Bu lokantada aşırıya kaçmadan krallar gibi yemek mümkün

Balıkçı Rıza’yı takdir etmemek imkânsız. Özen gösteriyor, gayret ediyor ve işi severek yapıyorlar. Benim önüme gelenlerle askeri bir tabur doyacağı için hepsini çok ciddi inceleyemedim. Ama “Bu olmamış” diyeceğim hiçbir lezzete de rastlamadım. Tam tersine; memnun kaldığım ya da çok beğenip tekrar denemek isteyeceğim birçok meze ve balık vardı.

Haberin Devamı

Gemlik’te iki kardeşin işlettiği bu balık lokantasını bu yaşa kadar keşfetmediğim için üzgünüm. Çekim için gittiğimde gerçekten beni hem şaşırtan hem hoşnut eden bir ziyafete tanık oldum. En çok şaşırdığımsa bolluk ve cömertlik oldu. İnanılmaz bir çeşitlilik ve zenginlikle karşılaştım. Bir deniz lokantasına gittiğim zaman sınırlı sayıda yemek olmasını yeğleyen biriyim. Örneğin daha yeni Paris’ten döndüm. Çok beğendiğim Table d’Aki her gün değişen üç deniz ürünü ve bir tatlı sunar. Seçim sınırlı ama kalite çok üst düzeydedir. Sevdiğim bir başka lokanta Clamato’ya bakalım. İstiridye çeşitleri. Soğuk ve sıcak 5-7 meze.
Üç salata. Bir ya da iki balık.

Az ama öz benim tercihim. Ama bu ülkemin kültürüne pek uymuyor. Biz çok olsun, bol olsun isteriz. Eyvallah! Ama burada bir sorun ortaya çıkıyor. Meze çok ama hazır alınmış ve özensiz. Balıklar yetiştirme ve tazelik su götürür. Pişirme genelde özensiz ve pek çok balık kurutuluyor. Bu açıdan bakınca Balıkçı Rıza’yı takdir etmemek imkânsız. Özen gösteriyor, gayret ediyor ve işi severek yapıyorlar. Benim önüme gelenlerle askeri bir tabur doyacağı için çok ciddi inceleyemedim. Ama “Bu olmamış” diyeceğim hiçbir lezzete rastlamadım. Tam tersine; memnun kaldığım ya da çok beğenip tekrar denemek isteyeceğim birçok meze ve balık vardı. Başta denediğim 4 farklı zeytin ve sert ve tuzlu bir peynir olan İvrindi kelle peyniri başlangıç için ideal. Lokantanın kullandığı yöresel zeytinyağı da gayet iyi. Fenol açısından zengin ve aromalı. Ekmek yerine gelen Arnavut çöreği ağzınıza layık.Bu lokantada aşırıya kaçmadan krallar gibi yemek mümkünKarides ve domates soslu erişte

Haberin Devamı

Çeşitlilik hakkında bilgi vermek için menüyü yazayım:
Turşulu salata
Kefal ceviche
Tekir ceviche
Lakerda
Somon kurutma
Turşulanmış sardalya
Humus
Sıcak patlıcan salata
Jumbo karidesli keşkek
Patlıcan beğendili ahtapot
Çıtır hamsi
Hamsi kuşu
Yerli kalamar tava
İsli peynir ve patates püreli yerli minik kalamar ızgara
Domates soslu ve karidesli erişte
Dil balığı kavurma
Lüfer şiş
Ayva tatlısı
Kabak tatlısı
Krem brüle
Krem karamel
Sütlü Kemalpaşa
Şambali
ŞekerpareBu lokantada aşırıya kaçmadan krallar gibi yemek mümkünSütlü Kemalpaşa tatlısıBu lokantada aşırıya kaçmadan krallar gibi yemek mümkünSomon füme

Haberin Devamı

Bunlar arasından 4 kişilik bir menü düzenlesem nasıl yaparım? Başlangıçları değiştirmem. Zeytin, İvrindi peyniri ve çörek. Ama çok yememek için dikkat ederim. Baştan doyarsak diğer güzel yemeklere yer kalmaz. Salatayı boş veririm ama tekir ya da varsa turşulanmış sardalya veya ceviche ve kurutulmuş somon ile devam ederim. Somon balığını kendileri rüzgârda kurutmuş, belki o yüzden hızlıca kurutulduğu için rayihası kalmayan kuru ve aşırı isli somon fümelerden daha iyi. Ceviche de ülkemizde genelde çok süre, aşırı ekşi bir limonda bırakıldığı için lezzetini kaybediyor. Rıza’nın versiyonu turunçgiller ve zeytinyağıyla. Peru mutfağıyla özdeşleşen tipik bir ceviche değil ama iyi. Balık doğallığını yitirmemiş. Arkadan humus isterim. Antakya’da çok iyi humuslar yemiştim. Lübnan’da da... İyi humus bulmak kolay değil. Tahin miktarı ve kalitesi de önemli. Burada yediğim humus ağzımda acılık bırakmadı ve nohut tadı belirgindi. Dokusu ipeksi, zeytinyağı mis gibiydi. Patlıcan da iyi ama bunu daha özel buldum. Domates soslu ev eriştesini kaçırmam ve ‘al dente’ pişmiş (dişe gelir kıvamda) rica ederim. Karides çok özel gelmedi. Onun yerine o güzelim İvrindi peynirlerinden bol bol rendelemelerini rica ederim.Bu lokantada aşırıya kaçmadan krallar gibi yemek mümkünIzgara ahtapot

Haberin Devamı

Deniz ürünlerinden iki tane ve bir de balık seçerim. İlki yerli kalamar ızgara. Minik kalamar çok lezzetli. İthal ve kayış gibi kalamarla hiç ilgisi yok. Ama doğallığı bozmamak için altına patates püresi ve başka bir şey istemem. Yüksek ateşe dokundurup almalı bunu. Sadece deniz tuzu ve zeytinyağı. Belki taze kekik. Yanında roka salatası olabilir. İkincisi ahtapot. Çok iyi ve iki aşamalı pişirmişler. Dokusu tam olması gerektiği gibi. Yumuşak sayılır ama pamuk gibi değil. En önemlisi asıl lezzeti veren vantuzları ayıklamamışlar. Ayrıca patlıcan beğendi çok yakışmış. Ateş görmüş ve köz kokan patlıcanla birlikte ahtapot hem doku hem lezzet olarak gayet uyumlu. Eğer mevsimiyse kurutulmadan pişirilmiş lüferle sonlandırırım yemeğimi. Tatlı alacağımı pek sanmıyorum ama şambali dikkatimi çekti. Bu lokantada aşırıya kaçmadan krallar gibi yemek mümkün!

Yazarın Tüm Yazıları