Doğan Hızlan: Mengü Ertel de Kanat Gerenler'dendi

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

Bazı konular vardır ki, kafanızda, zevkinizde belli bir adla özdeşleşir.

Grafik deyince benim aklıma ilk Mengü Ertel gelirdi.

Dergi mi çıkaracağım, hemen Mengü'ye koşardım, kitap kapağı mı lazım, ilk kapım gene Mengü'nün atölyesiydi.

Yapacağı işin tasarımı konusunda sesli düşünmeye başlardı.

Para pul konuşulmazdı, önemli olan kapağın güzelliğiydi.

Öyle bir kuşağın mensubuydu.

Eğer grafik, bugün önem kazandıysa, göz zevkimizi tırmalamayacak kitap kapakları, afişler yapıldıysa bunun ardındaki adların başına Mengü Ertel'i yazmak şarttır.

Hürriyet Gösteri'nin ilk sayısının kapağını da o yaptı.

Yirmi yıl önceki anıların içinde onun mekanlarını gözümde canlandırıyorum.

Karaköy'deki atölye, Ayaspaşa'daki yer. Hepsi de benim meslek yaşamımda önemli mekanlardı, çünkü çıkardığım derginin, yayınlayacağım kitabın vitrinini o yapacaktı.

Sanatın olduğu her yerde ona rastlardım. Heybetli gövdesi, Karadeniz işi yeleği, köstekli saati ve heybetli görünüşüyle. Bir oyunun gala gecesinde fuayede, bir konser arasında, bir serginin açılışında. Alanının, kabuğunun içine çekilmeyen aydın-sanatçılardandı.

* * *

MENGÜ Ertel'in grafik tarihindeki yerini sanat tarihçileri yazacaklar. Benimki, dostluk tarihindeki yerini notlamalar.

Onun hazırladığı, TRT 2'de yayınlanan, sonra da anlamadığım bir zihniyetle yayından kaldırılan Cumhuriyete Kanat Gerenler'i seyircilerin anımsamasını isterim.

Cumhuriyetin inançlı kuşağının özverileriyle gelindi bugünlere. Bilimin, sanatın Cumhuriyete Kanat Gerenler'i bu cumhuriyeti kurdular.

Her programında cumhuriyetin bir başka yapı taşını görürdüm.

Eğer biri o programı devam ettirirse, Mengü'yü de cumhuriyetin grafik sanatına kanat gerdiğini görecek, öğrenecektir.

Mengü Ertel'in son sergisi Büyültmeler; ustalık birikiminin olağanüstü bir gösterisiydi.

Müziğin eşliğinde yenilenmenin tadını çıkarıyordu.

Ben, bir çok oyuna Mengü Ertel'in afişlerinin çekim alanına kapılarak gitmişimdir. Oyunu seyretmeniz için dayanılmaz bir çağrıydı yaptığı afişler.

Neden onun afişleri tiyatro salonuna çekerdi beni?

Bilirdim ki Mengü onu okumuştur, kalan iz, oyunun özüdür. Afiş bizi baştan çıkaracaktır.

Güngör Dilmen'in Deli Dumrul'unun dekorlarını da o yapmıştı.

Unutulmaz afişleri arasında Keşanlı Ali Destanı'nı anmalıyım.

Çizgileri, renkleri ne kadar sevimliydi, sanatın içtenliğini bulurdum onlarda.

Büyültmeler sergisini gezdikten sonra, Beşiktaş sahilindeki küçük kahvede taburelere oturup konuşmuştuk, çalışmalarının abartılmasını önlemeye çalışırdı.

* * *

MENGÜ ERTEL'in çizgisini, dostluğunu unutmayaçcağım.

Tiyatro fuayelerinde, sergi açılışlarında heybetli, sakallı, yelekli adamın hayali yanımda belirecek.

Yazarın Tüm Yazıları