Altın Kelebek’le uçuyoruz

İlk günkü heyecanını ve ağırlığını bugünlere kadar korudu. Ödül dallarına ilaveler yapıldı, gelişmiş şekil değişikliklerine uğradı. Ama halkın oylarıyla sonuca ulaşan bir ödül zinciri özelliğini hep sürdürdü.

Kanal D’de yedi yıl önce başlayan Kokpit programı, bu yıl Jüri Özel Ödülleri’nde ‘Sektör’ dalında en iyi oluşu ile Altın Kelebek Ödülü’ne layık bulundu. Kokpit’in ödül almasının ardındaki en önemli gerçek, her şartta ticari kaygıları bir kenara bırakıp öğretmen edası taslamadan bilgilendirici kimliğini ön planda tutmasıydı.

GÜVEN VERDİ

Büyük kitlelere ulaşan Kokpit, Türkiye’de uçma heyecanını arttırdı.

Havayolu yolculuğunun güvenini sık sık vurguladı. Yolcu sayısının artması için havacılık teknolojisini bütün çıplaklığı ile gözler önüne sererek ne kadar titizlik gösterildiğini anlattı.

Çok sayıda gencin pilot olmak için karar vermesinde yardımcı oldu. Çocukları pilot olmak isteyen ailelerin daha rahat karar vermeleri için bir yardımcı etken niteliği haline geldi. Uçuş korkusu yaşayanların korkularını yenmeleri için havacılığın güvenilirliğini her fırsatta gözler önüne serdi.

Uluslararası havacılık fuarlarında sürekli yer aldı. Gelişmeleri imalatçı ve kullanıcı bazında paralel olarak izledi. Dünyadaki havacılık olayları ve gelişmelerini dünya basınından çoğu zaman çok daha erken okuyucu ve seyircilerine duyurdu. Bu özelliği ile yabancı yayınlara kaynak oldu. Boeing ve Airbus gibi kuruluşlar güvenilirliğini onayladıkları Kokpit’e her zaman kapılarını açık tuttular. Bu sayede uzun bir süredir imal edilen bütün uçakları Kokpit birebir izledi. Tasarımdan imalatın son noktasına ve test uçuşlarına kadar katılma izni alan önemli bir kurum haline geldi.

Kokpit bir marka oldu. Atatürk Havalimanı’nda açılan ‘Kokpit Kafe’ gibi birçok kuruluş Kokpit adını öğrenci okutmak kaydı ile aldı ve kullandı. Kanal D, Kokpit’i yayın anlayışının yelpazesi içinde vazgeçilmez bir klasiği haline getirdi. Programın ana sponsoru Türk Hava Yolları, her zaman bütün yeniliklerini kendi çalışanlarına bile Kokpit aracılığı ile duyurdu.

BİR EKİP İŞİ

Programın Genel Yönetmenliğini Oğuz Koloğlu başarı ile yaptı. Hatta kendisi de sonunda amatör bir pilot oldu ve yükseklere tırmandı. Asistanım Tolga Özbek, Kokpit’in her zaman ana taşıyıcılığını başarı ile sürdürdü. O da dayanamayıp sonunda amatör pilot sertifikasını aldı ve çok zamandır uçuyor. Üstelik yükseklere güvenle tırmanıyor. Son yayın döneminde bize katılan Kanal D Haber spikeri Emel Özuğur, sadece sunuşlarıyla değil Jet Sohbet bölümünden uçuş noktalarına programın irtifasını yükseltiyor.

Kokpit’in değişmez yönetmeni Çiğdem Geyik Öz, yıllardır hiç aksatmadan yüksek kalite ile size programı hazırlıyor. Yardımcı Yönetmenlerimiz Murat Özfilizler (o şimdi asker) ve Egemen Nakipler artık bu işte uzmanlaştılar. Çekimden montaja dünyanın her yanında Kokpit için en iyiyi titizlikle yakalıyorlar.

Ve ben programın yapımcısı olarak Altın Kelebek Ödülü için bize oy veren herkese çok ama çok teşekkür ediyorum. Havacılık dünyamıza Kokpit’i kazandıran Hürriyet’in Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Kanal D’nin Genel Müdürü Murat Saygı, gelişmeleri gazetemizin birinci sayfasına taşıyan Yayın Koordinatörü Fikret Ercan, Kelebek’in ve magazin dünyamızın onurlu adı Selim Akçin’den Kelebek’in altın çocuğu Emre İskeçeli’ye hepsinin bizim kadar çorbada tuzlarının çok olduğunu düşünüyorum.

Bu ödül bu tür televizyon programlarının her zaman yaşayabileceğini de gösteriyor. Bu gösteri, yükseklere uçmak, ya da derin denizlerde gezmek gibi çok sayıda hobiden saygın programlar yapmak isteyenlere de güç verecektir.

Altın bir Kelebek’le uçmak insana gurur veriyor...

Finnair İstanbul’a geliyor

Finlandiya Havayolları Finnair, yedi yıl aradan sonra tekrar İstanbul’a uçmaya başlıyor. Haftada bir gün Boeing 757’lerle yapılacak seferlerde gidişte İstabul-Helsinki ayağı non-stop, dönüş uçuşları ise Atina aktarmalı gerçekleştirilecek. Finnair’in Türkiye genel satış temsilciliğini 1997’den bu yana İsmo Tours yapıyor.

A350 ve 787 THY için çarpışacak

Türk Hava Yolları’nın özellikle uzun menzilli hatlarda hızla büyümesi ve alternatif noktalar araması Boeing ve Airbus’ı harekete geçirdi. Geçtiğimiz hafta İstanbul’a gelen iki şirketin satış temsilcileri yeni uçakları 787 ve A350 için THY’ye brifing verdi.

THY’nin geçen yıl imzaladığı anlaşmayla uzun menzilde çift motorlu 5 adet A330 alacak. Bu uçaklardan ikisi kasım ve aralık ayında teslim edilecek. THY, gelecek 5-10 yıllık dönemde hem ilk alınan dört motorlu A340-300’leri değiştirmek hem de daha uzun mesafelere uçabilmek için 787 ve A350 ile yakından ilgileniyor. Boeing’in yeni tasarımı 787 ilk uçuşunu 2006’da yapacak. Orta ve uzun menzilde düşük uçuş maliyeti ile ilgi çeken uçak, sipariş adedini hızla yükseltiyor. En son Kore Havayolları’ndan sipariş alan 787, 2008’de hizmete girecek.

Airbus ise A330’dan geliştirdiği A350 modeliyle 787’nin önünü kesmeyi hedefliyor. Kompozit gövde, yeni kanat ve motorlara sahip olacak uçağın THY’ye önerilen modeli ise 800 serisi. İlk uçuşunu 2008’de yapacak A350’nin hizmete girmesi ise 2010’da gerçekleşecek.

Kabinde çakmak yasak

ABD yönüne uçacak tüm uçaklarda yolcular yanlarında çakmak taşıyamayacak. ABD Güvenlik İdaresi tarafından yürürlüğe konulan yeni kural gereği yolcuların yanlarında her türlü çakmağa uçağa biniş kapısında el konulacak.

Eskişehir’de sempozyum

Eskişehir Anadolu Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği ile Sivil Havacılık Yüksekokulu tarafından 27-29 Nisan tarihleri arasında Ulusal Turizm ve Havacılık sempozyumu düzenleniyor. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile Turizm ve Kültür Bakanı Atilla Koç’un da katılacağı sempozyumda iki sektörün üst düzey yöneticileriyle bürokratlar konuşma yapacak.

Ulusal havacılık platformu

Türkiye’de havacılık sektöründe hizmet veren tüm şirket ve kuruluşların katılımıyla ‘Ulusal Havacılık Platformu’ kuruldu. Yeni Dernekler Yasası’nın da desteklediği oluşumun ‘Türkiye Ulusal Havacılık Birliği’ne (TURHAB) dönüşmesi hedefleniyor. Havacılık sektörünün amatör-profesyonel, özel-resmi, küçük-büyük ayrımı yapmadan birlikte hareket etmesi ve daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlayacak platform, haziran ayının ilk haftasında seminer ve havacılık gösterilerinin bulunduğu bir organizasyona imza atmayı hedefliyor.

Uçaklar Formula’da yarıştı

Bu sezon Formula 1 ile birlikte düzenlenmeye başlanan Red Bull Air Race World Series’in ilk yarışı Abu Dabi’de gerçekleştirildi. 110 bin kişi tarafından izlenen yarışlarda Dünya Akrobasi Şampiyonu Macar Pilot Peter Besenyei birinci oldu.

Akrobasi uçakları ile 1400 metrelik parkurda özel dikilen 14 metre uzunluğundaki 6 kule arasında slalom yapan pilotlar, parkuru en kısa sürede bitirmek için saatte ortalama 450 kilometre hızla uçtu. Toplam 9 ayaktan oluşan yarış, bu sezon en son San Francisco’da yapılacak organizasyonla sona erecek. Gelecek yıl yarışın Formula 1 tarihlerinde İstanbul’da da yapılması planlanıyor.