Yusuf Atılgan’ı yeniden okumak

Bir tanesi onların yeniden okuma gündemine gelmesini sağlamak, diğeri de genç kuşağa onu etraflıca tanıtmak ve okutmak.

Sık sık yinelediğim gibi, bir yazarı her kuşak farklı değerlendirir, bu değerlendirme de yalnız bireysel okumaların sınırı içinde kalmaz, başka okurları da etkiler.

Yusuf Atılgan (1921-1989) gibi yazarların akademisyenler tarafından, çeşitli yönlerinin incelenmesi, irdelenmesi gerekli bir girişimdir.

Şimdiye kadar çoğunlukla, üniversite dışındaki eleştirmenler, onun hakkında değerli çalışmalar yaptılar.

Kadir Has Üniversitesi, akademik çalışmalarda yeterince yer almayan yazarlar için sempozyumlar düzenliyor.

Üniversitelerin yazarlarımıza, şairlerimize eğilmeleri yazar için de okur için de yeni okuma yaklaşımlarını ortaya koyar.

Aynı üniversite geçen yıl Tezer Özlü Sempozyumu düzenlemişti.

Bu yıl düzenlenen Yusuf Atılgan Sempozyumu, bugün (18 Ekim 2012) saat 10.00’da başlayacak yarın (19 Ekim 2012) 18.30’da son bulacak.

Her zaman olduğu gibi, konuşmalarda sunulan bildirilerin, özel bir kitapta bir araya getirilmesini önereceğim.

Çünkü sadece gelenler, dinleyenler yararlanacak, diÄŸer okurlar bunlara ulaÅŸamayacaklar. Â

İki gün sürecek sempozyumda, 25 kişi konuşacak. Açış konuşmasını benim yapacağım konferansın kapanış konuşmasını ise Atılgan’ın ailesi yapacak...

* * *

DAHA önceki yıllarda Yusuf Atılgan’la ilgili çalışmalar yapıldı.

Onların bazılarını, belleğimizde iz bırakanları anımsatacağım:

Fethi Naci, Berna Moran, Füsun Akatlı, Nurdan Gürbilek, Enis Batur, Semih Gümüş, Atılgan’la ilgili önemli yazılara, farklı bakış açılarına imza attılar.

Yusuf Atılgan’a Armağan kitabı ve kitap-lık, Notos dergilerinin de özel sayıları okumalarda size yardımcı olacaktır.

Yeni Türk romanını incelemek isteyenler mutlaka Yusuf Atılgan’ın Aylâk Adam’ını okumalılar.

Romanlarında yarattığı karakterler bizim üzerine odaklanacağımız başarı düzeyindedir.

İyi bir romancının yazdıkları yalnızca edebiyat çerçevesi içinde değerlendirilemez, toplumun o anki durumu da mutlaka romanın içine girer. Yazıldıkları zamanın, dönemin de güncesidirler.

Yusuf Atılgan için söylenmesi gereken bir saptamayı unutmayalım.

O, romanı bilen, Türk ve dünya romanının önemli kitaplarını okumuş bir yazardı.

Sanırım yarattığı karakterlerde bunun izini bulabilirsiniz.

Öykülerini incelemede biraz ihmal ettiğimiz kanısındayım.

Çünkü onlar da birer tanıklık belgesidir ve dahası romanlarında yarattığı dünya öykülerinde aynı yoğunlukta karşımıza çıkar...

* * *

İYİ bir yazarı yeniden okumak, değişik yorumları öğrenmek istiyorsanız, sempozyumu izleyin.