Almanya Muhlis'i geri alsın

Ayşe ÖZEK KARASU
Haberin Devamı

Biz Apo kriziyle uğraşırken, Muhlis'in trajedisi gürültüye gitti. Almanya'dan yapayalnız sınırdışı edilen 14 yaşındaki çocuğu VJ yapmaya çalışıyoruz. Oysa o gerçek bir suçlu. Ağır yaralamadan gaspa kadar uzanan seri suçları var. Yani sömürülmesi değil, ıslah edilmesi gerekiyor. Alman Yeşiller çocuğa yapılan haksızlığı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götürmek istiyor.

‘VALLAHİ Almanlar abartıyor, 62 suç işledi diyorlar. Aslında toplasanız 30'u geçmez...’’

Durum bu kadar trajik olmasa, katıla katıla gülesi geliyor insanın. Seri şekilde suç işlediği için Almanya'dan sınırdışı edilen Münihli Muhlis, kendini böyle savunuyor. Aslında savunmuyor da bizlerle dalgasını geçiyor. Sınırdışı edildikten bir gün sonra gazeteye geldi, tanıştık. Kendisi su katılmamış bir hergele. Bakışından, konuşmasından belli. Herkesle kafa buluyor. Çünkü iri kalıbına rağmen, o daha bir çocuk.

Bavyera eyaletindeki aşırı sağcı yönetimin Muhlis'e yaptığı büyük haksızlık, Apo krizinin gölgesinde kaldı. Bu nedenle kimse Muhlis'in işlediği suçların ciddiyetinin ve Almanların onu nasıl başından attığının farkında değil.

Muhlis'i VJ yapmaya karar veren televizyon kanalı, çocuğu uslanmaz, yaramaz, sempatik gibi sıfatlarla tanıtıyor. Sanırsınız ki, çocuğun Almanya'da işlediği suçlar, komşunun bahçesinden elma çalmaktan ibaret.

Oysa ki Muhlis'in sabıka dosyası inanılmaz kabarık. Bir kere seri dayakçı. Her kavgada burun kırıyor. En ağır suçu, ağır yaralama. Sabıka dosyasında bir dizi hırsızlık ve gasp var.

Muhlis bir suçlu, ancak bugün yaşadığı trajedinin sorumluluğu tamamen başkalarına ait. Bir kere anne ve babası, çocuğun tek başına sınırdışı edilmesine göz yumuyorlar. Bavyera İçişleri Bakanı Günther Beckstein anne ve babaya geri dönüş garantisi verdiği halde, ‘‘psikolojik olarak bu yükü taşıyamayacaklarını’’ bahane ederek çocukla birlikte Türkiye'ye gelmiyorlar. Çocuğun işlediği suçlara göz yummakla suçlanan Safiye ve Yılmaz Arı, Muhlis'le birlikte sınırdışı edilmekten son anda kurtuldukları için, tehlikeye girmek istemiyorlar.

Diğer bir sorumlu da Münih Gençlik İdaresi. Herhangi bir Alman ailesi çocuğuyla ilgilenmediği takdirde, o çocuğu alıp bir gençlik yurduna yerleştirme yetkisi olan bu makam Muhlis için farklı bir uygulama yoluna gitti. Yılda 100 bin marka özel bir öğretmen ve pedagog tutuldu, ıslah edilmesi için de bir seyahat organize edildi. Güya çocuk tam bir koruma ve denetim altındaydı. Ama, her nedense suç işlemeye devam etti. Örneğin bir kadının evindeki alemden sonra kadının 6 bin markını çaldı.

Sonuçta Muhlis için bütün sosyal önlemler uygulanmadığı halde Anayasa Mahkemesi sınırdışı kararı aldı. Münihlilerin yüzde 65,9'u bu kararı destekliyor. Hatta Belediye Başkanı Christian Ude, çocuğun sınırdışı edilmesi için Türklerden de bol miktarda mektup aldığını iddia ediyor.

Muhlis sadece Almanya'da değil aslında Türkiye'de de istenmiyor. Amcası Muhlis'in velayetini üstlenmeyi reddediyor. Muhlis'e İstanbul'daki ilk günlerinde 16 yaşındaki kız arkadaşı Jasmin'le Hürriyet'in Münih muhabiri Celal Özcan eşlik ediyor.

Muhlis'e Alman Yeşiller sahip çıkıyor. Bu partinin üyesi olan Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, çocuğun ülkeden atılmasını onaylamadığını kesin bir dille açıkladı. Hatta Hıristiyan Sosyal Birliği üyesi Bavyera İçişleri Bakanı Beckstein'ı 14 yaşındaki bir çocuğun trajedisini siyaset malzemesi yapmakla suçladı ve ‘‘Biz bu sorunu hukuk devleti ilkeleri ve gençlik yasası çerçevesinde çözebilirdik. Çocuğun kesinlikle geri dönmesi gerekir’’ dedi.

Muhlis için dönüş yolu henüz tamamen kapanmış değil. Tek başına sınırdışı edilmesine karşı çıkan avukatın itirazı şu anda Münih idari mahkemesi tarafından inceleniyor. Mahkeme itirazı haklı bulursa, Muhlis Almanya'ya dönebilecek. İtiraz reddedildiği takdirde Yeşiller davayı Strasbourg'daki İnsan Hakları Mahkemesi'ne götürmeyi planlıyor.

Muhlis'in Almanya'ya dönmesi gerekiyor. Çünkü o orada doğdu, orada büyüdü. Türkiye'deki kültüre tamamen yabancı; medyanın ilgisini yitirdiği zaman akıbetinin ne olacağı belli değil. Zaten kendisi de söylüyor:

‘‘Türkiye'de özgür olmaktansa, Almanya'da hapis yatmayı tercih ederim...’’

Yazarın Tüm Yazıları