EYT’li olmak ya da emekli olmak

EYT’li olmak ya da her şeyden önce bu yazıyı kendisi de 5 yıl boyunca EYT’li olmuş ve sonunda emekli olmuş bir kişi olarak yazdığımı belirtmek isterim.

Haberin Devamı

2001 yılında yaşanan ekonomik kriz sonrasında emeklilik yaşının yükseltilmesi belki SGK kurumunun batmasını engellemişse de sonraki yıllarda toplumsal bir sorun haline dönüşmüştür.

Burada yapılan esas hata yaş, prim gün sayısı ve sigorta süresinden oluşan 3 sac ayağından sadece yaş ile ilgili olan kuralın değiştirilmesi olmuştur.

Böylece sigorta süresi ve prim gün sayısı dolan çalışanlar karşılarında yaş kriteri duvarını bulmuş oldular...

Aslında  EYT olanların bir çoğu benim gibi 40-50 yaş aralığında işini kaybeden ve iş bulamayan çalışanlar.

Yani gerçek sorun işsizliktir. Çünkü çalışabilecek durumda olan hiçbir insan daha düşük bir gelir alacağını bilerek emekli olmak istemeyecektir.

Ancak oluşan tablo insanları emekliliğe muhtaç bırakmıştır. Esas acı olan budur.

Haberin Devamı

Bugüne geldiğimizde iktidar her seçim öncesi haklı gerekçelerle hayır dediği EYT’lilere siyasi gerekçelerle de olsa çözüm arayışına girmiştir.

YILLARDIR ÇÖZÜM BEKLİYORUM

Ancak bu çözüm unutulmamalıdır ki mevcut sisteme büyük bir yük getireceği gibi gelecek nesilleri de dünden daha zor bir  duruma sokacaktır.

Benim gibi yıllarca çözüm bekleyen sıkıntı çeken ve sonunda emekli olan yüzbinlerce insanda çektikleri sıkıntı ile kalacak üzerine bir bardak soğuk su içmiş olacaklardır.

Haksızlık değil mi bu...

İşin diğer trajik durumu da halen çalışmakta olup hak kazandım, emekli olayım, çalışmaya da devam edeyim diyenlerin getireceği ekstra yüktür. Bu bir suiistimaldir ve mutlaka engellenmelidir.

Bu nedenle işverenler şimdiden tazminat derdine düşmüşlerdir.

Sonuç olarak siyasi çıkar amaçlı  çıkacak bu yasa ile kaş yapalım derken göz çıkartılacak ve yeni haksızlıklara neden olunacak iktidar da umduğunu bulamayacaktır.

Veli Ufuk ALP-Makro Ekonomist

ALMANYA ‘GÖÇ’ İSTİYOR AMA ÜCRETLER ÇOK DÜŞÜK

FRANKFURT’tan bir okurumuz ilginç bir eleştiri yapıyor: Almanya’nın ihtiyacı olan elemanları başka ülkelerden alacağı haberlerine kimse pek sevinmesin. Almanya kendi teknik elemanlarını, mühendislerini, doktorlarını bile kendi ülkesinde tutamıyor; senede 50 bin yetişmiş Alman eleman başka ülkelere göç ediyor çünkü Almanya’da kıymetleri bilinmiyor, ücretler diğer gelişmiş ülkelere göre çok düşük. Diğer taraftan, bir kanunun mümkün kıldığı yabancı eleman alma ve çalıştırma mevzuatı, diğer bir kanun ve mevzuat tarafından engelleniyor.

Haberin Devamı

20 sene önce Almanya, ABD’nin ‘yeşil kartı’ gibi bir uygulama denedi. Gelmesi beklenen yabancı elemanlara koşulan şartlar yüzünden, kimse gelmedi. Şartlar, örneğin: 5 sene sonra geri dönme şartı, ailesini getirme yasağı, getiren şirketten başka şirkete geçme veya özerk iş kurma yasakları vs.

Merkel hükümetinin son yıllarında bilgisayar uzmanı ve bakımevlerine eleman getirme projesi de sonuç vermedi. Dışişleri Bakanı birçok Balkan ülkesi ile anlaşmalar yaptı. Ama gelmek isteyenler için vize almak çok zordu, gelen hemşirelerin diplomaları, Kültür Bakanlıklarınca tanınmadı, 30.000 ihtiyaca karşı 2300 başvuru yapıldı. Gelenler ‘kötü çalışma şartları’ ve düşük ücret veya diplomanın tanınması yıllar sürdüğü için geri döndü veya gelemedi.

Haberin Devamı

Almanya, eleman deyince, 1950/60 yıllarındaki ‘Gastarbeiter’ gibi barakalarda kalacak, sosyal hakları olmayan köleler arıyor ve bunu da her seviyede yapıyor.

Almanya’da bir yangına bir kova su dökmeye kalksanız, önce ‘itfaiye diplomanızın denkliğini’ sorarlar, denk değilse su döktürmezler. Böylece biline!

Dr. M. Yavuz DEDEĞİL - KARLSRUHE

BİZ BU FİLMİ DAHA ÖNCE GÖRDÜK

BİR ince küresel operasyon olan İmamoğlu’na verilen ‘ceza’, Kılıçdaroğlu’na, 6’lı Masa’ya, Mansur Yavaş’a ve Erdoğan’a karşı da bir operasyondur ve Türkiye’de Türk milletini de operasyonun içine çekerek, İmamoğlu’ndan yeni bir ‘mağdur’ yani Türkiye’nin Zelenski’sini yaratmaktır.

Demedi demeyin! Sefa YÜRÜKEL

Haberin Devamı

YAZILIMCI YETİŞTİRİLİYOR

KADİR Has Üniversitesi ile İBB, genç kadınların nitelikli eğitimi ve istihdamı adına çok önemli bir proje için işbirliği yapıyor. İBB İnsan Kaynakları ve Eğitim Daire Başkanlığı tarafından hayata geçirilen ‘Kadın Yazılımcı Yetiştirme Programı’, Cumhuriyetimizin 100. yılında 100 kadın yazılımcıyı bilişim teknolojileri sektörüne kazandırmayı hedefliyor. (Bilgi: 100kadinyazilimci.istanbul

BİLİYOR MUSUNUZ?

MİLLİ Eğitim Bakanlığı’nın fikri ve sınai mülkiyet hakları kapsamında yaptığı, Destek Patent’in derlediği TÜRKPATENT’in resmi bülten verilerine göre, 2022 yılında meslek liseleri tarafından patent, faydalı model, tasarım ve marka başvurularında rekor sayıya ulaşıldığını; Türkiye çapında 780’i aşkın meslek lisesi başvuru yaparken, 74 il arasından en fazla başvuruyu yapan ilin ‘Bursa’ olduğunu...

Haberin Devamı

CADDEBOSTAN Kültür Merkezi’nin bu haftaki söyleşi ve imza gününde, Dr. Gülseren Budayıcıoğlu’nun yarın 14.00’te ‘Kırmızı Pelerin’ adlı söyleşide okurlarıyla bir araya geleceğini...

EN BÜYÜK ATATÜRK KÜTÜPHANESİ

HAYIRSEVER işinsanı İnal Aydınoğlu’nun destekleriyle hayata geçirilecek ‘Ataşehir Belediyesi Gönüllü Hizmet Vakfı Atatürk Kütüphanesi’nin temeli, düzenlenen törenle atıldı. Mustafa Kemal Atatürk hakkında çok sayıda kaynak ve kitabın yer alacağı kütüphanenin 2023 yılı içerisinde hizmet vermesi planlanıyor. Ataşehir Belediyesi ile Gönüllü Hizmet Vakfı’nın işbirliğiyle yapılacak kütüphanenin Türkiye’nin en büyük ‘Atatürk Kütüphanesi’ olacağı açıklandı.

ENFLASYONUN İLACI YENİLENEBİLİR ENERJİDE

SEFiA ve APlus Enerji tarafından hazırlanan, elektrik fiyatlarını ve enflasyonu inceleyen bir rapor paylaşıldı.

Rapor, yenilenebilir enerjinin elektrik fiyatlarına ve enflasyona olası etkisini değerlendirmeye çalışıyor ve oldukça önemli verileri ortaya çıkarıyor. Raporun bulgularına göre, bugün 19 GW Olan ‘Güneş ve Rüzgâr Kurulu Gücümüz’ 36 GW olsaydı:

Elektriğin serbest piyasadaki fiyatı daha düşük olacaktı. Serbest piyasadaki elektrik fiyatı, artan YEKDEM maliyetlerine rağmen, 2021 yılı için gerçekleşen değerlere kıyasla yüzde 3.5, 2022 yılının ilk altı ayı için ise yüzde 11.8 daha düşük olacaktı.

Enflasyon daha düşük olacaktı. Temmuz 2022 itibarıyla yüzde 144.61 olarak gerçekleşen yıllık ÜFE enflasyonunun yüzde 129.22, aynı dönemde yüzde 79.60 olarak gerçekleşen yıllık TÜFE enflasyonunun ise yüzde 72.39 olacağı öngörülmüştür.

Daha az enerji ithalatı yapılacaktı. 2021 yılı için ülkenin ithal yakıt faturasının 3.1 milyar USD, enerji krizinin derinleştiği 2022 yılının ilk altı ayı için ise 3.3 milyar USD miktarında düşeceği hesaplanmıştır.

Karbon emisyonu azalacaktı. 2021 yılında 22.9 milyon ton CO2 eşdeğeri, 2022 yılında ise 13.4 milyon ton CO2 eşdeğeri karbon azaltımı yapılacağı görülmüştür.

Yazarın Tüm Yazıları