Anti-selülit reçete

Selülit aslında hep var ama yaz aylarında daha çok gün ışığına çıkıyor, daha sık gündeme geliyor.

Haberin Devamı

Selülitten korunmanın ya da mevcut selülit sorununu birazcık hafifletmenin birçok yolu var. Biz bazı temel bilgileri toparlayıp size kolay ve etkili bir “anti-selülit reçete” hazırladık. İşte o reçete...

- Yeteri kadar su içmeyi unutmayın. Sık sık su için. Çay, kahve suyun yerini tutmaz, unutmayın.
- Yapay tatlandırıcılardan, renklendiricilerden ve fast food besinlerden, cipsler ve benzerlerinden uzak durun.
- Meşrubatlara, kolalı içeceklere elinizi sürmeyin!
- Bol ve sık sebze ve meyve yiyin. Özellikle koyu renkli olanlarını tüketin: Koyu kırmızı (Karpuz, domates, elma ve kırmızı greyfurt-portakal: Likopen mucizesi; Siyah üzüm: dolaşım sistemimize OPC’s desteği), koyu yeşil (elma, ıspanak, brokoli, biber), koyu sarı (mango) sebze ve meyvelere öncelik verin. Meyveleri yemekten en az iki saat sonra tüketin. Gece (akşam yemeğinden sonra) aşırı meyve yemeyin. Çok tatlı meyvelerden (incir, karpuz) uzak durun.

Haberin Devamı

- Daha az kafein tüketin. Kahveyi, enerji içeceklerini sınırlayın.
- Alkol kullanmayın ya da azaltın. En fazla serbest radikal zararlarından koruyucu antioksidan OPC’s ihtiva eden cilt dolaşımını koruyup destekleyen 1-2 bardak kırmızı şaraba izin var. Onu da haftada bir-iki için...
- Bilinçli masaj selülit oluşumunu azaltabiliyor. Haftada 3 kez derin masajdan yararlanın. Bu işi “usta”larına yaptırmanız çok iyi sonuçlar verebiliyor.
- Güneşte fazlaca kalmak da selüliti artırıyor. Saat 10:00-14:00 arasında güneşlenmeyin. Güneşten koruma etkisi 15’ten yüksek (Sun Protecting Factor: SPF) koruyucular kullanın. Kamuflaj yapıcı “tanning cream”lerden yararlanabilirsiniz. Daha koyu bir cilt selülitin görünümünü maskeleyebilir. Güneşte yanmak da (tabii ki dozunda) fayda var!
- Şekeri kesin. Şekerlemelerden, tatlılardan uzak durun.
- Selüliti azaltabilecek en etkili yolun aerobik egzersizler olduğunu sakın unutmayın. Haftada en az 3 kez 35 dakika sürecek aerobik aktivite yapın: Yürüyün, bisiklete binin, yüzün, dans edin. Özellikle de yürüyün, yürüyün ve tekrar yürüyün! Daha uzun yapılan ve daha sık tekrarlanan aerobik aktivitelerinin daha az selülit demek olduğunu hep hatırlayın. Aerobik çalışmalar iyi ve planlı yapıldığında gergin ve formda tutar, kilo verdirir, cilt ve cilt altı yağları uzaklaştırır, genç, gergin ve düzgün bir cilt görünümü sağlar.
- Daha az kalori tüketin, şekerlemeleri, kızartmaları ve genelde yağ tüketimini azaltın. Düşük yağlı bir diyet, aerobik egzersiz kadar etkin bir azaltıcısıdır. John Hopkins Üniversitesi’nden Prof. Maria Simpson yüksek yağlı beslenmenin özellikle de tereyağların ve zeytinyağı dışında kalan bitkisel yağların (ayçiçeği, pamuk, mısır yağı) selülitin en önemli etkeni olduğunu belirtmektedir.
Günlük toplam yağ tüketiminizi yağdan gelen kalorileri yüzde 25’in altına indirerek sınırlayabilirsiniz. Bunun için kullandığınız besinlerin yağ muhtevalarını dikkatle inceleyin, etkilerini kontrol edin, yarım yağlı veya yağsız besinlere yönelin.
- Selülit tedavi edici ürünlerden fazla bir şey beklemeyin. Sadece Birleşik Devletler’de selülit giderici veya azaltıcı ürünlere (kremler, jetler) her yıl milyarlarca dolar ödeniyor. John Hopkins Medical Institutions Health, Weight and Stres Clinic’de denenen 32 selülit tedavi edici ürün ile yapılan çalışmada bu ürünlerin hiçbirinin yararlı olmadığı bulundu.
Çok etkili olduğu söylenen, çok popüler hale gelen iki ürün var. Beklerseniz adlarını yakında yazacağım. Şimdilik biraz daha emin olmayı bekliyorum!
- Son bir öneri: Selülit deyip geçmeyin ama bu sorunu çok da önemsemeyin. Selülitlerinizden sizden çok genetik mirasınızın sorumlu olduğundan şüphe etmeyin.

Haberin Devamı

Kilo kaybı selüliti azaltır mı?

BİR BİLGİ

Kilo kaybı ve egzersiz selülit oluşumuna katkı sağlayan bölgesel dolaşım bozukluğunun giderilmesine katkı sağlasa da,  selülitin yol açtığı portakal kabuğu görüntüsünü ortadan kaldırmaz. Hatta, zayıfladığınızda cildiniz gevşeyeceğinden selülitiniz daha da belirginleşebilir.
Cilt tonusu dermis tabakasının yapısal sağlamlığına bağlıdır. Dermis ne kadar kuvvetli ise cildiniz de o kadar diri, sıkı ve canlı görünür.
Kilo aldığınızda adipozitler genişler, üst katmanlardaki kan damarlarına baskı yaparlar ve selülit oluşumuna neden olurlar.
Eğer bir kilo kaybı programı uyguluyorsanız adipozitlerinizdeki yağ miktarı azalacağından yağ dokusunun boyutu da azalır.
Bu da kan damarlarınızın üstündeki baskıyı azaltır.
Bunun selülitinizi gidereceğini zannetmeyin!  Ne yazık ki kilo kaybı dermisteki bağ dokusunu bir arada tutan mekanik bağları zayıflatır. Bu yapısal değişiklik de ciltteki selüliti daha da belirgin hale getirir.

Haberin Devamı

Selülit yaşla artıyor

AKLINIZDA OLSUN

Kilo kaybı süreci gibi yaş da dermisteki mekanik bağlar için bir risk faktörüdür.
Yaşlandıkça cildinizin eski sıkılığını, diriliğini, canlılığını yitirdiğini sarktığını, gevşediğini ve pörsüdüğünü fark edersiniz.
İşte bu değişiklikler cildinizdeki dermis tabakasını bir arada tutan bağların zayıflamasından kaynaklanır. Öyle görülüyor ki selülit ilerleyen yaşlarında da kadınları rahat bırakmıyor! Hatta biraz daha artıyor.

Yazarın Tüm Yazıları