Daha tatlısı yok

Uykuyu tarif etmek için söylenmiş olan "baldan tatlı, baltadan ağır" sözü aynı zamanda balı da tarif eder bence.

Bal o kadar tatlıdır ki, çok güzel olan başka bir şeyi tarif etmek için ondan daha uygun bir şey bulamazsınız. Zaten biz insanlar da bunu binlerce yıl önce keşfetmiş ve şeker daha ortada yokken balı kullanarak tatlandırmışız yemeklerimizi. Yani bal, neredeyse insanlık var olduğundan beri kıymetli bir şeymiş. Hatta "vaat edilmiş topraklar" anlatılırken "dağlarından ve ovalarından bal ve süt akan yer" denmiş.

Bal tatlıdır, çünkü içinde bizim bildiğimiz ya da bilmediğimiz on beş çeşit şeker vardır. Balın yüzde 17’si su ve yüzde yedisi ise demir, magnezyum, fosfor, sodyum, gümüş ve manganez gibi maddelerden oluşur ve bu yüzde yedisinin nasıl olduğu o kadar önemlidir ki, balın kalitesi de ona bağlıdır.

Eski zamanlarda, yani uğruna savaşılacak toprak parçasını özendirmek ve uğrunda savaşılmaya layık olduğunu anlatmak için kullanılan bal, aynı zamanda "Tanrıların yiyeceği" olarak da nitelendiriliyormuş. Ortaçağda ise lüksün sembolü olarak görülmüş ve daha çok ilaç yapımında kullanılmış.

Yapıldığı çiçeğe bağlı olarak pek çok çeşidi olan balın rengi, tadı, koksusu ve yoğunluğu da hangi çiçekten yapıldığına bağlıdır. Örneğin açık renk ve sıvı olan akasya balı, daha çok içecekleri tatlandırmakta kullanılırken, koyu renk ve kokusuz olan çam balı sadece kahvaltı için önerilir.

Balı bu kadar önemli bir enerji ve besin kaynağı yapan özelliklerden biri, belki de kana karışmak için sindirilmesine gerek olmamasıdır. Evet, şekerli bir yiyecek yediğimizde şekerin enerjiye dönüşebilmesi için önce sindirilip kana karışması gerekirken, örneğin ballı ılık su içtiğimizde balın enerji verici özelliği, sindirim sistemimize ihtiyaç duymadan ortaya çıkar. Yani bal en etkili ve hızlı enerji kaynağıdır.

Bal, yapılışında arıların harcadığı emek ve besleyiciliği göz önünde tutulduğunda kıymetli bir besindir.

Adapazarı’nın ıslama köftesi

Malzeme listesi

8-10 dilim bayat ekmek

500 gr yağsız köftelik kıyma

2 adet orta boy kuru soğan

2 çay kaşığı tuz, karabiber

Sosu için;

1 yemek kaşığı tereyağı

1 yemek kaşığı domates salçası

2 adet orta boy domates

2 diş sarmısak

1 su bardağı sıcak su

1 tatlı kaşığı kırmızı pul biber

1 çay kaşığı tuz, karabiber

Köfteyi hazırlamak için; kıymayı derin bir kaba aktarıp üzerine rendelenmiş soğanları ekleyin. Tuz ve karabiberi de serpip 8-10 dakika kadar yoğurun. Harçtan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarladıktan sonra avuçlarınız arasında yassılaştırın. Hazırladığımız köfteleri bir tepsinin içinde biriktirin. (İmkanınız varsa köfteleri bir gece buzdolabında bekletin. Bekleyen köfte daha lezzetli olur ve pişerken dağılmaz.) Köfteleri pişirmek için Adapazarı’nda kullanılan kömür ateşini kullanmanızı tavsiye ederim. Ancak böyle bir imkanınız yoksa köfteleri az yağlı teflon ya da döküm tavada kızartabilirsiniz.

Diğer taraftan, sosu hazırlamak için; tereyağını orta boy bir tavada eritip üzerine domates salçası ve rendelenmiş domatesleri ilave edin. Sık sık karıştırarak 5 dakika kadar pişirip dövülmüş sarmısakları ekleyin. Tuz, karabiber ve kırmızı pul biberi de ilave edip karıştırın. Sıcak suyu da aktardıktan sonra, sosu kısık ateşte yaklaşık 10 dakika pişirip ocaktan alın. Bayat ekmek dilimlerini servis tabağına dizin (hatta ekmek dilimlerini kızartırsanız yemeğiniz daha da lezzetli olacaktır). Ekmeklerin üzerine sıcak salçalı sosu gezdirip köfteleri yerleştirin. Köz biber ve domatesle süslediğiniz yemeğin yanında isterseniz yoğurt da verebilirsiniz.

Adıyaman’ın basalla yemeği

Malzeme listesi

1 kg kuzu kuşbaşı eti (İri kemikli et de kullanabilirsiniz.)

1 yemek kaşığı tereyağı

1 adet orta boy kuru soğan

1 yemek kaşığı biber salçası

2 su bardağı haşlanmış nohut

10-12 su bardağı sıcak su

3 yemek kaşığı narekşisi

2 çay kaşığı tuz, karabiber

2 tatlı kaşığı kuru nane

Bulgur köftesi için;

2 su bardağı köftelik bulgur

1 su bardağı ılık su

3 yemek kaşığı dolusu un

1 adet yumurta

1 tatlı kaşığı tuz

1 tatlı kaşığı kırmızı pul biber

Köfteleri hazırlamak için; köftelik bulguru derin bir kaba aktarıp üzerine ılık suyu gezdirin. Yaklaşık 10 dakika kadar bekledikten sonra, üzerine un ve yumurtayı ekleyin.

Tuz ve kırmızı pul biberi de serptikten sonra, harcı 5-6 dakika kadar yoğurun. Hazırladığınız bulgurlu harçtan fındık büyüklüğünde parçalar koparıp kabuklu yer fıstığı şeklinde, uzun ve oval köfteler yapın. (Elinizi sık sık suya batırarak köfte harcının ellinize yapışmasını engelleyebilirsiniz.)

Köfteleri tepside biriktirip bir kenarda bekletin. Diğer taraftan, tereyağı, incecik doğranmış soğanları ve eti büyük bir tencereye koyun. Orta ısılı ateşte, sık sık karıştırarak etler suyunu bırakıp çekinceye kadar, en az 12-15 dakika kavurun. Üzerine biber salçası ve 10-12 su bardağı sıcak suyu ilave edin. Etleri, orta ısılı ateşte, 30-40 dakika, iyice yumuşayıncaya kadar pişirin. Pişirme işlemi için isterseniz düdüklü tencere de kullanabilirsiniz. Etler iyice yumuşayınca, haşlanmış nohutları ve hazırladığınız bulgur köftelerini de ilave edip karıştırın. Üzerine narekşisi, tuz, karabiber ve kuru naneyi de ilave edin. Yemeği orta ısılı ateşte köfteler pişinceye kadar, 20 dakika daha pişirin. Sıcak sıcak servis yapın.
Yazarın Tüm Yazıları