Fatih Altaylı: Böyle bakan varken, savcılardan özür dilerim

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Savcılarımızdan özür diliyorum. Arkasında ‘‘adam gibi’’ bir siyasi otorite olmadıktan sonra, savcı ne yapsın!

Hele bugünkü düzende.

Adalet Bakanı'na Alaattin Çakıcı'nın ifadesinin alınmasını engellediği için kızdığımız sırada, bir başka bomba patlıyor: ‘‘Türkbank dosyasından Alaattin Çakıcı'nın adı çıkarılmış.’’

Yuh!

Alaattin Çakıcı adı çıkınca ortada dosya kalmıyor ki!

O zaman bankayı paşa paşa Korkmaz Yiğit'e iade edin.

İhalenin kimyasını bozan adam Alaattin Çakıcı dosyada yok!

İhaleye fesat karıştıran kim o zaman?

Kimliği meçhul bir telesekreter mi?

Telesekreter mi sağa sola telefon açıp tehdit ediyor?

Bir tarafta Çakıcı'nın ifadesinin alınmasını engelleyen bir Adalet Bakanı, diğer tarafta dosyadan silinen Çakıcı ismi!

Şans değil mi? Rastlantı işte.

Sonra da ben kalkıp savcılara çatıyorum.

Özür dilerim değerli savcılarımız.

Başınızda böyle bir bakan varken ve ne yazık ki, Türkiye'de Adalet siyasi etkilerden tam olarak arındırılmamışken, siz hiçbir şey yapamazsınız.

Yaptırmazlar.

Ve adım gibi eminim ki, bu hükümetin pırıl pırıl icraatları bu Adalet Bakanı yüzünden gölgeleniyor.

Ve bu hükümet bir gün bu Adalet Bakanı yüzünden yıkılacak!

Alan Greenspan ne yapsın?

DEVLETTEN özel sektöre geçmenin de bir raconu olması gerektiğini ben yazdıkça karşı cephe, ‘‘Demokrasi’’ diye bağırıyor.

Ben diyorum ki: ‘‘Kardeşim bugün Hazine'de yarın bankada olamazsınız. Bugün Bayındırlık'ta yarın müteahhitte olunmaz. Üstelik de yasal engel var’’ Onlar diyorlar ki: ‘‘Yasa 12 Eylül dönemi yasasıdır. Antidemokratiktir. İnsan haklarına ve Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırıdır.’’

Geçenlerde Fransa'da aynı şeyin olduğunu yazdım. Anlamadılar.

Şimdi de Amerika Birleşik Devletleri'ndeki aynı yasayı aktarıyorum.

Eşitlikçi olmayan, antidemokratik olan ABD'den.

Yasanın bulunduğu bölüm ‘‘Public Law 104-179’’.

Başlık 18: Suçlar ve suçlara ilişkin hükümler

Kısım 1: Suçlar

Bölüm 11: Rüşvet, rüşvet alma ve çıkar çelişkisi

Amerikan Kamu Hukuku'nda da aynen bizdeki 2531 sayılı yasanın içeriği yer alıyor.

Orada da kamuda görev alan kişilerin, görevli oldukları kamusal konu ile ilgili özel sektör kurumlarında çalışmaları 2 yıl süreyle yasak.

Yalnızca çalışmaları değil, bu durumdaki özel sektör şirketleriyle herhangi bir sözleşme dahi yapmaları mümkün değil.

Üstelik de kamudaki görev, hangi nedenle olursa olsun.

İnsan haklarının ve eşitliğin bayrak olduğu ve kişi haklarının özenle korunduğu ABD'de bu yasa demokratik, bizde ise eşitliğe aykırı.

Niye?

Çünkü kimi beyzadeler öyle istiyor. Bizde Merkez Bankası başkanı görevden ayrıldıktan iki dakika sonra bir bankada çalışmaya başlayabilir.

Ama Alan Greenspan bir bankada ancak mevduat açtırabilir. O da çok yüksek olmamak kaydıyla.

Bizde de yasal engel var ama takan kim! Bizde yasalar, baklava çalan çocuklara, pankart açan ilkokul öğrencilerini bağlar.

Koskoca eski devlet görevlilerini değil!

Ankete bak ?

PKK'ya yakın gazetelerden Özgür Bakış bir anket yayınlıyor.

Anket Medya TV'nin izlenme alışkanlıkları anketi.

Medya TV dedikleri de eski MED TV.

Anketteki sorulardan, daha doğrusu cevap şıklarından ikisi dikkatimi çekti.

‘‘Medeni hal’’ ile ilgili soruda cevap seçenekleri şöyle:

‘‘Evli-Bekar-Dul-Boşanmış-Diğer’’

Diğeri çözemedim.

Daha sonra arayıp sordum ve öğrendim.

Diğer, ‘‘Karısı veya kocası dağda gerilla olarak bulunduğu için yalnız olan’’ demekmiş.

Bir diğer soruda ise, ‘‘Çocuğunuz Medya TV'yi hangi sıklıkta izliyor?’’ diye sorulmuştu.

Onun cevap şıkları ise, ‘‘Yalnız başına, 1 saatten çok, 2 saatten çok’’ gibiydi.

Yalnız başınanın anlamını çözemeyip onu da sordum.

O da şu demek:

Küçük çocuklar yalnız kalınca Medya TV yerine Kanal D, Show TV gibi televizyonları izlemeyi tercih ediyorlarmış.

Bu nedenle yalnız başınayken bile Medya TV izlemek çok olumlu bir özellikmiş.

Bu şık onu gösteriyormuş.

Bulmaca gibi anket ama ‘‘anlaması gerekenler anlarmış’’.

Kim dur diyecek?

BANKACILIK Üst Kurulu'nun oluşumuyla ilgili bir yasa var biliyorsunuz.

Bugünlerde Meclis'ten geçiriliyor.

Bu yasada bir madde var. Madde, Bankacılık Üst Kurulu üyelerinin üst kuruldan ayrıldıktan sonra 2 yıl süreyle özel bankalarda görev almalarını engelliyor. Bu yasayı hazırlayan kim ise, ya Türkiye'deki yasaları bilmiyor, ya da yasaların uygulanmadığını biliyor.

Çünkü Bankacılık Üst Kuru için böyle bir özel maddeye gerek yok.

Benim haftalardır yazdığım 2531 sayılı yasa zaten bu maddenin yerine geçiyor.

Yasayı hazırlayanlar ya bunu bilmiyor, ya da ‘‘2531 uygulanmıyor. Belki bu uygulanır’’ diyorlar.

Hiç boşuna o maddeyi koymayın. Bankalar Cumhuriyeti Türkiye'de ona uyulmaz.

Koskoca bir Bankacılık Üst Kurulu üyesi bir bankada çalışmaya başlasa, kim ona ‘‘Dur’’ diyebilir ki!

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Fenerbahçeli yönetici Hulusi Belgü'nün maskesini iki yıl önce düşürdüğümde bana söven Fenerbahçeliler, şimdi Hulusi Belgü'nün Rüştü'yü döven adamlarına sövmedikleri zaman!

Yazarın Tüm Yazıları