GeriÇocuk Sağlığı Omurga eğriliği erken teşhis edilmezse kalp ve akciğer problemlerine yol açabilir
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Omurga eğriliği erken teşhis edilmezse kalp ve akciğer problemlerine yol açabilir

Omurga eğriliği erken teşhis edilmezse kalp ve akciğer problemlerine yol açabilir

Toplumun yüzde 2 ile 4’ü arasında görülen omurga eğriliği (skolyoz) rahatsızlığının ilaçla tedavisinin olmadığı ve erken teşhisin hayati önem taşıdığını belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Ali Özgür, skolyoz hastalığı hakkında önemli bilgiler verdi.

Skolyozun üç ana başlık altında toplandığını ifade eden Uzman Dr. Ali Özgür, “Skolyoz bir vertebral hastalık anlamına geliyor. Normalde omurgamız başımızın kaidesinden başlayıp kuyruk sokumuna uzanan kemiksel bir yapıdır. Bunun normalde öne ve arkaya bir takım eğrilikleri vardır. Skolyoz bunların dışında omurganın sağa ya da sola doğru eğri bir hal almasına verilen bir isimdir. Bu hastalığın nasıl oluştuğuna dair çok fazla bir fikir sahibi değiliz ancak yapılan incelemelere göre skolyoz üç ana başlık altında toplanmıştır. Bunlardan biri doğuştan kaynaklanan skolyozdur. Doğuştan gelen skolyozun bebeğin ana rahminde bir takım gelişim dönemlerindeki problemlerden kaynaklandığı kabul ediliyor. İkinci ve en sık gördüğümüz skolyoz tipi ise sebebini bilmediğimizi idiopatik skolyozdur. Bu skolyozların büyük bir kısmını teşkil ediyor. Üçüncü bir sınıflandırma ise nöromusküler sistem hastalıklarının sebep olduğu skolyozlar tipidir” dedi.

Toplumda yüzde 2 ile 4'ü arasında skolyozla karşılaşabiliyoruz

Erken teşhisin önemine vurgu yapan Uzm. Dr. Özgür, “Skolyoz, daha çok gelişim dönemlerinde oluştuğu ya da belirginleştiği için bu dönemlerde tedavinin yapılabilmesi sonuç almak bakımından önemlidir. Bu yüzden mutlaka ebeveynlerin çocuktaki duruş bozukluklarını erken fark etmesi gerekiyor. Çocuklarının bir omzunun veya kalçasının diğerine göre yüksek olduğunu ya da belinde bir eğrilme durumu gördükleri taktirde mutlaka bir fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanına başvurmaları gerekiyor. Toplumda yüzde 2 ila 4 oranında skolyozla karşılaşabiliyoruz. Bu azımsanacak bir rakam değil. Dolayısıyla bu konuda bilinçli olmakta fayda var. Erken tespit mutlaka tedavide başarıyı arttıracaktır” şeklinde konuştu.

Genç kızlarda görülme sıklığı daha fazladır

Skolyozun ilaçla yapılabilecek bir tedavisinin olmadığına dikkat çeken Uzm. Dr. Özgür, "Bizim ünitemizde skolyoz tedavisi fizyoterapistler eşliğinde egzersizler, gerekli olduğu takdirde korseleme yapılarak ve hastalara ev programları verilerek sağlanmaktadır. Aynı zamanda elektroterapi uygulamaları da kullanılarak tedavi yoluna gidilmektedir. Skolyozun ilaçla yapılabilecek bir tedavisi yoktur. Tamamen rehabilitasyon gerektiren bir hastalıktır. Bu yüzden bu konuda herkesin daha fazla duyarlı olması gerekir. Skolyozun erkeklere oranla genç kızlarda görülme sıklığı daha fazladır. Dolayısıyla bu estetik problem toplum içinde önemli bir sorun teşkil etmektedir. Ayrıca sırt bölgesindeki 50 derecenin üzerindeki skolyozlar, kalp ve akciğer problemlerine zemin hazırladığı için de bu sorunun erken tespit edilip tedavi yoluna gidilmesi gerekir" ifadelerini kullandı.

 

False