Doğan Hızlan: Bir özel müzenin yirmi yılı

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

Sadberk Hanım Müzesi, yirmi yıl önce kurulmuş.

Özel müzelerin çoğalmasını desteklediğimden, bir müzenin yirmi yıldır gezilebilir niteliğini koruması beni sevindiriyor.

Şimdi o müzede Antaki ailesinin çeyiz sandığı sergileniyor.

Müze kavramının çağrıştırdığı geçmişle, günlük yaşamın kesiştiği noktayı bu sandıkta bulabilirsiniz.

Çeyiz sandığı; belki bugün büyük şehirlerde, eskisi kadar anlam taşımıyor; adı değişse de adetler, başka biçimlerde gene derinden bir su sızıntısı gibi sürüyor.

Sevgi Gönül, serginin kataloğuna bir giriş yazmış, ilk cümlesi bir imparatorluğun estetik coğrafyasını çizdiğinden, bana ilgi çekici geldi:

'Sultanların sarayının gizemli hareminde veya Boğaziçi'nin karşılıklı iki kıyısında sıralanan yalılarda ve konaklarda yaşayan İstanbullu hanımların üçetek entarileri, giysilerini ve işlemelerini sakladıkları bohçaları veya uzanıp hayallere daldıkları sedirlerin örtülerinin pekçoğu Halep'ten geliyordu.'

Yirmi yıl içinde yurtdışından gelen malzemeyle açılan ilk sergi.

Sadberk Hanım Müzesi'nden çok sayıda önemli eşya, yabancı müzelere sergilenmek için gönderilmişti, ama ordan gelmemişti.

Ben çeyiz sandığından çıkanları seyrederken, onları giyenlerin zarafetini hayal ediyorum.

Sergiyi gezerken Georges Antaki'nin Antaki ailesinin çeyiz sandığı yazısını okumanızı tavsiye ederim.

Osmanlı'nın egemenliğinin yabancı aileler üzerindeki etkisi, imparatorlukla bunların ilişkileri konusundaki anıların arasından, bir tarihin seyrini çıkarabilirsiniz.

***

ÖZEL müzelerin kurulmasını desteklemek, hem tarihi eşyanın kaybolmaması hem de onların korunması için tek çözümdür.

Çünkü bunları sadece devletin satın alması, koruması mümkün değildir. En azından devletin parasal gücü buna müsait değildir.

Sakıp Sabancı'nın Atlı Köşk'ünün müze kimliği bu alanda anılması gereken bir girişim. Şimdi sanatsal varlıkların Sabancı Üniversitesi'ne devri de özel müzelerin yaygınlaşmasında iyi bir adım.

Koç Ailesi, özel müzecilikte öncülüğü sürdürüyor. Yalnız koleksiyonlarıyla değil, onararak günümüze kazandırdıkları müze yapılarıyla da.

Büyükdere'de çok az örneği kalmış bir Boğaz yalısındaki Sadberk Hanım Müzesi, Halıcıoğlu'ndaki Rahmi Koç Sanayi Müzesi, Antalya'da Suna Kıraç - İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Müzesi bu iddiamızı destekleyen başarılı örneklerdir.

Bu müzeler sürekli zenginleştirilerek, ziyaretçinin ilgisini her zaman canlı tutmaktadır.

Nejad Eczacıbaşı'nın yapmak istediği, gerçekleştirmek için büyük çaba harcadığı Modern Sanat Müzesi'ni öyle ya da böyle engelleyenler, bugün bunun hata olduğunu itiraf etmek dürüstlüğünü gösterdiler hiç olmazsa.

Hálá değişik özel kurullarla bu işin gerçekleştirileceği umudunu ne yazık ki bize veremiyorlar.

***

ANTAKİ Ailesinin çeyiz sandığı'ndan çıkanları görün.

Sadece geçmiç yüzyıllarda böyle giyiniyormuşuz gibi yüzeysel bir yargıyla geçiştirmeyin.

Dünden bugüne değişen ama kalan zevklerin çizelgesini çıkarmaya gayret edin.

Yazarın Tüm Yazıları