Zayıflama ürünlerine Dikkat

linizi kolunuzu oynatmadan, yiyip içtiklerinizi az da olsa azaltmadan kilo vermek istiyorsanız, her zaman bulabileceğiniz tehlikeli oyuncaklar hep vardı; bundan sonra da olacak: Doğal Zayıflama Destekleri!

Meslek yaşamının uzunca bir dönemini kilo sorunu ile mücadeleye ayıran bir uzman olarak neredeyse yirmi yıldır bu "kerametleri kendisinden menkul" mucizelerle uğraşır dururum. Reçete ile satılan ve doğru zamanda uzman hekimler tarafından kullanıldıklarında gerçekten yararlı olan ilaçlar bu tanımın dışındadır.

ŞARLATAN İLAÇLAR "HER DERDE DEVA"

Her yıl özellikle Mart ve onu takip eden aylarda kilo verme sektörü (!) şöyle bir hareketlenir. Yaza daha ince girmek isteyenler, fazla kilolarına çözüm aramaya çoktan başlamışlardır. Akla ziyan etkilere sahip bitkisel veya doğal ürünler piyasayı dolduruverir. Bunlardan bazıları mucize içeceklerdir: Birkaç günde ya da en fazla birkaç haftada size bir kaç beden küçülme garantisi verir. Hiç birinin bilimsel olarak kanıtlanmış bir etkinliği, arkasında güvenilir bir bilimsel çalışma desteği filan da yoktur. İçlerinde daha atraktif olanları, bir taraftan zayıflatırken diğer taraftan detoks yaptıranları, hatta cildi sıkılaştırıp, kırışıklık azaltanları bile vardır. Bazıları size sadece kilo kaybını değil, selülitlerinizden kurtulmayı bile vaat eder.

"MASUM" LAFINA KANMAYIN

Bu şarlatan ürünlerin ortak özellikleri piyasada en çok üç-beş ay kalmaları, ertesi yıl kutu ve adlarını değiştirip yeniden ortaya çıkmalarıdır. Bir başka özellikleri de çoğu kez "ağızdan ağıza pazarlama" yöntemi ile satılmalarıdır. Şarlatan ürünlerin önemli bir pazarlanma yolu da "evden eve, kapıdan kapıya teslim" sistemidir.

Bu sistemde bırakın doktoru-eczacıyı, eczacı kalfası bile devrede değildir. Bu ürünleri kullandığınızda sağlığınızı ilkokul ya da ortaokul mezunu üç-beş günlük pazarlama kurslarından geçirilmiş insanlara emanet edersiniz. Size bu ürünlerin bir ortak özelliklerini daha hatırlatalım: Bu ürünlerin neredeyse tamamı sağlık bakanlığından değil başka resmi otoritelerden izinlidir. Bu izinler sadece ithalatçı ya da üretici firmanın sunduğu evrakların onayından ibarettir. Çoğu zaman üzerlerinde yazanlar ile gerçek içerikleri aynı değildir. Son olayda karşılaşıldığı gibi çoğu kez insan sağlığını gerçekten tehlikeye atabilecek kimyasallar (sibutramin, tiroid ekstreleri, efetramin, efetra bitkisi eksteleri) "doğal" diye pazarlanan bu ürünlerin içine eklenmiştir. Ve nedendir bilinmez bu ürünler hep masum (!) kaynaklardan, yosunlardan, çiçeklerden, yapraklardan, meyvelerden üretilmiştir.

RUHSATLAR YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLSİN

Sorunun büyüklüğünü sevgili Ayşe Arman günlerdir tüm boyutlarıyla gözler önüne sermeye çalışıyor. Bu masum ürünlerle kilosuyla birlikte sağlığını da kaybeden insanlara, konunun uzmanı doktor ve araştırmacılara, eczacılara ve ithalatçıların görüşlerine yer veriyor. Ortaya çıkan ilk sonuç, sorunun çok önemli olduğu ve bir "halk sağlığı tehdidine dönüşme olasılığı" taşıdığıdır. İkinci sonuç, "bu ve benzeri ürünlerin ruhsatlandırma süreçlerinin yeniden gözden geçirilmesi"nin gerekli olduğudur. Üçüncü önemli ders, sağlığa etkili her ürünün (vitamin, mineral besin destekleri ve bitkisel ürünler dahil) sadece ve sadece eczanelerde satılmasının mecburi hále getirilmesi gereğidir. Çıkarılacak diğer bir ders de şudur: Hızlı kilo vermek isteyenler, bu hayallerini sonsuza dek ertelemeli, bunun yerine beslenme alışkanlıklarını değiştirmeli, aktif bir yaşam sürmeli ve bunları yeni bir yaşam tarzı haline getirmeyi öğrenmelidirler.

Kalsiyum ihtiyacınızı karşılarken

En iyisi doğal yoldan kalsiyum zengini besinler tüketmektir. Süt ve süt ürünleri bu alanda en güvenilir ürünlerdir. Tabletlerle alınan kalsiyum desteğinin kemik sağlığı için gerekli olan D vitamini, magnezyum, fosfor gibi besin öğelerini içermediğini bilmelisiniz. Eğer bu eksikliği süt, yoğurt, peynir, yeşil saplı sebzelerle giderirseniz daha etkili sonuçlar alacağınızdan şüphe etmemelisiniz. Demir ve kalsiyum desteklerini birlikte almamanız gerektiğini de hatırlatalım. Bu mineraller birlikte alındıklarında birbirlerinin emilimini etkilemektedir.

Diyetisyen

Tuğçe ALTAN

BAHÇE


Ara öğün kalorisi peşinizi bırakmaz

Diyet yaparken ara öğünlerin çok önemli olduğunu biliyorum ama bazen ara öğün saatinde hiç acıkmamış oluyorum. Aç olmadığımda ara öğünü yemesem daha çok kilo vermez miyim?

Karnınız aç değilken de yiyin: "En iyi yemek zamanı, tokluk zamanınızdır" deyimi doğrudur. Uzun süre aç kalmamaya, aç değilken bile bir şeyler yemeye özen gösterin. Sık aralıklarla yemek kan insülin ve şeker düzeylerinizi düzenli tutar, açlık duygunuzu azaltır. Unutmayın, ara öğününüzde almadığınız kaloriler peşinizi bırakmayacaktır. Ve ara öğünde tüketeceğiniz masum bir meyve veya kepekli bisküvi akşam yemeğinden sonra dondurmaya veya tatlıya bulanmış bir şekilde tüketilecektir. Ara öğünlerin çoğu, özellikle ikindi öğünü, zamansızlıktan da atlanmaktadır. Bu nedenle o saatlerdeki ara öğünlerin yanınızda bulunur olması veya en azından dışardan satın alınabilir alternatifler olması işinizi emin olun kolaylaştıracaktır. Yarım paket kepekli bisküvi ve ayran veya kayısı artı ceviz veya yarım simit gibi. Unutmayın, hakkı olan kaloriyi vücudunuzdan esirgemeniz, bir sonraki öğünde vücudunuzda yediklerinizi depolama şeklinde bir savunma yöntemi geliştirecektir.

Hayatımızdaki eksiler

tartıdaki artılardır

Diyet ve spor ile zayıflıyorum. Fakat bazen 2-3 hafta üst üste tartıda aynı kiloda çıkınca sinirleniyorum. Kaçamak yapmıyorum aslında ama neden bazen kilo vermem duruyor?

Kilo verme hızınızı etkileyen bazı önemli durumlar vardır. Bunları pozitif ve negatifler olarak ayırarak size aktarayım. Bakalım negatifler mi ağırlıkta, yoksa pozitif tarafınız daha mı yoğun?

7
Çok sayıda diyet yaptım.

7 Aç kalarak zayıfladığım dönemler oldu.

7 Haftada birden fazla kaçamak yapıyorum.

7 Diyet listemde yazanlardan daha az yemeye çalışıyorum.

7 Uyku düzenim çok değişiyor, bazen daha az, bazen daha çok uyuyorum.

7 Yeteri kadar su içmiyorum.

7 Diyette yazanlar yetmiyor, acıkınca atıştırıyorum.

7 Antidepresan kullanıyorum.

7 Gün boyu çok hareketsizim.

7 Dönem dönem spora ara veriyorum.

7 Bana hekimim tarafından verilen ilaçları düzenli almıyorum.

7 Besin desteklerini düzenli almıyorum.

7 Hep mutsuzum, zayıflayacağıma inanmıyorum.

7 Az da olsa alkol almaya devam ediyorum.

7
İlk defa diyet yapıyorum veya birkaç kez (kısa süreli) diyet yapmıştım.

7 Öğün saatlerine çok dikkat ediyorum, araları asla atlamıyorum.

7 Uykularım düzenlidir.

7 Sporumu aksatmıyorum.

7 Haftada (en fazla) birden fazla kaçamak yapmıyorum.

7 İlaç veya besin desteklerini düzenli alıyorum.

7 Stres seviyem bu aralar çok yüksek değil.

7 Diyetimle ilgili değişimleri öğreniyorum.

İşte burada ters orantı karşınızda. Yani hayatınızda eksiler ne kadar çok yer alıyorsa, tartınızda artılar o kadar çok karşınıza çıkabilir...

Yorgunsanız kansızlık testlerini isteyin

Özellikle kadınlarda demir eksikliğine ve diğer sebeplere bağlı kansızlık, yorgunluğun önemli bir sebebidir. Uzun süreli ve ağır periyot kanamaları, yetersiz beslenme, demir eksikliğinin başlıca sebepleridir. Sindirim sistemi yolu ile kan kayıplarının da dikkate alınması gerekir. Sadece demir eksikliğinde değil folik asit ve B-12 vitamini noksanlığına bağlı anemilerde de yorgunluk önemli bir belirgindir. Yorgunluğun yerleşik ve uzun süren enfeksiyonlarda sık görüleceği unutulmamalıdır. Sebebi izah edilmeyen uzun süreli yorgunluklarda enfeksiyonlar akla gelmelidir. ehattat@yasasinhayat.org

Dr. Ece HATTAT
Yazarın Tüm Yazıları