Eleştiriye “Ja”, şiddete “Nein”

�

ALMANYA’da politik ortamda son dönemlerde ciddi bir gerginlik yaşanmaya başladı. Politikacıların karşılıklı eleştiri ve suçlamaları sırasında kullandıkları dil sertleşti. Sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) yandaşı aşırı sağcıların diğer partilerin düzenledikleri etkinlikleri sabote etmek için her türlü yola başvurmaktan çekinmedikleri açık bir biçimde görüldü.
Almanya’da partiler ve politikacılar, 9 Haziran’da yapılacak Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerine paralel olarak birçok eyalette gerçekleşecek yerel seçimler ile 1 Eylül’de Saksonya ve Thüringen’de, 22 Eylül’de de Brandenburg’da yapılacak eyalet parlamentosu seçimlerine hazırlanırken saldırılar da arttı.
Demokratik hukuk devletlerinde partilerin de politikacıların da birbirlerini eleştirmeleri, suçlamaları doğaldır.
Bunun yadırganacak bir yönü yoktur.
Ancak farklı alanlarda ve konularda görüş ayrılıkları yaşansa da özgürlükçü, demokratik hukuk devletlerinde yaşamın her alanında olduğu gibi politikada da şiddete yer olmamalıdır.

KORKU DOLU ANLAR
Önceki hafta sonu Brandenburg eyaletine bağlı Lunow-Stolzenhagen beldesinde düzenlenen bir yerel seçim etkinliğine katılan Federal Meclis Başkan Yardımcısı Katrin Göring-Eckardt (Yeşiller), korku dolu anlar yaşadı.
Yeşiller’in etkinliğini protesto eden bir gruptan ayrılan iki kişi, ellerinde bira şişeleriyle Göring-Eckardt’ın içinde bulunduğu makam arabasının üstüne çıkarak ön ve arka tarafına oturup aracın hareket etmesini engellediler.
Her ne kadar “Ben korkak biri değilim” dese de polis müdahale edip sarhoş protestocuları otomobilden uzaklaştırıp hareket etmelerini sağlayıncaya kadar Katrin Göring-Eckardt korku dolu anlar yaşadı.
Dresden’de ise SPD’li AP milletvekili adayı Matthias Ecke tam bir kâbus yaşadı.
Saksonya’da SPD’nin lider adayı Ecke, akşam geç saatlerde Dresden caddelerine seçim afişleri asarken, görgü tanıklarının ifadelerine göre 17-20 yaşlarında 4 kişinin saldırısına uğradı.
Aşırı sağcı olduklarından hareket edilen saldırganlar, SPD’li politikacıyı hastanelik edinceye kadar dövdükten sonra olay yerinden kaçarak izlerini kaybettirdiler.
Matthias Ecke ise hastaneye kaldırılarak ameliyat edildi.

İKİ BUKET ÇİÇEK, BİR BIÇAK
Almanya’da daha önceki yıllarda daha beter, daha korkunç saldırılara tanık olduk.
3 Ekim 1990 tarihinde iki Almanya’nın resmen birleşmesinden sonra ‘Birleşik Almanya’da 2 Aralık 1990’da yapılan ilk genel seçim öncesiydi.
Partiler, 1990 yılının ilk yarısında seçim kampanyasına başlamışlardı.
CDU/CSU’nun başbakan adayı 8 yıldır koltuğunda oturan Helmut Kohl, SPD’nin başbakan adayı da onun koltuğuna göz diken Saarland Eyalet Başbakanı Oskar Lafontaine’di.
Oskar Lafontaine, 25 Nisan 1990’da sonradan Almanya Cumhurbaşkanı olan dönemin SPD’li Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Eyalet Başbakanı Johannes Rau ile birlikte Köln-Mülheim’da bir seçim kampanyasına katılmıştı.
Akşam saat 20.45’e doğru seçim kampanyası bittiğinde elinde iki buket çiçekle beyaz giysili bir kadın, Lafontaine ve Rau’nun bulunduğu sahneye doğru ilerledi.
Buketlerden birini Rau’ya verdi, diğerini de Lafontaine’e.
Lafontaine’den beraberinde getirdiği albümüne bir imza atması ricasında bulundu.
Beyaz giysili kadın, beraberinde getirdiği 30 cm. uzunluğundaki bıçağı, imza atan Lafontaine’in boynunun sağ tarafına sapladı.
Lafontaine yere yığılırken, saldırgan kadın gözaltına alındı.
Şah damarına milimetreler kalan Oskar Lafontaine, ölümden kıl payı kurtuldu.
Paranoid şizofren olduğu saptanan saldırgan kadın da bir psikiyatri kliniğine kapatıldı.
Seçimleri yine CDU/CSU’nun adayı Helmut Kohl kazandı ve Oskar Lafontaine 1985 yılından beri oturduğu Saarland Eyalet Başbakanlığı koltuğuna döndü.

O SALDIRGAN DA KLİNİĞE YATTI
12 Ekim 1990 tarihinde de CDU’lu Wolfgang Schaeuble, seçim bölgesi Freiburg yakınlarındaki Oppenau’da silahlı bir saldırıya uğradı.
Seçim kampanyasına katıldığı bir birahaneden saat 22.04’e doğru ayrılırken kendisine yaklaşan bir saldırgan tabancasını çekip Schaeuble’ye iki el ateş etti.
Omurgasına isabet eden kurşunlar nedeniyle belden aşağısı felçli kalan Wolfgang Schaeuble, ömür boyu tekerlekli sandalyeye mahkûm oldu.
Ruh hastası olduğu saptanan saldırgan ise süresiz olarak bir kliniğe sevk edildi.
Ailesi “Politikayı bırak” dediği halde Schaeuble vazgeçmedi.
Helmut Kohl döneminde 1989’da üstelendiği Federal İçişleri Bakanlığı görevini 1991’e kadar sürdürdü.
1991-2000 yıllarında CDU/CSU Federal Meclis Grup Başkanlığı, 1998-2000 yıllarında CDU Genel Başkanlığı yaptı.
Merkel döneminde 2005-2009 yıllarında Federal İçişleri Bakanı, 2009-2017 yıllarında Federal Maliye Bakanı ve 2017-2021 yıllarında da Federal Meclis Başkanı olarak görev yaptı.
Ve 1972 yılından yaşamını yitirdiği 26 Aralık 2023 tarihine kadar Federal Meclis milletvekilliği yapan Wolfgang Schaeuble, ‘gelmiş geçmiş en kıdemli Alman milletvekili’ olarak tarihe geçti.
*
Evet...
Politikacılara yönelik bu saldırıların yaşandığı Almanya’da büyük harflerle eleştiriye ‘JA’ (EVET), şiddete ‘NEIN’ (HAYIR) diyoruz.