Biliyor musunuz; en pahalı suyu Ankaralı kullanıyor

Rekabet Kurumu’nun resmi internet sitesinde (www.rekabet.gov.tr) 20.4.2007 tarihinde yayımlanan karara göre, en pahalı suyu Ankaralılar kullanmaktadır.

ASKİ tarafından 1996 yılından beri, su satış fiyatları ÜFE’ye endekslenmiş ve ÜFE’nin pozitif çıktığı her ay bu oranda su fiyatlarına zam yapılmış; buna karşılık ÜFE’nin eksi (negatif) çıktığı aylarda ise herhangi bir indirime gidilmemiştir.

Bu çeşit fiyat artışları sayesinde ASKİ’nin 2003, 2004 ve 2005 yıllarında karlılığının ciddi şekilde yükseldiğinin tespitinin yapıldığı bu kararda, İzmir (İzsu) ile İstanbul Belediyesi’nin su fiyatları karşılaştırılmıştır.

Yapılan karşılaştırmada, ayda ortalama 15 m3 su tüketen bir konutun ödediği su parası, yıllık olarak Ankara’da 396.79.-YTL iken, İzmir’de bu rakam 259.80.-YTL, İstanbul’da ise 311.04.-YTL’dir. Tüketim arttıkça, bu farklılık da, Ankaralılar aleyhine artmaktadır.

İlgili kararda aynen şu değerlendirme yapılmaktadır. "Aylık ortalama tüketim miktarına göre yapılan kıyaslamada, Ankara’daki bir konut abonesinin her iki ile (İzmir ve İstanbul) oranla yüksek miktarda ödeme yaptığı görülmüştür." Ayrıca, ASKİ’nin, aylık (30 günlük) sayaç okuma süresini 45 güne çıkarmak suretiyle, daha fazla tüketimi daha yüksek tarifeden faturalaştırdığı da bu kararda belirtilmektedir.

Karar, Rekabet Kurumu’nun internet sitesinde 06-92/1176-354 sayı ile yer almaktadır.

B.A.

Cumhurbaşkanlığı Şeyh-ül İslam’lık makamı değildir

TÜRKİYE Cumhuriyetinin, başta laiklik olmak üzere, temel değerlerini aşındırmak için malum çevrelerce sürdürülen bitmez tükenmez çabalara, Ankara ve İstanbul’da gerçekleştirilen 14 ve 29 Nisan mitinglerinde meydanları dolduran halk gerekli yanıtı vermiştir. Laik ve demokratik değerlerin savunucusu, toplumsal barış ve özgürlükten yana milyonların karşısında durulamayacağını ve Cumhurbaşkanlığı makamının Şeyh-ül İslam makamına dönüştürelemeyeceğini görmenin zamanıdır.

Günübirlik çıkarlarını sürdürebilmek uğruna, Cumhuriyetin temel ilkelerinin çiğnenmesine göz yuman, ekonomik çıkarlarını ülke çıkarlarının önüne koyan, emperyalist güçlerin masalarının çıkarları uğruna Cumhuriyet karşıtı kimi girişimleri de büyük bir utanmazlıkla alkışladıklarını görüyoruz.

Kuskusuz bu aymaz ve sapkın tavırları da bertaraf edecek güç halkımızda vardır.

Halkin buyuk bir çoğunluğunu şeriatla-sungu arasına sıkıştırmaya, ülkeyi geri götürmeye, cehennem ateşinin içine atmaya hiçkimsenin hakkı yoktur.

Ülkenin geleceğini düşünen ve kendisini sorumlu hisseden tüm kurum ve kişiler sorunu siyaset ortamın da çözmek için çaba harcamaladır. Çözüm siyaseten olmalılıdır. Meydanlari dolduran milyonlar demokratik eylemleri ile bu mesaji vermişlerdir. Milyonlarin verdiği bu demokratik mesaj siyasiler tarafından doğru okunmalıdır. Bu nedenle Parlemento acilen seçime gitmeli ve oluşacak yeni meclis Cumhurbaşkanını seçmelidir.

Himmet ŞAHİN-ODTÜ Mezunları Derneği Başkanı

Cumhurbaşkanlığı

Bir hatırlatma

CUMHURBAŞKANI eşleri, devleti temsil görevi dolayısıyla yurt içi ve dışı seyahatlerinde kanun gereği yolluk alır. Köşkteki yemek giderlerini bile devlet öder. Yani, bir çeşit kamu görevi yaparlar ve kamu görevlisi sayılırlar. Bu sebeple, kişisel tercihleri aile içinde kalır. Millet içine çıktıkları, devleti temsile kalktıkları durumlarda protokol kurallarına uymak zorundadırlar.

Başbakanın devleti, milleti temsil görevi yoktur. Çünkü, hükûmeti temsil eder. Onun da eşinin yolluğunu devlet öder ama bütün milleti ve devleti temsil etmediğinden kişisel kıyafet ve davranış özgürlüğü daha fazladır.

Cumhurbaşkanlığına talip olanların bu gerçekleri bilmesi gerekir.

Nail TAN

Kaşıkların tümden kırılmaması için

YAPILMASI gerekli bir şeyi yapacak kişiler bu işi becerememişlerse, "0ynadığın oyun batsın, kaşıkları da kırdın." diye, bir söz vardır. Recep Tayip Erdoğan ve yargı kararı ile kapalı siyaset yolunu açarak Tayip Erdoğan ile yollarda beraber yürüyenlerden olma mertebesine! erişen Deniz Baykal’ın oynadıkları oyun batsın, demokratik düzenin kesintiye uğrama tehlikesine neden oldular.

Anayasa Mahkemesi’nce cumhurbaşkanı seçiminin birinci turunun geçersizliğine ve izleyen turlara geçilemeyeceğine karar verilmesi halinde, Anayasa gereği zorunlu olarak erken seçime gidilecektir. Karar aksine verildiği takdirde zorunlu olarak Cumhurbaşkanı seçimi tamamlanacaktır. ’Kaşıkların tümden kırılmaması için’, AKP aklını başına toplamalı, devlete meydan okuma inadından vazgeçmeli. Erken ya da zaten beş ay sonra yapılacak seçimlerde, yine çoğunluğu elde etse bile, bu meclisin seçtiği cumhurbaşkanının istifade edeceğini ve yeni oluşan TBMM’nin, Anayasa’nın kabul ettiği düzenden taraf olacak, sözde değil özde laikliği benimseyen birini cumhurbaşkanı seçmesini kabul edeceğini taahhüt edip, kamu oyuna açıklamalıdır. Av. Sait KEKEÇ

GÜNÜN SÖZÜ

"Sana daima; soluyacak hava, ısıtacak ate, içecek su ve yaşayacak toprak diliyorum."

(Latin Amerika’dan)