Fena halde bıktıranlar

KEVIN COSTNER ve TAMER KARADAĞLIOrtak noktaları çok. Biri eski, diğeri yeni badigard.

Hatta yeni badigard Tamer, eski badigard Kevin’e, "Gel bizim dizide görün" dedi. Adam neyse ki bunu kabul etmedi.

Herhalde "yeter" dedi, gitmediğim/görünmediğim yer, fotoğraf çektirmediğim botokslu sosyetik kalmadı bu ülkede. İyi ki Tamer Karadağlı, "Konserde düet yapabilir miyiz" filan demedi Kevin’e. Belki demiştir, bilemem. Malum, Karadağlı çocukken Amerika’ya gitmişti, İngilizce’sinin süperliği meşhurdu, ayrıca Costner’ın tıngırdattığı rock/country tarzı da seviyordu.

Öte ve beri yandan Karadağlı, Ankara zamanlarında Costner’ı filmlerinde seslendiren isimlerden biriydi. Aralarındaki akrabalık had safhada yani. Bir tür Fight Club’taki Brad Pitt ve Edward Norton gibi. Kim kimin alter egosu, kim kimin şişkin defosu tartışılır.

Tartışmasız olan şu: Bu hafta içinde bıktırdı Kevin and Tamer.

Birinin çapkınlığı/ex sevgili demeçleri, diğerinin her bir yerde peydahlanması sebebiyle.

Aslında: Sebebe bile gerek var mı?

ENGİN YİĞİTGİL


Dünyada başka hangi film festivalinde oluyordur acaba? Festival organizasyonunu yapan kişinin, beraber iş yaptığı birini önce dövüp sonra da hiçbir şey olmamış gibi davrandığı...

Bizde olur, oluyor, oldu bile.

Bu ne fena bir strateji hatasıdır? Ne fena bir: Bıktırıcı unsurdur.

OKTAY KAYNARCA

Kevin Abi’nin ülkeye arz-ı endam etmesiyle yeniden alevlenen "Atatürk filmi" meselesine balıklama dalmasa olmazdı. Daldı da nitekim. Kim? Tabii ki mavi gözlü Oktay Kaynarca. Eğer kimseler oynatmazsa Atatürk’ü ona, kendisi bizzat filmini yapıp başrolünde oynayacağını buyurdu Bay Çakır. Evet, hálá ve hala Çakır kendisi. Her rolde aynı Çakıresk eda. Son dizisinde de filan... Oysa belli ki Atatürk zarif adammış. O yüzden dalmasın bu işlere, bıktırtmasın kendinden Bay Çakır, mütemadiyen...

Cebren ve hileyle zaptedildim

Bir ay önceydi galiba. Kenan Doğulu’nun vokalisti Sıla’nın albüm çıkaracağından, ilk hiti "...Dan Sonra"nın ise yeni bir Çakkıdı olabileceğinden bahsetmiştim.

Albüm çıktı, "...Dan Sonra" her yerde çalınıyor, belli ki şarkı tuttu.

Bu arada Sıla da güzel kadın. Hatta bir nevi yerli Nelly Furtado. Yüzleri benziyor (Yeri gelmişken: MTV Avrupa Müzik Ödülleri’nde izledim, saçlarını sarıya boyatmış Furtado. Tek kelimeyle berbattı. R&B söyleyen Seda Sayan gibiydi).

Sıla’ya dönersek tekrar. İlk albümde benim dikkatimi çeken, Sıla’nın yazdığı şarkı sözleri oldu.

Hepsi de Sezen Aksu gibi; kıvrak/zekice/olgun.

Birkaç örnek vermeden olmaz, mesela: "Cebren ve hile ile zaptedildim/Yanlış Fatih tarafından fethedildim/Hikayem bu vallahi katledildim".

Bir de bu var: "Bir İzmirli’ye vuruldum/Tanısanız anlarsınız/Kapandı mevzu desem/Kuyruklu yalan olur/ Anlatsam ağlarsınız/ Nurlu değil düşüncesi/Adapsız makam şarkıları/ Ağrılarıma köşe yastığı/ Olmaz yine bir başkası".

Türk pop müziği yeni bir kadın ozan kazandı yani. Bir ara keşfedin Sıla’nın diğer şarkılarını da.
Yazarın Tüm Yazıları