Bedri Koraman’ın iki cinsi

Bazı karikatürcülerin bir özelliği vardır. Çizdikleri tiplerle özdeşleşirler, yüzlerine baktığımda çizgilerinden iz sürerim.

Bedri Koraman da bu tip karikatür ustalarından biridir. Rastladığımız tipleri çizdiğinde, tam işte o, sözü dökülür dudaklarımızdan.

Mesut Yavuz’un yayına hazırladığı Bedri Koraman’ın Haftalıkları 1’i seyrederken bir kez daha bu yargımı düşündüm.

Karikatürcülerin kimisinin sohbetine de bayılırım, adeta çizgiler söze dökülür.

1984 yılında rahmetli Semih Balcıoğlu ve Bedri Koraman ile birlikte Antalya’da Yedi Mehmet Lokantası’nda yediğimiz öğle yemeğini unutamam. İkisi arasındaki düeti, kahkahalarla dinlemiştim.

Çizer, yazar, öncü, mükemmeliyetçi dünden bugüne o bir numara yazısında özellikle bir cümle dikkatimi çekti: "Yaş 79. Bilgisayarı öğrendim. Çalışarak çok yol aldım. El sanatı ile teknolojiyi evlendirdim."

Koskoca arşivden neden Haftalıklar yayımlanmış?

Hazırlayan bu sorunun yanıtını veriyor: "Bu koca arşivden ilk çalışma olarak ’Haftalıklar’ı seçmemizin en büyük nedeni, senelerdir okurlardan gelen baskılar oldu."

Bedri Koraman
’ın karikatür alanı çok geniştir, spordan sinema afişine kadar.

Kemal Sunal filmlerinin afişleri onun bu alandaki başarısının da bir örneğidir.

Haftalıklar’ı karikatürcü şöyle özetliyor: "Cici Can benim beyaz káğıdımdan Yeşilçam’ın beyaz perdesine geçtikten sonra ben de tekrar ’Haftalıklar’a döndüm."

Bedri Koraman
bir söyleşisinde, "En feminist kadından bile daha feministim" diyor:

"Erkek olduğum için tabii ki kadını güzel çizeceğim. Erkek olarak kadını güzel görmek isterim.

Hemcinslerimi kıskandığım için erkek figürünü de olabildiğince kötü çizerim."

Yazarların müsveddeleri, ön çalışmaları beni çok ilgilendirir. Bir çalışmanın oluşum sürecini görürüm onlarda.

Bedri Koraman’ın eskizleri de bu gerekçeyle ilgimi çekti.

Karşıtlıklardan doğan gülünç unsurunu çok başarıyla kullanır. Rázi Beyefendi ile Niyazi, iki tip arasındaki mukayeseden doğan karikatürlerdir.

Bodrum Modrum, hálá popülerliğini koruyan karikatürler toplamıdır. Bunlarda hem ünlü Bodrumluları bulursunuz, hem de Bodrum’un her yönünü. İyisiyle kötüsüyle, güzeliyle çirkiniyle.

Ne var ki, karikatür, çirkinlikleri, bozulmaları bile en azından bıyık altından gülümsemeye dönüştürür. Onun için de Bedri Koraman’ın bu albümünü okuyan Bodrum’u sever.

Onun kadın karikatürlerinin güzelliğini, sevimliliğini, kibar erotizmini çok az karikatürde ve karikatürcüde bulabilirsiniz.

Kazanovalık, Yosmalık. İkisi üzerine çizdikleri, yazdıkları, karikatürümüzün ve karikatürünün daima ilgi görmüş tema’ları ve tipleridir.

İki Cins Arasındaki Fark, Koraman’ın gerek konu, gerek yazı, gerek çizim konusundaki ustalıklarını sergilediği zirve çalışmalarıdır.

Onun ustalığı, bu tür karikatürlerle özdeşleşmiştir. Kadın-erkek ilişkilerini, mizahın, karikatürün yumuşaklığı içinde verir.

Gündelik yaşamımız hem basittir, hem de karmaşık. Kendimizi incelediğimizde bazen gülecek gücü bulamayız. Hatta gününe göre kasılabiliriz de, karikatür bize hoşgörü kazandıran, kendimizle barıştıran bir sanattır.

Bedri Koraman’ın sevilmesi, çizdiklerini hayatın içine yerleştirmesidir, ya da başka deyimle hayatı o kadar iyice gözlemlemiştir ki, biz onda kendimizi buluruz.

Hoş saatler geçireceğiniz, kendinizle bile dalga geçeceğiniz bir albüm.

Bedri Koraman kimdir

1928 yılında Bafra, Samsun’da doğan Bedri Koraman, akademiden ayrılan bir çizer olarak girdiği Babıali’de Cici Can gibi popüler bir çizgiroman karakteri yaratarak ve çizdiği karikatür, illüstrasyonlarıyla kalıcı olmuştur.

Bedri Koraman, 1945’te Güzel Sanatlar Akademisi’nden ayrıldıktan sonra, karikatür çizerek başladığı kariyerine 1946 yılında önceleri resimler çizdiği Afacan-Çocuk Gözü dergisinde başlamış, burada daha sonraki sayılarda Şahap Ayhan’ın başlattığı bir seri olan Pire Nuri ile Zengibar başlıklı çizgi romanı hazırlamıştır. 1947 yılında Çocuk Alemi için hazırladığı bilimkurgu çizgi romanı Tonguç başlığının ardından, bir dönem de Çocuk Haftası için çalışmış, metinlere resimler hazırlamış, Toraman adlı bir çocuğun maceralarını çizgi romana aktarmıştır. 1950’de 101 Roman dergisinin kapaklarını çizmiş, 1954’te Vatan Gazetesi’nde polisiye bant Cem Kurt’u hazırlamıştır. Bu karakterlerle sonradan en ünlü çizgiromanı Cici Can için pilot bir çalışma yapmış olan Bedri Koraman, ertesi yıl Milliyet Gazetesi sayfalarında Cici Can’ın maceralarına başlamıştır. Cici Can için Al Capp’ın Hoş Memo çizgi stilinden esinlenen Koraman, 1956’da Erdoğan Egeli’nin yayınladığı Komet dergisinde, Sefa Önal’ın senaristliğinde Kumru başlıklı sıradışı bir çizgi roman hazırlamaya başlamıştır. Onu izleyen karakteri ise 1960’lı yıllarda Milliyet’te çalışırken, senaryosunu Halit Kıvanç’ın yazdığı ve yine bir polisiye olan 1957 tarihli Tekir Hafiye’dir. 1963 yılında sinemaya uyarlanan Cici Can filminin ardından animasyona ilgi duyan çizer, çizgi filmler üretmek için kurulan Kare Ajans’ın kurucularından biridir ve 1951 yılında Deve adlı bir mizah dergisi yayınlamıştır. Koraman, 1950’lerin ortasında Milliyet’te yarım sayfa olarak başladığı çizimlerine 1980’lerin başından itibaren Güneş Gazetesi’nin hafta sonu ilavelerinde tam sayfalarla devam etmiştir.

1973 yılından itibaren gazetenin birinci sayfasında, Abdi İpekçi’nin önerisiyle bir nevi muhabir karikatürist konumunda çalışmalar yapmıştır. 1982’de Güneş’te baş sayfadan günlük karikatürler ve pazar ilavesinde de kendisine has anlatım tarzıyla karikatür-öykü adı verilebilecek bir teknikte tam sayfa çalışmalar hazırlamıştır. 1985 yılında yeniden Milliyet’e dönen Bedri Koraman’ın hayranlarına ulaşan ilk kitabı ise, 1994’te basılmış Siyaset Arenası’dır. Bu karikatür albümünde gazetelerdeki çalışmalarının bir bölümü tekrar yayınlanmıştır.

DOĞAN HIZLAN’IN SEÇTİKLERİ

Beşir Ayvazoğlu Yahya Kemal -ansiklopedik biyografi- Korpus

Ed: John Broockman Gelecek 50 Yıl NTV

Atilla Girgin Söyleşi mi? Röportaj mı? Der Yayınları

Gianfranco Poggi Devlet İstanbul Bilgi Üniversitesi

Tuncer Erdem Denizlerimizde Rüzgar YKY
Yazarın Tüm Yazıları