YÖK’ün rektör sıralamasını lütfen dikkate almayınız

ABANT İzzet Baysal Üniversitesi’nde rektörlük krizi yaşanıyor.

Haberin Devamı

Abant İzzet Baysal Vakfı Başkanı'ndan Cumhurbaşkanı Gül'e çağrı

Ortaya ilginç bir durum çıktı.

Olayı başından anlatalım.


İzzet Baysal Üniversitesi’nde 7 Ocak’ta yapılan rektörlük seçimlerinde, 2006’dan bu yana görevi sürdüren Prof. Dr. Atilla Kılıç 171, Prof. Dr. Hayri Coşkun 129, Prof. Dr. Ekrem Gürel 48 oy aldı.


Sonuçlar YÖK’e gönderildi.


Fakat, seçim sürecinde yaşanan bazı siyasi girişimler, üniversitenin kurucusu İzzet Baysal Vakfı’nda endişe yarattı. Bunun üzerine Vakıf Başkanı Ahmet Baysal (İzzet Baysal’ın yeğeni), YÖK’ün listesini Cumhurbaşkanı’na sunmasından yaklaşık 14 gün önce (11 Ocak) Cumhurbaşkanı Gül’e bir mektup gönderdi. Baysal, Gül’den rektör atamasında senatonun yaptığı demokratik tercihin dikkate alınmasını istedi.

Haberin Devamı

ATAMA DEĞİŞTİRİLDİ

21 Ocak’ta YÖK’te adaylarla yapılan mülakat sonrasındaki değerlendirmede, üniversitenin belirlediği sıralama değiştirildi. 25 Ocak’ta Cumhurbaşkanlığı’na iletilen listede Prof. Dr. Coşkun ilk, Prof. Dr. Gürel ikinci, Prof. Dr. Kılıç üçüncü sırada yer aldı.


Baysal’ın
bu ‘ricası’nı YÖK’ün sıralaması tahminine dayanarak yaptığı anlaşılıyor. Nitekim, tahmini doğru çıkıyor.


Ahmet Baysal
, bu konuda üzgün... Siyasetin üniversiteye girmesini istemedikleri için YÖK’ün sıralamasına tepki gösterdiklerini söylüyor. Baysal, “Prof. Dr. Coşkun’un, ramazanda üniversitenin sosyal tesislerinde düzenlediği bir iftar yemeğinde AK Parti Bolu milletvekilleri Metin Yılmaz, Yılmaz Coşkunyürek ve AKP Bolu İl Başkanı Ali Ercoşkun’la bir araya geldiğini öğrendik. Bu yemekte yapılan konuşmalardan rahatsız olduk” diyor. Buna karşın vakfın seçimde tarafsız kaldığını, seçimin akademisyenlerin kendi hür iradeleriyle yapıldığını belirtiyor.


Gül
’e gönderdiği mektupta neler yazdığını soruyoruz.


Baysal
şöyle diyor:


“Mektubumun içeriğini şu anda açıklamak istemiyorum. Ama hiç olmazsa 15 dakikalık randevu verilmesini talep etmiştim. Ancak Cumhurbaşkanımızın programı yoğunmuş. Bu nedenle randevu verilmedi.”

Haberin Devamı


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e, köşemiz kanalıyla çağrıda bulunarak şunları söylüyor: “Sayın Cumhurbaşkanımızın, akademisyenlerin hür iradesine önem vereceğini umuyoruz. Hiç ihtimal vermememe rağmen sıra değişikliği yapılacaksa, büyük hata olur. Prof. Dr. Atilla Kılıç’ın çalışmalarını dört yıldır yakından izliyoruz. Dürüst, yapıcı, girişimci bir akademisyendir. Üniversite senatosunun seçimini değiştirmek için herhangi bir gerekçe bulunmamaktadır.”

AKBIYIK’IN DÖNÜŞÜ

BAYSAL’la konuşmamız sırasında ilginç bir durumu da hatırladık.

2005’te Abant’taki üniversitedeki bir temel atma törenine, dönemin rektörü Prof. Dr. Yaşar Akbıyık, kendisinden habersiz davet edildiği ve hükümetin Türk yükseköğretim sistemine karşı tavır ve tutumuna tepki göstermek amacıyla Başbakan’ı protesto amacıyla katılmamıştı. Konu kamuoyunda uzun süre tartışılmıştı. İzzet Baysal Vakfı ise rektörü üniversiteye siyaset karıştırdığı için dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e ve YÖK’e şikâyet etmişti.

Haberin Devamı


Ancak üç yıl sonra bir demecinde Prof. Dr. Akbıyık’ın “Başbakan’ı karşılamadığım için mahcubiyet yaşıyorum” dediği dikkat çekmişti. Aradan geçen zaman içinde yaklaşımını değiştirmiş ki, son rektörlük seçiminde AKP vekilleri ve il başkanı ile buluşturma operasyonunun arkasında Akbıyık’ın olduğu iddia ediliyor. Nitekim, Ahmet Baysal da bu görüşte...

Ne kadar garip, rektörlük yapan bir öğretim üyesi dün Başbakan’a karşı tavır alırken, bugün kutupsal değişim yaşıyor ve yine siyasetin tam göbeğinde.


Tam Gün geri çekilsin

 

ANKARA Tabip Odası Kurulu bu yönde bir açıklama yaptı.

TBMM’den geçen Tam Gün Yasa Tasarısı görüşmelerinde çağrılarına kulak verilmediğini belirtiyor.

Haberin Devamı


Bu yasa ile... “Hekimler, tam gün, tek bir işyerinde günde 8 saat” değil “12, 16, 18, 20 saat çalışsın” deniyor. “8 saat çalışıp belirli bir maaş” değil, “Az bir maaş ama 8 saatten fazla çalışma için ek ücret” deniyor. “Sağlık hizmetinde nitelik” değil “bakılan hasta sayısı” önemlidir, “Kaç hasta bakarsan o kadar para alırsın” deniyor... “Alınan ücretlerin yarısından azı emekliliğe yansıyacak, maaştan her ay fazla kesinti ile emekli maaşı 25 yıl sonunda 2500 TL olsun” deniyor...


“Hastaya yeterince zaman ayırıp nitelikli hizmet sunulsun, hatalar olmasın” değil “Zaman önemli değil ne kadar çok hasta bakarsan o kadar çok para alırsın.

Hatalar için de meslek sigortası yapılır” deniyor... “Ücretlerin yarısı devletten yarısı da döner sermayeden verilsin, döner sermayeye paranın birazı devletten birazı da hastaların ödediği farklardan gelsin” deniyor...Nöbet ücretleri “İş Kanunu’nda belirtildiği gibi normalinden % 50 zamlı” değil “normalin çeyreği kadar” olsun deniyor.“Fazla radyasyona maruz kalan sağlık çalışanları haftada 25 saat değil, 35 saat çalışsın” deniyor.

Haberin Devamı


Bizler ise bir kez daha yasa ile ilgili gerçekleri kamuoyunun dikkatine sunuyor, iş ve gelecek güvencemiz adına, sağlık hakkı adına“Bu yasa onaylanmasın ve geri çekilsin”diyoruz.

 

Kümes ruhsatıyla villa yapmışlar

KALKAN’da akıl almaz imar vurgunu! Kalamar Koyu’ndaki denize sıfır zeytinlik tarım arazisini parselleyip ‘kümes’ ruhsatıyla villa yaptılar. Ardından da İngilizlere sattılar!


Kıyı Yasası hiçe sayılarak yapılan 34 villanın sahipleri arasında eski ANAP ve AKP Milletvekili ve Çevre Komisyonu üyesi Hasan Özyer’in şirketi de bulunuyor. likyahaber.net’ten Yusuf Yavuz resimli-belgeli bu haberin Kalkan’ı karıştırdığını anlatıyor. Başka bilgiler de veriyor: Eski ABD Kongresi üyesi Solarz ve New York Times yazarı Bernstein’ın da aynı koyda 10 dönüm arazi aldığı ortaya çıktı. Avukat Tuncay Koç, bu girişime izin verenlerin yargılanması gerektiğini söylerken, Kalkan Belediye Başkanı Saim Karakurt ise “Kalkan’da imar sıkıntısı çok, teknik eleman yok” diyor.

 

Enflasyon hesabı

 

MERKEZ Bankası, 2010 yılı enflasyon tahminini 1.5 puan yükselterek, % 6.9’a çıkarmış.


Burada iş artık TÜİK’e düşüyor. Ne yapıp edecek, öyle kriterler bulacak, öyle bir hesaplama yöntemi geliştirecek ki, enflasyon oranını Hükümet’in hoşuna gidecek derecede düşük çıkaracak.


Hemen kolları sıvasınlar, çünkü işleri gerçekten çok zor. Allah kolaylık versin!

Metin YAYKINLIOĞLU

Yazarın Tüm Yazıları