Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi’nin (NSDAP) kullandığı bir söylemdir. Bu, Hitler döneminde kahverengi gömlek giydikleri için ‘Kahverengi Gömlekliler’ olarak bilinen ‘SA’ kısa adıyla tanınan ‘Sturmabteilung’ (Fırtına Bölüğü – Birimi) mensuplarının kullandığı bir söylemdir.

Doğru politika, yanlış politika

İran’ın İsrail’e İHA ve füze saldırısı üzerine gözler Almanya’da yeniden eski Başbakan Angela Merkel ile yıllarca Federal Dışişleri Bakanı olarak görev yapan şu andaki Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’e çevrildi. “Almanya’nın bal mumu gibi yumuşak İran politikasının iflas ettiği ortaya çıktı” denildi.

Hükümete güven diplerde

Merkezi Almanya’nın Gütersloh kentinde bulunan Bertelsmann Vakfı tarafından yapılan bir kamuoyu yoklamasına bakıyorum. Almanya’daki 18-30 yaş grubunun yüzde 59’u demokrasiye güven duyuyor. Aynı yaş grubunda Avrupa Birliği’ne (AB) güven ise yüzde 62’yi buluyor.

Şimdi de ışıklandırma sancısı

Daha önceleri de yazdım... İşte yine yazıyorum... Şu ‘bizim Almanları’ anlamak kolay değil. Hem de hiç kolay değil. Hatta zor. Hem de çok zor. Zaman zaman ise imkânsız.

Tek suçları göçmen olmaktı

BUNDAN tam 4 yıl önceydi.Tobias R. isimli ırkçı bir Alman, 19 Şubat 2020 akşamı Hessen eyaletinin başkenti Wiesbaden yakınlarındaki Hanau kentinde 4’ü Türkiye kökenli 9 göçmeni katletti.Bu insanların ‘tek suçları göçmen kökenli olmalarıydı’.

Kiminle? (Mit wem?)

Siyasette, yıllarca Türkiye’nin başbakanlığını ve cumhurbaşkanlığını yapan Süleyman Demirel’in “Dün dündür, bugün bugündür” söylemi geçerlidir her yerde. Almanya’da da öyle... Daha geçen yıl eylül ayında ana muhalefetin büyük kanadı CDU Genel Başkanı Friedrich Merz, SPD’li Başbakan Olaf Scholz’a “Yeşiller’i hükümetten kovun, şu sığınmacı sorununu birlikte çözelim!” önerisinde bulundu.

Tüzüğü bir kerecik ihlal etsek ne olur?

Almanya’da aşırı sağa ve sağ popülist AfD’ye karşı ülke genelinde düzenlenen gösterilere katılım artarken, son dönemlerde aşırılarla iş birliği tartışmaları da yeniden gündeme geldi.

AfD’nin ‘Dexit’ inadı

Aralarında sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) partili politikacıların da bulunduğu Alman aşırı sağcıların başkent Berlin yakınlarındaki Potsdam kentinde bir villada buluşarak ülkede yaşayan milyonlarca göçmen kökenliyi sınır dışı etme ‘Tersine Göç’ (Remigration), hatta bir Afrika ülkesine sürgün etme planlarına tepkiler artarken, şimdi de ‘Dexit’ (Almanya’nın Avrupa Biriliği’ni (AB) terk etmesi) gündeme geldi.

Avrupa’dan yine çifte standart

Antalyaspor’un İsrailli futbolcusu Sagiv Jehezkel’in sakatlığından dolayı bileğindeki ‘100 days’ (100 gün) ve ‘07.10’ yazılı Davut Yıldızı amblemli bandajın ekranlara yansıması üzerine gözaltına alınması, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılması ve özel uçakla İsrail’e dönmesi, Alman medyasında da yankı buldu. Bunun yadırganacak bir yönü yoktur. Çünkü bu, gazeteler, dergiler, televizyonlar ve radyolar, sosyal medya için de bir haberdir.

Almanya iyice karamsarlaştı

Evet... Bir yılın daha sonuna geldik... Sancılı ve sıkıntılı, acı dolu bir yıldı... Rusya’nın Ukrayna’da sürdürdüğü savaş, Hamas’ın İsrail’e saldırısı üzerine İsrail’in Gazze’de giriştiği bombalı katliam... Türkiye’de on binlerce insanımızın yaşamını yitirdiği deprem felaketi... Enerji krizi... Enflasyon, fiyat artışları...

Çamur atılanlar ne olacak?

SPD, Yeşiller ve FDP’den oluşan koalisyon hükümeti, Almanya’nın bir refah ülkesi olarak kalabilmesi için yaşlanan nüfusu da göz önünde bulundurarak Alman Vatandaşlık Yasası’nda köklü bir reforma gidilmesinde kararlı bir tutum sergiledi. Eylül ayında Bakanlar Kurulu’nda kabul edilen ‘Modern Vatandaşlık Hakkı Yasa Tasarısı’, perşembe günü Federal Meclis’te tam 90 dakika tartışıldıktan sonra Federal Meclis İçişleri Komisyonu’na havale edildi.

Muhalefetin erken seçim hayali

Dünyanın çeşitli kesimlerinde olduğu gibi Almanya da Kovid-19 belası yüzünden çeşitli alanlarda yaşanan krizi atlatmadan, Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı ve hâlâ süren savaş nedeniyle karşı karşıya kaldığı enerji krizini atlatmak için mücadele verirken, şimdi de ‘devlet krizi’ ortaya çıktı.