Göbeğiniz büyüdükçe riskiniz de büyüyor

Isınan havalar, filizlenen bahar ve yaklaşan yaz nedeniyle "göbeklenme" sorunu bu ilkbaharda da ön planda. Son elli yılda göbek-karın-bel bölgesinden yağlananların sayısı iki katına çıktı. Şeker hastalığına, hipertansiyona, koroner kalp hastalığına yakalananların da çoğu "göbek bağlama" sorunu yaşayanlar.

UZUNCA bir süredir göbeklenmenin erkeklere özel bir sağlık sorunu olduğu düşünülüyordu ama son yıllarda "göbekli kadınlar" da çoğaldı. Göbeklenmenin temel nedeni "metabolik sendrom" diye bilinen genetik bir metabolik bozukluk. Bu sendrom erkeklerde daha sık görülüyor. Yani erkeklerin kadınlardan daha fazla göbeklenmesinin nedeni yalnızca alkol kullanmaları, fazla yemeleri veya tembellikleri değil! Bununla birlikte bu hataları erkekler daha çok yapıyor.

Daha aktif oldukları, daha düzenli beslendikleri, daha az alkol kullandıkları için yakın bir zamana kadar özellikle kasaba ve köylerde göbekli kadınlara pek rastlanmazdı! Artık kadınlar da erkekler gibi bol bol yiyip içiyor. Eskisinden daha yaygın alkol kullanıyor. Aktiviteleri de azaldı. Ayrıca menopoz süresinin uzaması da önemli bir faktör. Menopozdaki yeni hormonal denge kadınların sahip oldukları birçok metabolik avantajı ortadan kaldırıyor.

Aman dikkat

Göbeklenmenin ve bel çevresi genişlemesinin temel nedeninin metabolik olduğunu biliyoruz. İnsülin direncinin en önemli hazırlayıcı faktör olduğundan hiç kuşkumuz kalmadı. Beslenme hatalarımız (şekerli yiyecek içecekler, fast food besinler, nişastalı-unlu gıdalar) ve tembelleşen hayatımızla bu "metabolik kusur"u kaşıyoruz. Kaşıdıkça da yeni sorunlarla karşılaşıyoruz. İnsülin direnci sendromunun yalnız göbeklenme, gıdık bağlama ve bel çevresinde genişlemeye değil, iyi kolesterolde (HDL -K) azalma, trigliserid seviyesinde artma, karaciğerde yağlanma, kan basıncında yükselme eğilimi ve kan şekerinde şeker hastalığına doğru giden bir değişim sürecini de başlattığını yeni yeni öğreniyoruz.

Tehlike derinde

Şeker-insülin metabolizmasındaki bozukluğa bağlı bel kalınlaşması veya göbeklenmeyi sadece bir estetik sorun gibi düşünmemek gerekiyor. Konuyu tekrar tekrar gündeme getirmemizin nedeni yalnızca yarattığı kozmetik-estetik problemler veya hayat kalitesi bozukluğu değil. Hatta bazen metabolik sendromluların kiloları beklenen kilonun üzerinde de olmayabiliyor. İncecik bacakları ve küçük kalçaları nedeniyle göbek bölgesinde biraz yağ artışı olsa da, toplam kiloları bazen aynı yaş, cins ve boydaki sağlıklı akranlarıyla aynı kalabiliyor. Yani sorun yalnızca "fazla kilolu" veya "obez" olmakla ilgili bir durum değil. Sorunun daha önemli boyutları var.

Anlatmak istediğimiz şey şu: Eğer bel çevrenizde ilerleyici bir genişleme ve göbeğinizde baş edemediğiniz bir gelişme varsa sorunun sadece "kilo alma" gibi masum bir çerçevenin içinde kalacağını sanmayın. Tehlike göbekten daha derinde bulunuyor. Yani "turpun büyüğü heybede duruyor." Yani eğer böyle bir sorununuz varsa sizi yalnızca kilo artışına bağlı eklem ağrıları, yorgunluk, terleme, kıvrım yerlerinde pişikler, horlama, tık nefeslik, ödemler değil, ciddi sağlık tehditleri de bekliyor.

Eğer bel çevreniz genişse (kadınsanız 88, erkekseniz 100 santimden fazlaysa) ve incelemelerinizde iyi kolesterolünüz HDL 40’ın altında, trigliseridiniz 250’nin üzerinde, açlık şekeriniz 100’ün üstünde, kan basıncınız tekrarlanan ölçümlerde 135/85’ten yüksek bulunuyorsa bu durumu ciddiye alın. Üstelik bu işaretlerin hepsinin mutlaka bir arada bulunması gerektiğini düşünerek işi küçümsemeyin. Çünkü uzmanlar yukarıdaki işaretlerden sadece ikisinin bile göbeklenmeye eşlik etmesi halinde sorunun ciddi boyutlara ulaşabileceğini söylüyor.

BİR BİLGİ

Kalp krizi ve kanser riski

Metabolik kökenli göbeklenme belirginleştikçe şeker hastalığına yakalanma olasılığı da artıyor (Son 20 yılda şeker hastalarının sayısının ikiye katlanması da buna bağlanıyor). Damar sertliğinin erken yaşlarda başlamasına, koroner kalp hastalığı riski ve kalp krizi olasılığının yükselmesine yol açıyor. Bu kötü gidişin arkasında sadece kan yağlarındaki dengesizlik değil, kan basıncının yükselmesi ve kan şekeri dengesizliği de önemli rol oynuyor. Metabolik sendromlu ve fazla kilolu birinin çok erken yaşlarda kalp krizi geçirmesinin (hatta inme-felç gibi diğer damar hastalıkları komplikasyonlarıyla daha sık karşılaşmasının) nedeni de bu. Ayrıca bu tür yağ birikiminin kanser riskini de arttırdığı (prostat, meme ve kolon kanseri) belirtiliyor.

Metabolik sendromun önemli işaretlerinden biri de karaciğer yağlanması. Karaciğer yağlanmasına genellikle karaciğer enzimlerinde artış, yani "yağlanmaya bağlı bir karaciğer iltihaplanması" da eşlik ediyor. Kısacası mikrobik bir hastalığa yakalanmadan, alkol kullanmadan, durup dururken bir karaciğer yetmezliği tehdidi başlıyor. Canınızı daha çok sıkmak istemem ama bu tür yağlı hepotitler bazen karaciğer yetmezliği, siroz, hatta karaciğer kanseri ile bile sonuçlanabiliyor.

Göbeğiniz büyüdükçe...

Kalp krizi riskiniz artar.

Felç-inme olasılığınız yükselir.

Kanser ihtimaliniz çoğalır.

Uyku apnesi tehdidi başlar.

Cinsel güç azalır.

Bellek sorunlarınız sıklaşır.
Yazarın Tüm Yazıları