Yonca ve köpek balıkları aynı ortamda kafes mafes de yok ayrıca!

Aklım başımda değil. Dudağımda uçuk, çenemde de sivilce çıktı.

Stresten sanırım. Acayip korktum.

Haberin Devamı

KÖPEKBALIKLARIYLA İŞTE BÖYLE YÜZDÜ - WEB TV

 

YONCA TOKBAŞ KÖPEK BALIKLARIYLA BÖYLE YÜZDÜ - FOTOGALERİ

 

Ya sinirsel titreme tuttu, ya su hakikaten soğuktu, ya da kocaman bir akvaryumun içinde, o dar alanda köpek balıkları ile kısa paslaşmalarda bulunmak kastı beni. Tir tir tir titredim.

 

İlk deneyim dediğimiz aynen böyle bir şey değil midir?

 

İlk sevişme de...

 

Ne olacağını bilemezsin. Olunca anlarsın.

 

Haberin Devamı

Bu da öyleydi işte.

 

O kocaman köpek balığı bana bir kol mesafesi kadar yaklaşınca; “Vıyyy Yonca kızım sen n’aaaptın?” dedim kendime. Hayır dahası,ben akvaryumun içindeyim, çocuklarım dışarıda beni izliyor. Hayvan bir arıza yapsa, uyyy bir ısırsa, çocuklarım seyirci bu duruma. Yahu insan hiç düşünmez mi bunu ya? E insan çok düşünürse yapmaz belki. Ama ben yaptım işte. Düşünmedim. Çünkü en büyük hayalimdi. Gerçek oldu. Unutamıyorum günlerdir. Rüyaydı sanki...Çenem de hala ağrıyor. Çok sıkmaktan herhalde.

 

***

 

Boyu 3 metre ve hamile!

 

Dubai Mall çoook çok büyük bir AVM. İnsanın alışveriş yapma zevkini öldüren cinsten. Aradığını bulmak için yürü yürü fenalık geçirip en sonunda alacağını almaktan vazgeçiyorsun. İçinde de çoğunluğu köpek balığı olan, 33bin balığın bulunduğu dünyanın en büyük akvaryumu var. Köpek balıklarından biri hamileydi. Kocaman olanı. Kendisi tam 3 metre, üüüç!

 

Öyle ilginç bir tür köpekbalığı ki bu, 2 rahimli. Her iki rahimde de bebekleri varmış. Ama rahimdeki en güçlü bebek diğerlerini yiyor ve o dünyaya geliyormuş. “Amaaan!” dedim, “İçeride hanedan kavgası var, kan gövdeyi götürüyor; ama bizimki maşallah gayet rahat yüzüyor.” Gerçi bakışlarını hiç tekin bulmadım. Bacaklarımı toplamışım o geçerken. Fotoğraflarda var. Dikkatli bakın fotoğraflara lütfen. Ne fotoğraf çekmek kolay oldu, ne de video. İçeriye dalarken kamera filan alamıyorsunuz; çünkü balıklar rahatsız oluyormuş. Daha önce tatsız bir kaç tecrübe de yaşanınca, yasaklanmış.

Haberin Devamı

 

Dalış öncesi köpek balıkları alemine dair aman aman aman neler dinledim, neler öğrendim. Dışarıdan görmekle, gözgöze yüzmek başka şeymiş.

 

Hemen parantezi açıyorum. Bu balıklar okyanustan kaçırılıp getirilmiş esir balıklar değiller. Çiftlik balıkları gibi havuzlarda yetiştiriliyorlar. Çünkü zamanında sırf Atlantis Otel’in açılışı için “Sammy” adı verilen zavallı bir köpek balığını okyanustan yakalayıp esir almışlardı da kıyamet kopmuştu. Çok şükür Sammy artık özgür, denizde.

 

***

 

Dalma kursuna gidiş

 

Gece heyecandan uyuyamadım. Sabah kalktım. Hava 44 derece nem, % 60. Cehennem sıcağı. Kahvaltıda hayvanın ağzını sulandıracak kokular salmamak için sucuklu şeyler yememek gibi trajikomik şeyler düşündüm. Dahası uyguladım. Atladım arabaya eğitimin verildiği Al Boom Diving Club’a gittim. Yolda deli gibi Pet Shop Boys Love etc.. dinledim. Gaza geldim.

Haberin Devamı

Eğitimi verenler çok iyi. Bölgedeki sualtı hayatının Palm adası inşaatı sırasında yokedilişine şahit oldukları için, sualtını canlandırmak adına deli gibi uğraşıyorlar. Neyse. Bunu sonra anlatacağım.

Eğitmenim Filipinli Lito önce sözlü-yazılı ders verdi, ardından havuzda deneme yaptırdı. Eğitimin en canalıcı yanı, köpekbalıkları yanaştığında neler yapmamak gerektiğini anlattığı zamandı. Bir de gözlüğüme su kaçarsa ne yapmam gerektiğini öğretmeye çalıştığı an. En çok bu tedirgin etti beni. Ödüm patladı 11. Metrede gözlüğe su kaçacak diye. Bir de köpek balıkları üzerinizden geçerken verdiğiniz nefesden çıkan balonlar karnına değince hayvan uyuzlanıyor ve bir sinyal yollayarak arkadaşlarına; “Burada ilginç bir durum var. Gelin de bakak!” diyormuş. E derinde nefesimizi tutmak da ayrı dert. Zaten ortam klostrofobik. Deniz gibi değil. De ki aksilik oldu... en iyisi düşünmemeli.

Haberin Devamı

 

Biraz içim sıkıldı bunları dinlerken tabi.

 

Ayrıca padim de yok ki! Aldığın bu 2 saatlik eğitim sonucu hocayla Allah ne verdiyse dalıyorsun. Problem anında ne yapılacağını, nelere dikkat etmem gerektiğini, asla el kol sallamamam gerektiğini, sürekli etrafımı kolaçan etmemi, dikkatli olmamı, balıklara asla dokunmamamı söylediler.

 

Beni iyice gerdiler.

 

Bir de bu su altı el kol hareketlerini öğrenmek lazımdı tabi, adam anlattı, ben tam çorba oldum iyi mi!

 

***

 

Dalışa gidiş

 

Dalma saatim saat 15:00’dı.
Çocuklarla beraber gittik. O kadar heyecanlılardı ki, bana bir sürü pankart hazırlamışlar. Çok güldüm.

 

Kızım kameraman oldu. Videoda gördüğünüz her şeyi o çekti. En zor görev onundu aslında. Çekimleri seyrederken de pek heyecan yaptı ve hem anneyi seyredeyim hem çekeyim derken bana fazlaca odaklanıp bütünü kaçırdığı için de çok hayıflandı. Olsun. Bence kimse bu işi onun kadar güzel yapamazdı. Hepimize inanılmaz büyük bir hatıra kaldı. Yani, diyeceğim o ki, seyrederken çekimlerin 10 yaşında bir çocuğun çekimleri olduğunu unutmayın. Takdir edin... J

Haberin Devamı

 

Dalmadan önce bir dolu kağıt imzaladım. Başıma ne gelirse gelsin suçlusu benim diye. J Kendim ettim, kendim buldum, pişman değilim, diye.

 

Yetmedi tam giyinmeden önce bir video seyrettirdiler, işte orada tabana kuvvet kaçasım geldi yeminle. Daha önce dalanların yaptığı hatalardan oluşan bir kesit. Seyredince fena oldum. Çünkü adamın biri sağdan geldiğini farketmeyip burun buruna kalınca koca balıkla öyle bir şoka girip sıçrıyor ki, köpek balığı bir kuyruk savuruyor adam duman, eğitmen duman...

 

Kalbim gümbür gümbür giyindim. Tüpü taktık. Ağırlıkları yüklendik.

 

Bildiğim tüm duaları okudum.

 

Paletleri, gözlüğü taktık ve dalmaya başladık.

 

***

 

Sağım solum köpek balığı

 

Önce 5 metreye indik. Kulaklarımızdaki basıncı ayarladık. Sanırım 3-5 dakika bekledik.

 

Nasıl bir titreme tuttu beni anlatamam. Çıksam çıkamam, bağırsam bağıramam. Her yer cins cins boy boy balık dolu. O benim uzaktan gördüğüm köpekbalıkları inanılmaz kocamanlarmış ve de sanki sayıları artmış.

 

Tigershark denen cins her bulduğunu yiyormuş,

Hammerhead dedikleri de aynen, Sandtiger keza...

Hepsini geçtim,yahu bu köpek balıkları cirit atıyor etrafımda! Ve ben tirtir titriyorum aralarında. Bir de klostrofobik geldi ki ortam anlatamam size. Hani deniz olsa sanki uçsuz bucaksız daha iyi...

 

Adam onay verdi, başladık inmeye. Pür dikkat. Üzerimizden malum dev köpekbalığının geçmediğinden emin olarak ve diğerlerine yol vererek. Kollarımızı açmadan, paletleri yavaş yavaş süzerek. Ürkek ürkek...

 

Bir yandan müthiş bir his. Bir yandan ürkütücü. Rüyadayım sanki.

 

11 metreye indik ve demir attık.

 

O da ne!?

 

Çocuklarım gözleri faltaşı olmuş karşımda, eşim yanında Sayın Konsolosumuz Ümit Bey’le beraber gülümseyerek bakıyor bana. Sağolsun Devletimiz de yanlız bırakmamış yani beni o sırada. Dubai’ de bunu yapan ilk Türk kadını olarak geçtim resmi kayıtlara J.

Derken o kocaman köpek balığı geçmez mi önümüzden... Size yemin ediyorum, nutkum tutuldu. Ağzını açsa yarımı tek lokmada yutardı.

Heyecandan ayağıma o an kramp girdi. Hoca gayet sakin yardım etti.

 

Azıcık gerginliğim geçer gibi oldu derken, haydi bu sefer öbürleri resmi geçit halinde bir bir gelip bana bakıp bakıp gitmeye başladılar...

 

Ufukta o hamile ve sinirli olan görününce hoca yukarı işareti yaptı, benim asfalyalar orada azıcık attı.

 

Başladık yükselmeye, bizimki geliyor. Nasıl yavaş, nasıl nazlı, nasıl güzel ve nasıl şakası yok.

 

Süzülerek geçti altımızdan... Baka kaldım arkasından.

 

Gördüğüm en büyük vatos geldi arkasından, onun arkasından buranın balığı Hamur’ un en babası. Hayvan benden 3 kat büyüktü resmen.

 

Fakat tüm bu muhteşem manzara içinde akvaryum beni inanılmaz daralttı. Açık denizde hiç hissetmediğim bir fenalık çöktü içime. Denizde saatlerce dalmak istiyorsun, deniz seni çağırıyor, burada her şey üzerine geliyor.Paletin sağa değecek sola değecek stres, elin kolun kısıtlı... Kasıldım kaldım. Ha sanki etmeme şansım varmış gibi paniğimle başettim, kendimi sakinleştirdim. Yeni bir şey daha öğrendim. Panik anında sükunet.

 

Aradan geçen zamanla insan sakinleşiyor, ortama ayak uyduruyor.

 

Bana bakan çocuklarıma ve eşime el salladım bir ara. Akvaryumda seyredilen bir balığım ben de yani o sırada... Yanlarında duran Lila ve Nis’in o bana şaşkınlık içinde bakan koccaman gözlerine bakakaldım.

 

O çocuk dünyalarında neler düşündüler acaba?

 

Vakit doldu. 40 dakika.

 

5 metrede mola verip çıktık yukarıya.

 

***

 

Hayatımda bir sürü peri masalı var benim. Annemden, babamdan yadigarlar bana. Bazıları annanem, babannemden yadigar hatta.

Onları anlatıyordum çocuklarıma, şimdi benim kendi masallarım olmaya başladı.

Benden yadigar çocuklarımın çocuklarına...

Bu his çok hoşuma gidiyor.

Darısı onların masallarından kendi torunlarına...

 

Yonca

“rüyada”

 

Kim ne dedi?

 

“Köpek balıklarıyla dalıyorum!” deyince...

 

Kardeşim: Ben yapmam Abla. Sen niye yapıyorsun?

Yengem Emine Kolburan: Kızım Allah sana selamet versin e mi!

Annem: Senin iki çocuğun var, kardeşinin de düğünü var. Sırası mı şimdi? Artık bana yaptıklarını anlatma, yüreğim kaldırmıyor Yonca. Büyüyemedin hala!

Kocam: Tüh! Ben hamileyim diyeceksin sandım. Sevindim. Neyse. Köpek balıkları mı? Yonca sen ne zaman aklı başında olacaksın, ben o halini de görebilecek miyim? Neden böyle şeyler hep bi senin aklına geliyor. Beni bekle ama, geliyorum bunu kaçırmam asla.

Oğlum: Anne ben seni çok seviyorum ve seni hiç unutamayacağım.

Kızım: Seninle gurur duyuyorum Anne; ama ben de dalabilir miyim seneye?

Kayınvalidem: Ben bizim bu deli gelini ne yapayım bilmem ki? J Balayına gider paraşütle atlar, akvaryuma gider köpekbalıklarıyla dalar... Ne diyeyim ki?

Demet: Yonca sen Jaws’ı seyretmedin mi? Yoksa senin seyrettiğin çakma Jaws’ mıydı? Elini kolunu sakın çok sallama. Sakın köpek balıklarıyla da konuşmaya kalkma!

Semih: Oranı buranı aldırmak için daha iyi bir yöntem bulamadın di mi? Köpek balıklarına yem edeceksin kendini!

Ayşen: Sen ne renkli bir insansın Yonca! Sen amma değişik insansın Yonca!

Lila (5 yaşında): Yonca neden böyle bir şey yapıyor anne? Kocaman balık neden Yonca’ nın yanından gitmiyor anne? Kocaman bu mu demek anne?

Pino: Yonca bu köpek balıkları evcildir umarım!

Kodumgittigiller: Delisin Yonca. Ama denizde dalsaydın daha fenaydı. Doğru düzgün padi almadan dalmamalısın.

Pilates Hocam Dalya: Müthiş bir şey. Umay’da istiyor. Beraber bir daha yapalım. Kızları da alalım.

Fatih Çekirge: Yonca neden böyle bir şey yaptın sen? Neden? J

Sarper: A aa... Niye Yonca?

Patronum Michel: Köpek balıkları için daha çok endişeliyim. Hepsine sabır diliyorum.

Gülüm: Sinan Ali sana tapacak.

Konsolosumuz: Hemen geliyorum. Dalışını kayıtlara alacağım. Çılgınsın; ama bil ki devlet arkanda.

 

Yonca

“hatırat”

Yazarın Tüm Yazıları