Steinmeier’in çağrısı, rahatsız etti
Güncelleme Tarihi:
Almanya’nın başkenti Berlin yakınlarındaki Potsdam kentinde aralarında sağ popülist Almanya için Alternatif’li (AfD) bazı politikacıların da bulunduğu Avrupalı aşırı sağcıların geçen yıl 25 Kasım’da bir villada bir araya gelerek Alman vatandaşı bile olsalar milyonlarca yabancıyı, sığınmacıyı, göçmen kökenliyi sınır dışı, hatta bir Afrika ülkesine sürgün etme planları yaptıkları haftalar sonra ortaya çıktı.
Cumhurbaşkanı Steinmeier, “Demokrasinin değerini bilmezlere, demokrasiyi küçümseyenlere haddini bildirmek hepimizin elindedir” dedi.
“Ve hepimizin, kadın erkek politikacıların, tabii kadın erkek vatandaşların demokrasimizi korumak gibi bir sorumluluğumuz vardır” dedi.
Anayasa düşmanlarının demokrasiyi yok etmek istediklerine dikkati çekerek, “Demokrasi, düşmanlarına karşı dayanıklı olmalı. Demokratik özgürlük hakları, asla özgürlük ve demokrasinin devre dışı bırakılması için istismar edilmemelidir. Biz onlardan gelen bu tehlikeyi göz ardı edemeyiz” dedi.
“Bu ülkede, demokrasi başta olmak üzere başkalarının özlemini çektiği çok şey gerçekleşti. Her seçmenin oyunu kullanırken bunu hatırlamasını arzu ediyorum” dedi.
Ve Cumhurbaşkanı Steinmeier, Almanya’da sağduyulu herkesi, demokrasi sevdalılarını, aşırı sağa, isim vermeden sağ popülist AfD’ye karşı mücadele verme çağrısında bulundu.
Daha önceki aylarda yapılan kamuoyu yoklamalarına göre sağ popülist AfD’nin Almanya’da ‘ikinci güçlü parti’ konumuna yükselmesinden endişe duyduğunu gizlemeyen Steinmeier, “Biz demokrasimizin arkasındayız. Biz bu Almanya’yı savunuruz. Biz aşırı fare avcılarının bu ülkeyi kırıp dökmelerine izin vermeyiz” açıklamasında da bulunmuştu.
BU SÖZLER RAHATSIZ ETTİ
İşte Almanya Cumhurbaşkanı’nın bu sözleri, sağ popülist AfD’lileri rahatsız etti.
AfD Eş Başkanı Tino Chrupalla, Steinmeier’i ‘partili’ olmakla, ‘parti tutmakla’ suçladı.
Churupalla, SPD’nin eski üyesi olan Cumhurbaşkanı Steinmeier’in ‘bir SPD’li gibi davranmamasını’ arzu ettiklerini söyledi.
AfD Eş Başkanı Alice Weidel de, Cumhurbaşkanı Steinmeier’i kendilerine ‘fena iftira atmakla’ suçladı.
“Ama size şunu söyleyebilirim ki, bu bize zarar vermeyecek, aksine bizi güçlendirecektir” dedi.
AfD Sözcü Yardımcısı Stephan Brandner de aşırı soldan geldiğini ileri sürdüğü Cumhurbaşkanı Steinmeier’i bir türlü vazgeçemediği sol politikayla toplumu bölmek istemekle suçladı.
Almanların yüzde 47’sinin kendilerini Steinmeier’in temsil etmediği hissi taşıdığını ileri sürerek, “Benim için Almanya’nın bir cumhurbaşkanına ihtiyacı olup olmadığı soru işaretleriyle doludur. Olsa bile cumhurbaşkanını halk seçmelidir” bile dedi.
DEMOKRASİDEN YANA
Cumhurbaşkanı Steinmeier ‘partili’ değil, demokrasiden yanadır.
Demokrasi sevdalısı ve demokrasi savunucusudur.
Onun görevidir bu...
Ancak Cumhurbaşkanı Steinmeier yalnız değildir.
Almanya’da Katolik Kilisesi de Protestan Kilisesi de AfD konusunda Steinmeier gibi düşünmektedir.
Hatta isim vermekten de çekinmemektedir.
Alman Katolikler Merkez Komitesi Başkanı Irme Stetter-Karp, “AfD’de aktif olarak yer almak Hıristiyanlığın temel değerleriyle bağdaşmaz” diyerek, sağ popülist AfD’ye destek verenlerin fahri de olsa kiliselerde çalışmalarına izin verilmeyeceğini ilan etti.
Bavyera’da Katolikler Eyalet Komitesi, AfD üyelerine kiliselerde fahri angajman göstermelerine bile izin verilmemesi kararı almıştır.
AfD üyesi oldukları saptananların görevlerine son verilmesini de karara bağlamıştır.
Alman Papazlar Konferansı Başkanı Georg Baetzing de geçen yıl verdiği bir demeçte, AfD’nin politikasının Hıristiyanlığın insanlık anlayışıyla bağdaşmadığının altını çizerken, “İnsanlar AfD’ye başkaldırmalıdır” dedi.
Hatta Katolik papazlar, “AfD Hıristiyanlar için seçilebilir değil” kararı bile almıştır.
Almanya’nın en büyük sosyal hizmet kurumlarından olan Protestan Sosyal Hizmetler Birliği (Diakonia-Diakonie) AfD için angajman gösterenlere kapıyı göstermiştir.
Diakonie Başkanı Rüdiger Schuch, “AfD için angajman gösteren bizi terk etsin” demiştir.
“Kim AfD’ye oy verirse bizde ve bizimle çalışamaz” açıklamasında bile bulunmuştur.
Bunları hiç şüphesiz Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’e suçlamalarda bulunan AfD’li yöneticiler de duydu.
Ama nedense hiçbirinin de gıkı çıkmadı...