Fahrettin Bey aslında...

Geçenlerde bir arkadaşımın ofisinde tesadüfen tanıştık Fahrettin Aykut’la.

Kendisi başarılı bir mimar/tasarımcı. Tanışmadan önce Fuga’yı yaptığını biliyordum.

Ama sadece o kadar... Biraz oturup konuştuk, hatta memleket meselelerine bile daldık.

Fredric Jameson’ın bir kitabındaki tezlerden yola çıkarak Türkiye gibi kapitalizmi geç yaşamış ülkelerde yaşananların hep benzer olduğunu söyledi Aykut.

Sonra ilginç bir öngörüde bulundu:

"2010 yılında Türkiye’de her şey yerli yerine oturmuş olur bence, çünkü halk da kaliteli olanı ayırt etmeye başladı artık". Ben pek emin olmadığımı söyledim ve konuşma böyle sürüp gitti tabii.

Şimdi diyeceksiniz ki, bize ne tasarımcı beyle yaptığın bıdı bıdı siyaset/şu bu o muhabbetinden.

O zaman ilginizi çekecek bir şey söyleyeyim: Fahrettin Bey, Gülşen’in yeni sevgilisi.

Şimdi oldu mu? Bu satırdan itibaren kendisi ilgi çemberine dahil oldu mu? -Du galiba...

NOT 1: Bence Gülşen ondan her anlamda etkileniyor. İlk yapacağı konserde piyano çalacak olması bu etkinin sonucu olabilir mesela...

NOT 2: Ve hayır, hálá zannetmiyorum Türkiye’de her şeyin 2010’da yerli yerine oturacağını. Galiba karamsarım Fahrettin Bey...

Külot dekoltesi de ne yahu?

Pazartesi günkü Günaydın’da bir fotoğraf vardı. Ajda Pekkan’ın, ön yırtmacı hayli derin, beyaz bir elbiseyle Kıbrıs konserinde arz-ı endam ettiği pozu.

Çok seksi, estetik bir poz.

Ama fotoğrafın üzerine ne yazmışlar?

"Külot dekoltesi alışkanlık yaptı".

Meğer Ajda birkaç konser üst üste hep bu tarz giyinmiş ve işte külot dekoltesi alışkanlık yapmış!

Külot dekoltesi nedir yahu? Çok sakil duran, fazla seksist bir tanım bu, hatta berbat...

Ne Ajda Pekkan gibi birine ne de mesleğe yeni başlamış bir başka kadın şarkıcıya yapılmalı bu.

Bu şekilde aşağı çekilmemeli hiçbir kadın.

Çok eskilerde kalmış eski tarz bir magazincilik bu. Ölüp biten...

NOT: Aynı başlık ve fotoğraf Kelebek’te olsa yine eleştirirdim.

Geçmiş zaman olur ki: Metin Bey ve melekleri

"Charlie’nin Melekleri"ni anımsatan bu fotoğraf, 70’lerin son demlerinden.

Ortadaki beyefendi ise Charlie değil Metin Fadıllıoğlu.

Oturan boksör kızlar kimdir diye hiç sormayın, valla fikrim yok.

Galiba o dönemin kızları boksa merak salmıştı. Metin Bey’e bir ara sormak lazım.

Bu ve benzeri fotoğrafların birçoğu ilk kez Çubuklu 29’un 20. yılı için düzenlenen partide günışığına çıkarılacak. Bir tür (esas) Türk sosyetesinin (esaslı) tarihi yani...

17 Haziran’da yapılacak parti için Metin-Zeynep Fadıllıoğlu çifti şimdilerde titiz bir hazırlık içinde.

Parti hem bir devrin özetini yapacak hem de "kasmadan bir eğlence" sunacak.
Yazarın Tüm Yazıları