Zeynep Atikkan: Japonlar Hawai'ye Türkler Miami'ye

Zeynep ATİKKAN
Haberin Devamı

Söylentis i hep vardı da geçen hafta işin aslını astarını öğrendik.

On bin necip Türk'ün Miami'de evi varmış!

Güngör Uras, modern Türkler'in bu emlák işlerini haftada üç gün Miami'ye sefer yapmaya başlayan THY'nın pazar araştırmasına dayandırarak duyurdu. Böylece söylentiyi doğruladı.

Aslında emlakçılar dolaşılsa New York'taki Türkler'in mal varlığı ortaya çıkar. Ve de New York'ta kimlerin ev bark sahibi olduğu Türk kamuoyunu daha çok ilgilendirir. Hele şu günlerde. IMF'nin ekonomiyi kıskıvrak yakalayıp özellikle birer modernite numunesi (on-line sistemler, elektronik bankacılık vs. bir sürü hoş ama içeriği boş laflar) olan bankalara ‘dikkat’ dediği şu milenyum zamanlarında.

IMF Türkiye Masası Şefi Carlo Cottarelli işi ciddiye almış görünüyor. IMF'ye büro açtırtıp alınan önlemlerin seyrini yerinde izletmeye bile kalkıştı. Kendisinin Fon'daki kariyerini parlatacak hatrı sayılır bir çalışma sergiliyor.

Ekonomiye bir gecede acil müdahele yapıldığına göre belli ki bunalım direkten dönmüş. Oysa daha düne kadar dünya ekonomi literatürüne geçecek bir Türk mucizesinden söz ediliyordu.

Tabii durum hiç de öyle değildi. Baştan aşağı çarpık bir düzen ‘dinamizm’ başlığıyla‘uykudan önce’ masalı gibi tedavüldeydi.

İşte o olmayan ‘dinamizmin’ ‘en dinamikleri’ Miami'de mülk sahibi oluverdiler şu birkaç yıl içinde. Ülke yoksullaşırken onlar rant dağıtan ekonominin dinamik unsurları olarak zenginleştiler. Ne kadar vergiyle, kurallılıkla vs. işi olmayan varsa soluğu Fort Lauderdale, West Palm Beach, Golden Beach vs.'de aldı soluğu. Amerikalı emeklilerle birlikte çağı yakalama serüvenine dalıverdiler.

Oysa hangi ciddi müteşebbisin emekliler diyarında kata para bağlayıp plajda güneşlemeye vakti olabilir ki?

Üretmeden tüketen Türk ‘dinamik kesiminin’ çağı atlama çabası kadar can sıkıcı ve hüzün verici bir manzara yok doğrusu. Dünya'nın neresinde olursa olsunlar çağ atlamaya çalışan bu dinamik kesimi tanımak mümkün oluyor. Giyim kuşamdan, konuşma üslûbuna ve tonlamasına kadar öylesine çok ortak noktaları var ki!

Matbaayı Avrupa'dan üç yüz yıl sonra kullanmaya başlayan Türk toplumunun bugünkü dinamik kesimi Internet'i yakalayınca bütün sıkıntılarından kurtuldu. Şimdi çocuklarını da Amerika'nın üniversitelerine yolluyor. Boston Üniversitesi'nin adı Bostonbul olmuş, katlar, son model otomobiller. Ve de Miami'de Amerikalı emekli ile komşuluk yapıyorlar.

Esasında Miami ve çevresinin geleneğinde üçüncü dünyalıları iyi hissettirmek gibi özellik bulunuyor. 1970'lerde Latin Amerika'daki diktatörlerin yakınları Florida'ya akın etmişlerdi. Hemen yanı başlarındaki Amerikan sahillerine atmışlardı kapağı. Latin Amerika'yı yirmi yıl rötarla izleyen Türk dinamikleri ise az mesafe de katetmiyorlar doğrusu. Türkiye'den kalkıp Miami'de çağ atlamaya gidiyorlar.

Maliyesi iflas etmiş ülkenin dinamik unsurları bunlar!

* * *

80'lerin sonunda Japonlar Hawai'nin yarısını satın almışlardı.

Japonya'da kişi başına düşen milli gelirin Amerika'yı aştığı yıllarda. Sanayi devi Japonya'nın ürettikleri hem Amerikan hem de dünya pazarlarını fethediyordu o sıralarda.

Önce ürünler pazara girdi. Amerikan piyasasında cirit attı.

Arkadan Japonlar geldi tapu almaya!

Bu da önemli bir ayrıntı değil mi?

Bayramınız kutlu olsun.

Yazarın Tüm Yazıları