Çocuklar gibi heyecanlıydık

"Türkiye Keyvenisini Arıyor" yarışması boyunca ben dahil tüm jüri üyeleri merakla yemek hik yelerini bekledik.

Masal dinleyen çocuklar gibi heyecanlı ve coşkuluyduk. Çok bilmiş bir çocuk edasıyla ben de bildiğim yemek hik yelerini diğer jüri üyelerine anlattım. Çünkü bizim yöresel mutfaklarımız dünyanın hiçbir yemek kültüründe rastlayamayacağınız kadar çok hik ye, atasözü ve deyiş barındırır. Örneğin etsiz pişirdiğimiz bamyaya kısır bamya demişiz. Ölüğün körü böreği, yat geber ekmeği, şıllık tatlısı, imambayıldı, analı kızlı çorbası, silkme, çiltme, parpulama, ne gereği var böreği, dede sarığı tatlısı gibi daha nicelerini sayabileceğim isimler vermişiz yemeklerimize.

Eğer sizin de bildiğiniz ilginç yemek hik yeleri ya da isimleri varsa benimle paylaşabilirsiniz. Şimdi de yarışmanın keyvenilerini tanımaya devam edelim.

KİTELFUM

(Yarışmanın dördüncüsü Müzeyyen Mansur Turgut.)

Çocukluğumun geçtiği Vefa’da kalabalık ailemle yaşadığım üç katlı konakta bu yemek Hacı Halime babaannem tarafından pazar sabahları yapılır ve geniş yer sofrasında bakır tabaklarda afiyetle yenirdi. Yemek yapılırken akranım olan kuzenlerimle hamurdan köfteler yapar ve kendi yaptığımız köfteleri diğerlerinden ayırmak için üzerlerine parmağımızla işaretler koyardık.

Yemek sofraya geldiğinde herkes kendi yaptığı köfteyi bulmaya çalışır, kahvaltı şen şakrak geçerdi. Babaannem ise gözü yaşlı bizi dinler ve aynı sahnenin kendi çocukluğunda da yaşandığını anlatırdı. Seneler geçti, alışkanlıklar değişti. Çocuklarıma kahvaltıda olmasa bile öğün yemeği olarak yedirdiğim kitelfumun lezzeti hiç değişmedi. Yemek tarifiyse babaannemden anneme, ondan da bana kız kardeşlerime kaldı.

Malzemeler

500 gr köftelik (kitellik) bulgur

1 kg kavurma

5 diş sarmısak

50 gr tereyağı

Pulbiber, tuz

Yapılışı: Bulguru geniş bir kapta ılık tuzlu suda bir saat kadar bekletin. Bulguru suyla yoğurup hamur haline getirin. Bulgur hamurundan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlayın. Köfteleri kaynayan tuzlu suda beyazlaşıncaya kadar (7-8 dakika) haşlayıp el kevgiri yardımıyla sudan alın (haşlama suyunu dökmeyin).

Parçaladığınız kavurmayı, ezilmiş sarmısakları, büyük bir servis kasesine koyun. Üzerine haşlama suyundan birkaç kepçe ilave edin. (Haşlama suyunun kavurma yağını eritmesi için sıcak olması gerekir. Gerekirse suyu tekrar ısıtın.) Köfteleri de kaseye ilave edin. Tereyağında kızdırdığınız pulbiberi üzerine gezdirdikten sonra servise sunun.

Yorumum: Yediğim en lezzetli yöresel yemeklerden biriydi. Bulgur köftelerini o kadar beğendim ki kalanları Müzeyyen Hanım’dan isteyip eve getirdim.

AYVALI KABUNE

(Yarışmanın beşincisi Nur Erkman.)

Malzemeler

2 su bardağı pirinç

1/2 adet orta boy ayva

1 kahve fincanı haşlanmış nohut

1 adet orta boy kuru soğan

1 çay bardağı sıvıyağ

2 yemek kaşığı tereyağı

1 su bardağı haşlanıp didiklenmiş koyun ya da kuzu eti

Tuz, karabiber

Yapılışı: Soğanı incecik halkalar halinde doğrayıp tuzla ovduktan sonra orta boy bir tencerenin dibine yayın. Üzerine karabiber serpin. Üzerine didiklediğiniz eti koyun ve karıştırmayın. Suda bekleyen pirinci ekleyip haşlanmış nohudu da üzerine yayın. En üste de yarım ayvayı kapatın. Ayva yemeğe hafif mayhoş bir tat verecektir. Diğer taraftan, başka bir tencerede kaynattığınız et suyuna sıvıyağ ve tereyağını ekleyin. Kaynayan et suyunu pirincin olduğu tencereye aktarıp pişmeye bırakın. Tencereyi sarıp 20 dakika kadar bekletin. Servise sunmadan önce karıştırın.

Yorumum: Tıpkı kayınvalidemin Divriği pilavı gibi çok lezzetli ve tane tane bir pilavdı. Zaten Nur Hanım da bu pilavı kayınvalidesinden öğrenmiş. Sanırım tüm kayınvalideler çok güzel pilav yapıyor.

ETLİ BOSTANİYE

(Yarışmanın altıncısı Nursel Erdem.)

Yörede iklim sert olduğundan pek fazla sebze yetişmezmiş. Yol ve nakliye durumu dışarıdan malzeme getirmeye de izin vermiyormuş. Hatta portakal gibi meyveler bilinmiyormuş bile. Bu nedenle bölgede sebze yerine et ve hayvansal ürünler kullanılıyormuş. Şimdilerdeyse et bostaniyesi yerine kabak bostaniyesi yapılıyor. Nursel Hanım bu tarifi şu anda 90 yaşında olan ve Ankara- Çay yolunda oturan kayınvalidesi Saliha Hanım’dan almış. Şimdi ise bu yemeği 87 yaşındaki teyzesi Mediha Hadımoğlu yapıyormuş.

Malzemeler

300-400 gr kıyma

5 adet yumurta

4 yemek kaşığı un

3-4 adet taze yeşil soğan

Maydanoz

1 çay kaşığı karabiber

1 çay kaşığı karbonat

Sıvıyağ

Yapılışı: Soğanları incecik doğrayıp kıymaya ekleyin. Yumurta, un, maydanoz, maydanoz, karabiber ve karbonatı ekleyip karıştırın. Hazırladığınız harçtan büyük bir kaşıkla parçalar alıp bol sıvıyağda önlü arkalı kızartın. Sıcak sıcak servise sunun.

Yorumum: Mücverle kadınbudu arasında bir lezzet. Hiç yağ çekmemiş olduğu için çok hafif.
Yazarın Tüm Yazıları