Astroloji

Yasemin BORAN
Haberin Devamı

Rüyalar üzerine yazılıp çizilenler, yapılan laboratuar deneyleri ve bunların sonucunda ortaya atılan iddialar... Fakat bugün için hala rüyaların mekanizması hakkında kesin bir şey söylenemiyor.

Çok çeşitli rüyalar hakkında daha önce uzunca bir yazı dizisi yapmıştım. Bunları okumuş olanlar hatırlayacaklardır. Şimdi bu rüyalara bir de bütün dikkatimizi verip incelemeler yaptığımız halde çözümleyemediğimiz bazı problemlerin rüyada çözümlenebildiğini ilave etmek istiyorum.

1936'da Nobel Ödülü’nü kazanan Alman Otto Loewi şöyle diyor;

‘‘Benim en büyük başarım, 1921 yılında uyaranların sinir yoluyla ulaştırılmasına ait kimyasal teoriyi bulmamdır.’’

Saplanıp kaldığım düşünceler nedeniyle bir türlü sonuca ulaşamıyordum, taa ki, o rüyayı görünceye kadar.

Bir gece yataktan kalkıp ışığı açmışım ve masanın üzerinde kağıtlara bir şeyler yazmışım ve tekrar yatağıma gitip uyumuşum. Ertesi sabah kalktığımda yazdıklarımı gördüm fakat, karaladıklarımdan bir şey anlamam mümkün değildi. Ertesi gün, gece yarısı tekrar aynı rüyayı gördüm. Bu benim 17 yıl evvel düşündüğüm sinir nakli teorisinin doğru olup olmadığını denememi sağlayacak bir anahtardı. Hemen yataktan kalktım ve doğruca laboratuara gittim. Kurbağanın kalbinde basit bir deney yaptım. Daha sonra bu deneyin sonuçları, sinir tembihinin kimyasal nakli hakkındaki ödül kazanan teorimin temelini teşkil etmişti.’’

Uyurken bedenimizi, bulunduğumuz yeri, kimliğimizi, düşüncelerimizi tamamen kaybediyoruz. Daha doğrusu öyle olduğunu sanıyoruz. Halbuki, içimizde uyanık bir tarafımız var ve o ancak biz uykuya daldığımız zaman harekete geçiyor. Kaybettiğmiz, unuttuğumuz, hatırlamamız gereken ne varsa, bunları bulup ortaya çıkarıyor ve rüya yoluyla bize bildiriyor.

Bu demektir ki, sorun ya da bir problem varsa, bunun çözümü de kendi içinde mevcut. Ancak, çözebilmek için bizi çözümden uzaklaştıran tarafımızın uyuması gerekiyor, diyorum, Yasemin'ce...



Yazarın Tüm Yazıları