GeriBebek Sağlığı Ağlayan bebeği susturma yöntemleri
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Ağlayan bebeği susturma yöntemleri

Ağlayan bebeği susturma yöntemleri

Birbirinden değişik yöntemler yeni babalara yardımcı olacak cinsten!

Bir bebek, olağanüstü yüksek bir tonda, avaz avaz ağladığında, ne yapsak da bebeği sakinleştirsek, derdine düşeriz. Bebeği sakinleştirebilmek için niçin ağladığını kestirmeye çalışırız. Özellikle yeni baba olanlar bebek ağladığında iyice panikler ve elleri ayaklarına dolanır. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Erhan Ateş, bebeklerin ağlama nedenlerine ve bunlara karşı uygulanabilecek basit yöntemlere değiniyor.

Bebekler Niçin Ağlar?

Bebek genellikle acıktığında, altını kirlettiğinde, kendini kötü hissettiğinde, diş çıkartma döneminde, uykuya dalmakta zorlandığında, yorgun olduğunda, üşüdüğünde ya da çok sıcak olduğunda, bağırsak gazı ya da kolik sancısı çektiğinde, bir yeri ağrıdığında, bağırsak gazını çıkaramadığında, kucak ve cilt teması istediğinde ağlar. Bazen bebeğin niçin ağladığını anlamak zor olsa da, ağlayan bebeğin öncelikle aç olup olmadığını, altını kirletip kirletmediğini, bağırsak gazını çıkarıp çıkaramadığını, test ederiz içgüdüsel olarak.

Ağlayan Bebeğe Karşı Ne Yapmalı?

Bebekler zaman zaman ağlama krizlerine de girerler. Bebeğin saatlerce ağlaması hem bebeği hem de ebeveyni fazlaca hırpalayacağından, böylesi bir kriz anında almamız gereken önlemlere aşina olmak gerekir. Bir yaşından küçük bir bebek, ağlama krizine girdiğinde, babaya düşen en büyük sorumluluk, mümkün olduğu kadar serinkanlı olmaktır. Ebeveyn paniklediğinde oluşan stresli ortam, bebeği daha da gerer. Babalar, ne kadar sakin olmayı başarırsa, bebeğe o kadar yardımcı olma şansına kavuşacaktır.

- Genellikle üç aydan ufak bebekler zaman zaman avaz avaz ağlama krizlerine girerler ve bu krizlerin sebebi genellikle bebeğin bağırsak gazından müzdarip olması ya da kolik sancılarını hissetmesidir. Üçüncü ayını doldurmamış bebeklerde bağırsak gazı sorunu çok sık yaşanır çünkü bu dönemde bebeğin bağırsağında, süt şekeri demek olan laktozu hazmetmeyi sağlayan laktaz enzimi düzeyi düşüktür.

- Bu dönemde yaşanan ikinci önemli sorun, kolik sancılarıdır. Kolik sancısı ile bağırsak gazı sorunu arasındaki en önemli fark, kolik sancısının günün sadece belirli anlarında ortaya çıkmasıdır. Bebek günün herhangi bir anında bağırsak gazı sorunu yaşabilmekteyken, kolik sancısı sadece akşamüzeri saatlerinde belirir. Kolik sancısının günün sadece belirli saatlerinde ortaya çıkmasının sebebi, bebeğin beyninin ve de merkezi sinir sisteminin henüz olgunlaşmamış olması ve gün içerisindeki uyaranları beyninde süzmekte zorlanmasıdır.

- Karnı tok, altı temiz, öksürük ve kusma gibi herhangi bir hastalık belirtisi göstermeyen bir bebek ağlama krizine girdiğinde, öncelikle paniklemeden bebeği sakinleştirmek gerekir. Bu amaçla bebeğin açık havaya çıkartılması uygun olur. Masaj merhemi ile bebeğin karnına dairesel masaj uygulanmalıdır, eğer bebeğin göbeği düşmüş ise. Masaj öncesi bebeğin karnına sıcak bir şey konması, kan damarlarını genişletecek ve masajın etkisini güçlendirecektir. Bebeğin banyodan sonra rahatladığı daha önce gözlemlendi ise masaj öncesi bebek banyo yapmalıdır. Eğer sakinleşecekse bebeğe kısa süreli emzik verilmeli, bebek rahatlar rahatlamaz emzik alınmalıdır. Bebeğe uzakta çalışan saç kurutma makinesi ya da elektrik süpürgesinin sesini dinletmek de denenmelidir, monoton ritmik sesler bebeği rahatlatabilir.

- Üç aylıktan büyük bebeklerde ağlama krizlerine daha seyrek rastlanır. İlk ayların adaptasyon sorunlarını aşmış olması gereken bebekte şiddetli ağlama hali, baba için pek çok sorun ile ilgili bulgu olup olmadığının araştırılmasını gerekli kılar. Bebeğin diş çıkartmakta olup olmadığı belirlenmelidir. Bebeğin her iki kulağının hassas olup olmadığı, parmak ile kulak önüne bastırılarak irdelenmelidir. Bebeğin idrar yapma anında sancı çekip çekmediği de gözlenmelidir. Bebeğin kakasının iltihaplı olup olmadığı da araştırılmalıdır, kaka rengi, kıvamı, pis koku ve sümüksü yapılar barındırıp barındırmadığı incelenmelidir. Herhangi bir hastalık şüphesinde bebeğin hekimi ile irtibata geçilmeli, bebeğin hekimi ile görüşmeden bebeğe ilaç verilmemelidir. 

False