Gala Modern çıtayı yükseltiyor

İSTANBULLULARIN hayatında vazgeçilmez yeri olduğu kadar, turistlerin de olmazsa olmazı haline gelen İstanbul Modern Müzesi’nin Gala Modern gecesi gelenek haline geldi.

Haberin Devamı

Ziyaretçi sayısı 4,5 milyona ulaşmış olan müzenin çocuklara ve gençlere yönelik eğitim programlarını desteklemek amacıyla düzenlenen Gala Modern “destek yarışında” sanatçıların bağışladıkları eserlerinden gelir elde ediyor.

Her yıl da çıtayı yükseltiyor.

Geçtiğimiz yıl sanatçıların eserlerinden 625 bin elde eden Gala Modern bu yıl 890 bin liralık gelir sağladı.

Oya Eczacıbaşı’nın söylediğine göre, bu miktar 40 binden fazla çocuğun eğitimine imkan sağlayacak.

Bülent ve Oya Eczacıbaşı çiftinin yakın dostları başta olmak üzere yaklaşık 500 kişiyi bir araya getiren Gala Modern’in bu yıl da sayısız sponsor ve gönüllüleri vardı.

İstanbul Modern’in alt kattaki sergi alanını harika bir mekana dönüştüren Vakko’dan, içkileri sağlayan Mey İçki’den, sanatçı Fatma Tülin’in eserini dokuyan Stepevi’nden, ana sponsor MM Proje’ye kadar geniş bir yelpaze.

Sunuculuğu üstlenmiş olan Rana Erkan Tabanca’nın da dahil olduğu gönüllüler ordusu da ayrı.

Her yıl olduğu gibi müzenin kurucuları arasında olan AB Bakanı ve baş müzakereci Egemen Bağış ile eşi Beyhan Bağış da davetliler arasındaydı.

İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın da kısa bir süreliğine katıldığı Gala Modern’de bu yıl 9 sanatçının eserleri yarıştı.

Rafi Portakal ile kızı Maya Portakal’ın eğlence haline dönüştürdükleri “destek yarışına” katılan sanatçılar şöyle:

Haluk Akakçe, Rahmi Aksungur, Koray Ariş, Arzu Başaran, Osman Dinç, mentalKlinik, Burcu Perçin, Gülay Semercioğlu ve Fatma Tülin.

Aldığım notlara göre, Burcu Perçin’in “Atölye Kapısı” (aslında eser İsimsiz ama Rafi Portakal öyle lanse etti) 80 bin liraya, Rahmi Aksungur’un armut şeklindeki “Ahşap Eseri” 150 bin liraya (Erol Tabanca) satıldı.

Devam edersek, Koray Ariş’in “Anahtarı”ı 120 bin liraya ( Taha Tatlıcı), Osman Dinç’in “İmkansız Evi”i 70 bin liraya (Erol Tabanca),  Fatma Tülin’in “Sabaha Götüren Halı”sı 60 bin liraya, Arzu Başaran’ın “İsimsiz”i  50 bin liraya (Özcan Tahincioğlu),mentalKlinik’in “FakeCheater” yapıtı 100 bin liraya (Tamara Mansimov),  Gülay Semercioğlu’nun “Orange Line”ı 120 bin liraya (Cem Hakko), Haluk Akakçe’nin “Dokunmayınız”ı ise 140 bin liraya (Murat Tabanlıoğlu) satıldı.

Bu tabloda dikkatimi çeken iki şey var.

Gala Modern’in şampiyonu bu yıl hiç kuşkusuz iki esere 220 bin lira veren Polimeks Yönetim Kurulu Başkanı Erol Tabanca.

Türkiye’nin en önemli yurt dışı müteahhitlik şirketin patronu olan Erol Tabanca 250 kadar sanat eserinden oluşan önemli bir koleksiyonun sahibi.

Dikkatimi çeken diğer nokta ise şu:

 2009 yılında yine bir Gala Modern gecesinde Balkan Naci İslimyeli’nin “Türk Bayrağı” eserine rekor bir para ödeyen Azeri kökenli iş insanı Mübariz Mansimov’un eşi Tamara Mansimov’un hatırı sayılır koleksiyonerler arasında yerini almış olması.

Haberin Devamı

İki sergi: Altın Çocuklar ve Minyatür Ayaklanması

Haberin Devamı

SÖZ madem sanattan açıldı son günlerde gezme fırsatını bulduğum iki sergiye değineceğim.

Pera Müzesi’nde 6 Ocak’ta sona erecek olan Altın Çocuklar Sergisi’ni Suna–İnan Kıraç Vakfı’nın Genel Müdürü Özalp Birol ile birlikte gezdim.

Sergi 16-19 yüzyıl Avrupa’sının çoğunluğu kraliyet ailelerine ya da Avrupa aristokrasisine mensup çocuklarının portrelerine ait.

Pera Müzesi’ndeki her sergide olduğu gibi Altın Çocuklar’da yer alan yapıtları en ince detayına kadar bilen Birol ile sergi gezmek bir zevk.

Bilimsel verilerden, dönemin dedikodularına kadar tonlarca şey öğreniyorsunuz.

6 Ocak tarihine kadar devam eden “Altın Çocuklar” sergisindeki tüm eserler kendileri de sanatçı olan Yannick Vu ve Ben Jakober çiftine ait.

Zaten serginin bir bölümünde sanatçı çiftin eserleri sergileniyor.

Tek kızlarını motosiklet kazasında kaybeden çiftten Ben Jacober’in motosiklet kasklarından yaptığı eser çarpıcı.

Yaşamının 20 yılını Japonya’da geçiren Günseli Kato’nun Milli Saraylar Sanat Galerisi’ndeki son sergisi “Minyatür Ayaklanması”.

Minyatür sizi yanıltmasın, sergide Kato’nun neredeyse gerçek boyutta yaptığı atlar da var.

İran, Osmanlı, Hint minyatürlerinin çıkış noktasının Orta Asya olduğunu söyleyen Kato’nun sergide yer alan iki atı daha önce Katar’daki İslam Eserleri Müzesi’nde sergilenmişti.

Yazarın Tüm Yazıları