Bu Cumhuriyet nasıl korunacak

ODTÜ Tarih Bölümü Başkanı Prof. Seçil Karal Akgün’ün, Cumhuriyet Gazetesi’ndeki dünkü yazısından bir bölüm aktaralım:

‘Unutmamak gerekir ki tarih, ne mahkemedir ne de yargıç. Tarih, belgeler ışığında bireyleri geçmiş hakkında bilgilendirir. Her ülke, özellikle ulusal bütünlüğü açısından yeni yetişenlere ulusal tarihin öğretilmesini önemser.

Ermeni sorununda sürekli savunmada kalmaktan kurtulmak için yeni yetişenlere de bu konuya ilişkin verileri okul kitaplarında, onların devlete ve eğitim sistemine güven duymalarını sağlayacak bilimsellikle sunmak ve öğretmek gerekir.’

Prof. Akgün yazısının sonunda şöyle diyor:

‘Atatürk kurduğu Cumhuriyet’i bilime dayandırıp gençliğe emanet etmedi mi? Devlete küskün gençler bırakın Ermeni sorununda hak-hukuka sahip çıkmayı, nasıl bu Cumhuriyet’i koruyacaklar?

Yetkililerimiz bu ince noktaya dikkat etmeyip Türk bilim adamlarını, araştırmacılarını ve eğitimcilerini onlara duyulması gereken özgüveni yüreklendirmezse, korkarım yakın bir gelecekte Cumhuriyetimizin temeli olan Atatürk ilkelerini koruyamamanın ezikliğine, onun önderliğinde özenle çizilmiş Misakı Milli sınırlarımızı koruyamamanın üzüntüsü de eklenecek.’

KAYA TOPERİ OLAYI

Bunları niye yazıyoruz?

Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Yusuf Halaçoğlu, ta geçen yılın bahar aylarında İsviçre’de yaptığı bir konuşmada ‘Ermeni soykırımı yoktur’ diyor. Şikayet üzerine hakkında soruşturma açılıyor ve ülkeye girdiği takdirde tutuklanacağı bildiriliyor.

Avrupa’da gün geçtikçe şamar oğlanına dönüyoruz.

Marmara Vakfı Genel Başkanı Dr. Akkan Suver, dün hatırlatarak ‘İsviçre bu konuda ‘sabıkalı’ bir ülkedir. Geçmişte, uluslararası kurallara göre korumakla mükellef olduğu Türkiye’nin Bern Büyükelçisi Sayın Kaya Toperi’ye yapılan silahlı saldırı sonrasında gelişen olaylarla adeta paralellik arz ediyor’ diyor.

HANİ PROTESTO

İsviçre’
nin ‘insanlık ayıbı’na karşı insanlarımızın sergilediği vurdumduymazlık ne yazık ki dikkat çekici bir hal alıyor.

Bırakın Prof. Halaçoğlu’nu, İsviçre’de yaşayan Türk vatandaşları ‘Soykırım olmamıştır’ deseler onlar hakkında da mı aynı karar çıkartılacaktır?

Avrupa’da yaşayan Türkler ve bunların oluşturdukları derneklerden hangisi bu haksız ve incitici durumu protesto ettiler?

Böyle bir karar hukuk adına alınabilir mi?

Türkiye’deki çeşitli STK’lardan kaçı, İsviçre’nin Ankara Büyükelçiliği’ni ve İstanbul Başkonsolosluğu’nu e-mail, faks veya mektupla protesto etti?

Oysa böyle demokratik bir tepki herkesin hakkı olmalıdır.

Her şeyin ötesinde Dışişleri Bakanlığımız ve diplomatlarımız, parlamenterlerimiz, iş dünyası örgütleri, kurumları ya da dostları aracılığıyla İsviçre’yi bu ülkenin hukuk adına estirdiği teröre karşılık uyarıda bulunsa, İsviçre yargısı böyle bir gücü kendisinde bulabilecek midir?

Yarın öteki ülkelerde bu tür kararlar çıkarılmaya başlarsa boynumuzu büküp duracak mıyız?

Üzerimizdeki ölü toprağını silkemedikçe Türkiye bu tuzaklardan kurtulamayacaktır.

Çok oluyor

BÜLENT Arınç’ın annesi Manavgatlı’dır. Ben o bölgenin çocuğu olduğum için ona sempatim var.

Tamam, biz yörükler lafımızı sakınmayız. Ama ara sıra ortaya çıkıp Türkiye’yi toza dumana vermesi beni kızdırıyor.

Almanya’da baş hükümetten gayri 20’den fazla da eyalet hükümeti var. Fakat Karlsruhe’deki Anayasa Mahkemesi bütün bu hükümetlerin üstündedir. Alman Anayasası’nı korumakla mükelleftir. İster topluma isterse hükümetlere karşı...

İşte bu anlamda bizim Bülent Arınç’ın konuşmaları onun daha Meclis Başkanlığı yapacak olgunluğa erişmediğini gösteriyor. Bilmem yanlış mı düşünüyorum?

Şevki UYANIK

Betzdorf-ALMANYA

BÖYLE bir zihniyete sahip bir başkanı TBMM hak etmiyor! Bir vatandaş olarak tüm Türkiye’den derhal özür dileyip istifa etmesi gerektiğine inanıyorum.

Vahit EKREN-İnşaat Müh.

Bilboard’daki rant

BÜYÜKŞEHİR’den bir memur anlatıyor: Büyükşehir Belediyesi’nde milyonlarca dolarlık bilboard kavgasından haberiniz var mı? Deprem konteynerleri, ardından Metro istasyonlarındaki reklamlar konusunda Medya Pano ile Arya Reklam’la ilgili iddialar gazete köşelerine düştü. AKP yandaşı değiliz ama belediyemizin haklarını da korumak zorundayız. Ayrıca Kültür A.Ş.’deki bilboardların pazarlanması da ayyuka çıktı. Kültür A.Ş.’de görevli Harun Karaali, Zirve Reklam’ın gizli ortağı olabilir mi? Değilse Kültür A.Ş., Zirve Reklam’ın panolarını Sarıyer Belediyesi sınırlarında nasıl pazarlıyor? Kültür A.Ş.’ye ait panoların imalat, montaj ve tamirat işlerini de bu firmanın yaptığını herkes biliyor. Hem Kültür A.Ş.’de de çalışıp, hem de reklam şirketinin ortağı olarak anılmak doğru mu? Kültür A.Ş., Sarıyer Belediyesi’nden kendi alıp pazarlasa daha çok gelir elde etmez mi? Beyoğlu belediye başkanıyken kendisini ‘üzen’, İdeal Medya’nın sahibi Hami Kara’nın da ‘AR Medya’ adlı yeni şirketiyle Beyoğlu’ndaki bilboardları pazarladığını Sayın Kadir Topbaş bilmiyor mu?

Unakıtan’a teşekkür

BİR
süre önce köşenizde Şarköy’de babam Ahmet Başer’e ait şarap üretim tesisimizin hükümet konağı yapılmak üzere kamulaştırılmak istendiğini yazmıştınız. Konuya Milli Emlak Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Tufan Büyükuzun oldukça hassasiyet göstermişti. Bizim bu konudaki Ankara’daki girişimlerimizle kamulaştırmayı durdurarak işimize devam etmemizi sağlayan Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan’a ve danışmanı Tuncay Karartı’ya babam Ahmet Başer adına teşekkür ediyorum. (Bakanlık, hükümet konağı için başka bir yer bulmasını istedi.)

Füsun EREN-TEKİRDAĞ

Mektubumu arıyorum

İNGİLTERE’den yazıyorum. 24.12.2004 tarihinde iadeli taahhütlü postayla mektup yolladım. Gösterdiğim mektubun referansı R15300 78325 GB, fakat bugüne kadar gönderdiğim adrese ulaşmadı. Ben buradaki posta müdürlüğündeki araştırmamda mektubun Türkiye’ye ulaştığını ve İstanbul’a teslim edildiğini fakat İstanbul’dan sonra Adana’daki Yüreğir, Tahsilli Mahallesi, 18. Sokak, No:32 adresine ulaşamıyor. Oysa Adana’daki ağabeyim yaptığı araştırmada mektubun İstanbul, Ankara arası kaybolduğunu öğreniyor.

Biz Avrupa’da yaşayan gurbetçilerin mektuplarının Türkiye’de açılıp içinde döviz aradıklarının, onlarca insanın benim gibi postane mağduru olduğunu bilmenizi istiyorum.

Veysel ÇAKIN-Tottenham LONDRA adana-kozan@hotmail.com

Mesaj panosu

BEŞİKTAŞ
Belediyesi’nin, Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) işbirliği ile başlattığı ücretsiz astım taraması bugün Ortaköy Beltaş Cafe yanında, yarın Levent Meydanı’nda, cuma günü de Beşiktaş Meydanı’nda 12.00-16.00 saatleri arasında yapılacak. BAKIRKÖY Belediyesi, Osteoporoz İle Yaşam Derneği işbirliği ile özellikle 40 yaşın üzerindeki kadınların korkulu rüyası olan Osteoporoz’a (Kemik erimesi) erken teşhis amacıyla ücretsiz tarama, Ataköy Yunus Emre’de bugün 10.00-13.00 arasında. KAĞITHANE Belediyesi, 19 Mayıs Bisiklet Yarışmaları (ilköğretim) kayıtlarına başladı; 0212-295 68 00/253-254. ‘BEYOĞLU Sohbetleri’nde sinema yazarı Atilla Dorsay’ın ‘Beyoğlu ve Sinema’ konulu söyleşisi ile Hülya Koçyiğit’in şiir dinletisi yarın 20.00’de Alkazar Sineması’nda. SSK’lılar Küçükçemece’deki Kızılay Tıp Merkezi’nden neden yararlanamıyor? SSK Genel Müdürlüğü’nün ilgili daire başkanlığının bu konuda bir çalışma yaparak, özel hastanelerden bile yararlandırılmaya başlayan SSK’lıların, Kızılay’da muayene edilmelerinin sağlanmasını istiyoruz.

Murat BADEM

TEMA’nın ‘AB Hazırlık ve Müzakere Dönemleri ile Üyelik Koşullarında Türkiye Tarımı’ konulu sempozyumu, bugün ve yarın TUBİTAK Konferans Salonu’nda; konuşmacılar Süleyman Demirel, Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü.
Yazarın Tüm Yazıları