El ele verip hakkı almak

BUGÜNLERDE iki sözcüğe taktım. “İzmir için el ele” ve “İzmir’in hakkını İzmir’e vereceğiz.”

Haberin Devamı

İlki, İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu’nun öncüsü Büyükşehir Belediyesi’nin kente mal olan sloganı. İkincisiyse, İzmir Valisi Cahit Kıraç’ın hazırladığı ve 28 projeyi içeren dosyayı alan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sözleri.

Başbakan Erdoğan’a sunulan dosyadaki maddeler, İzmir’e pek de yabancı değil. Metronun bitirilmesi, Kadifekale’nin boşaltılması, körfez temizliği, yarım kalan viyadüklerin limana bağlanması, otoyollar, yeni fuar alanı, kruvaziyer limanı gibi konulara İzmirliler yabancı değil. Çoğu yıllardır dillerde.

Kıraç, dosyayla ilgili önce bir zirve gerçekleştirdi, uzun bir konuşmayla projeleri anlattı. Çoğu tekrar da olsa, iyi oldu. Gerçi bazı politikacılar, konuları yeni duymuş gibi tepki gösterdi. TBMM’ye gitmeden önce İzmir’de yaşamıyormuş izlenimi verdi bazıları da. Hele iktidarın bazı milletvekilleri, işbaşında kendileri değilmiş gibi, izlenim aktardı. Ancak hemen herkes, “İzmir yeterli ilgi görmüyor” görüşünde birleşti.

Ve Başbakan Erdoğan, dosyayı aldıktan sonra, gelen haberlere göre, “İzmir’in hakkını İzmir’e vereceğiz” dedi, metroya destek sinyali yakıp noktayı koydu. “İşte bu sözden yola çıkarak, düz mantık kurarsak, İzmir kazançlı çıkar mı” diye düşünmek gerek. Çünkü, Erdoğan’ın İzmir sevgisi, daha doğrusu partisinin İzmir’de daha başarılı olmasını ne kadar istediği biliniyor. Bu yüzden kendisine sunulan dosya iyi izlenirse, İzmir için fırsat yaratılabilir.

Ve, “İzmir için el ele” sloganı. İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu, ikinci kez toplandı. Bazı konular, projeler görüşüldü. Bu arada, kurula da çeşitli eleştiriler yöneltildi. “Bir çok kurul, komisyon, ajans var. Yıllardır toplantılar yapılır, ama sadece laf üretilir, ortada bir şey yok” denildi.

Bu kadar da haksızlık yapılmamalı bence. Bu kurulu oluşturanların iyi niyetinden, kent için kolların sıvanması gerektiği kararlılığından kuşku duymamak gerek. Nitekim Başkan Aziz Kocaoğlu’nun açıklamalarına bakılırsa, somut adımlar atılması da kararlaştırılmış, yol haritası çizilmiş. Ankara’ya gidilerek öncelikler ilgililere sunulacak, yardım ve destek istenecekmiş.

Bana göre, “İzmir için el ele” denilerek kenetlenme gereği ortaya konulmuştur. Bu slogana karşı çıkan olmaz herhalde. Yaşadığımız kent için, bölgemiz için el ele vermeliyiz. Birlik mesajı önemlidir ve mutlaka yerini bulur.

Son söz: Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu toplantılarına katıldıktan sonra dışarıda, “Yahu içeride konuşulamıyor bile, söz verilmiyor” demek pek yakışıklı davranış değil bence. Herkes eteğinteki taşları toplantılarda dökmeli.

Yazarın Tüm Yazıları