Karlı kışın yıldızları

Çok özlediğimiz kar geldi.. ve şimdi bizim için kış mevsiminde yağan karla beyazlara bürünerek bir başka güzel olan Abant ve Gölcük göllerine gitme zamanı.

Haberin Devamı

 

Ne zaman kar yağsa aklıma ilk önce Abant Gölü gelir. Sonbaharı da güzel ama kar belki de en çok bu göle yakışıyor. Kar da yürümekten keyif alanlar için muhteşem bir parkur. Bolu bölgesinde irili ufaklı bir çok göl var fakat Gölcük ve Abant gölleri bence kar yağdığı zaman kış mevsiminin yıldızları..
Uzun zamandır süren yağışsız, kurak kış günlerine evlerde olduğumuz bu haftasonu yağan karla nokta koyduk, belki de bu satırları okurken pencereden yağan karı izliyorsunuz..Kar herkese moral oldu, doğaya can verdi, heryeri olduğu gibi Abant’ı ve Gölcük’ü beyaz bir örtüyle kapladı.

Karlı kışın yıldızları

Haberin Devamı

Abant ve Gölcük’ü karlı halini merak edenlerle yaşadığımız süreçte kısıtlamalar nedeniyle haftasonu gidemiyorsak biz de hafta içi gideriz değil mi? Üstelik hafta içi çok daha güzel ve sakin olur..Günübirlikte olsa karda yürüyecek olmanın heyecanı, defalarca Abant’ı görmeme rağmen beyaz örtüye olan özlem, karlı Abant’ı yeniden görmek bu güzellikleri farklı açılardan göstermek ve paylaşmak keyif veren bir duygu. Ocak ve şubat aylarında en az 2 kere bölgeye gezimiz var, beni sosyal medya hesaplarımdan takip edin, sizi de bekleriz.

Kartpostaldan Fırlamış Gibi

Karlı kışın yıldızları

Göle Bolu otobanı tarafından giriş yapıyorsanız sizi yakın zamanda yapılan bir ziyaretçi merkezi ve açık otopark karşılıyor. Göl çevresinde tek yön bir trafik var ama arabaların göl çevresinde dolaşması doğal hayata verdiği zarar nedeniyle eleştiriliyor. Gölü yaşamanın ve gezmenin en iyi yolu yürüyüş.
Klasik göl çevresi yürüyüş rotasından biraz uzaklaşmak isteyenler Mudurnu istikametine doğru gölü yukardan gören yola doğru çıkıp gölü yukardan seyredebilir. Hatta bu harika manzarayı gördükten sonra, karlara bata çıka ilerlemeyi göze alıyorsanız 1.300 metresiyle Abant’ın en yüksek noktası olan Keltepe’ye doğru devam edebilirsiniz. Doğa ve göl manzarası daha da güzelleşecek. Abant’a daha önce gelip, bu noktaya çıkmayanlar için gölü daha geniş bir açıyla izleme şansı burada.
Ben çok tırmanmak istemiyorum bana göl çevresinde yapacağım yürüyüş yeter diyenler de göl çevresinde tam bir tur için en az 2 saat ayırmalı.. Tabi ki buna göl kenarında kış mevsiminin olmazsa olmazı mangalda sucuk ziyafeti veya şömine başında sahlep keyfi dahil değil.

Haberin Devamı

EN DERİN YERİ 18 METRE

Karlı kışın yıldızları

Abant Gölü kıyısında üç tane beş yıldızlı otel bulunmakta. Bunlar; Büyük Abant Oteli, Abant Palace ve Abant Köşkü.125 hektar genişliğinde ki gölün denizden yüksekliği 1.325 metre ve göl özellikle kar ve yeraltı suları ile besleniyor. Abant Gölü’nün en derin yeri 18 metre. Göl kış aylarında donuyor ve üstündeki buz kütlesi yaklaşık bir metreyi buluyor. Abant’ta yürüyüş ile birlikte at ve fayton turlara katılabilir, küçük kızaklarla kayabilirsiniz. Abant Milli Parkı’nın 1150 Hektarlık bölümü 1988 yılında “Tabiat Parkı” olarak koruma altına alındı. Milli park zengin bir bitki örtüsüne sahip. Sarı ve karaçam, kayın, meşe, kavak, dişbudak, gürgen, söğüt, ardıç ağaçları ve ormangülü, ılgın, fındık, muşmula, papazkülahı, alıç, çobanpüskülü, kuşburnu, eğrelti, böğürtlen, çilek, nane, ahududu, sarmaşık, ısırgan, atkuyruğu ve çayır otları başlıca ağaç türleridir. Göl kenarı ve su içi de çeşitli su bitkileriyle ve nilüferlerle doludur.

Haberin Devamı

ENDEMİK BALIĞI VAR

Gölde bulunan ve ilginç ve bir hayli uzun bir ismi olan, endemik türdeki Abant alabalığı “salmo trutta fario varyette abanticus” literatüre geçmiştir. Balık meraklıları yılın belirli zamanlarında, ücret ödeyerek bu balığı avlayabilmektedirler.
Abant semalarında ve göl üzerinde su kuşlarından; yaban kazları, yaban ördekleri, balıkçıl, sakarmeke, karabatak, turna; yırtıcılardan; şahin, doğan, atmaca, baykuş; diğer kuşlardan; toygar, alakabak, karatavuk, bülbül, ispinoz ve saka görülmektedir.
Çevredeki köylerden gelenlerin sattığı birçok doğal ürünün bulunduğu milli park girişinin hemen sağ tarafındaki küçük barakadan, bal, peynir, erik kurusu, fasulye, kuşburnu, ıhlamur, kekik ve yakın illerden getirilen birçok doğal ürünleri buradan alabilirsiniz.

Haberin Devamı

STATÜSÜ MİLLİ PARK

Yaklaşık 1.350 metre yükseklikte bir heyelan set gölü olan Abant Gölü’nün kapladığı alan yaklaşık 125 hektar. Abant Gölü’nü özel kılan başlıca özelliklerinden biri de kuzeybatısında bulunan sarı ve beyaz renkli nilüferlerdir. Abant, özel bitki örtüsü nedeniyle “milli park” olarak koruma altına.
Göz alıcı göl manzarasının yanında etrafını çevreleyen köknar, meşe, çam, gürgen, kayın, kestane, yabani meyve ağaçlarının zenginliği, 7,5 km’lik yürüyüş yolu, çevrede yaşayan tavşan, keklik, yaban güvercini gibi hayvanlar, Abant gezisinde fotoğrafını çekmeye doyamayacağınız güzellikler. Böylesi bir doğal ortamın kışın karlar altındaki hali ise elbette ayrı güzel.

Haberin Devamı

Beyaza Kaçış

Yaz mevsiminde nilüferlerin açtığı Abant Gölü ile eş güzellikte başka bir göl varsa o da kışın üzeri buzla, etrafı bembeyaz karlarla kaplı Abant Gölü’dür. Her yerin pamuk gibi karlarla kaplandığı Abant Gölü’nde temiz hava ve beyaz rengin huzuru içinize dolacak. Muhteşem manzara eşliğinde gölün üzerindeki tahta köprüden yürümenin de keyfi bambaşka. Müdavimlerin “Abant’ta ne yapılır?” sorusuna verdiği ilk cevap ise karda fayton gezisi yapmak.

Kışın Yayla Keyfi

Karlı kışın yıldızları

Abant Gölü havzasında Sinekli, Sakarca, Eğreltilik, Eskioba, Kütüklü, Örencik, Sarıyer, Güney, Bulanık, Koyak, Delice, Çepni, Samat, Ferizli ve Mangırlar gibi pek çok yayla bulunuyor. Yaylara kışın araba ile gidilmiyor. Fakat Abant Gölü’nün girişinden Örencik Yaylası’na 20-25 dakikalık kar manzaralı keyifli bir yolculuk yapabilirsiniz. Bir bölümü karlar altında kalan yayla evlerinin fotoğraflarını çekmeyi de unutmayın.

GÖLCÜK GÖLÜ

Aynı güne Abant gölünü ve Gölcük gölünü sığdırmak mümkün, sadece iki gölün arası için bir saatlik bir yolculuğu hesaba katmak gerekiyor. Elbette Abant gölüne daha çok zaman ayırmak gerekiyor, Abant gölünün çevresini yürüyerek iki saatte dolaşabilirken Gölcük gölünün çevresini yirmi dakikada bitirmek mümkün. Bolu şehir merkezinden geçip Gölcük Milli Parkı’na çıkan virajlı tepeleri bir bir aştıkça yükseliyorsunuz ve hava değişmeye başlıyor. Bolu’da güneş varsa Gölcük’te hava bulutlu hatta yağışlı bile olabilir çünkü kısa sürede şehrin kurulu olduğu düzlükten dağın eteklerine doğru bir yolculuk yapıyorsunuz.. Gölcük ‘te yükseklik ve dağın dibi olması nedeniyle sizi buz gibi bir hava karşılayabilir. En güzel doğa fotoğraflarından birini çekebileceğiniz yer olan Gölcük ‘te de iki tane tesis var ve eğer açıksa şömine başında ısınmak mümkün..
Gölün sembolü ve fotoğraf karelerinin vazgeçilmezi ahşap ev geçmişte Trt’de arıza durumunda yayın kesildiği zaman kullanılan unutulmaz manzara resimlerinden..Ziyaretçilerin doğal sandığı Göl aslında Bolu’nun 13 km. güneyinde suni olarak yapılmış bir set gölü. Etrafı çam ve köknar ağaçları ile kaplı gölün muhteşem manzarası ziyaretcileri her mevsim büyülüyor. Gölün yüksekliği 950 metre ve kenarında Orman Bakanlığı’nın misafirhanesi ile bir kır gazinosu bulunuyor.

Karlı kışın yıldızları

KONAKLAMA TESİSİ YOK

Göl çevresinde konaklama tesisi bulunmuyor. Konaklamayı Bolu’da son dönemde açılan yeni otellerde yapmak daha iyi olacaktır. Göl kenarında yanınızda getirebileceğiniz malzemelerle mangal veya piknik yapanlara rastlayabilirsiniz, göl manzaralı kır gazinosunda eğer açıksa tabi, alabalık, kebap türleri yada Gölcük kebabının tadına da bakabilirsiniz. Göl çevresinde yürüyüş yolları, piknikçiler için masalar, çardaklar ve birkaç özellikle fotoğraf tutkunlarının çok işine yarayan ahşap iskeleler var. Bolu’nun sembollerinden çam ormanlarının arasında saklı Gölcük, kış aylarında sıcaklığın sıfırın altına düşmesi ile buz tutuyor.Karla kaplı çam ağaçları ve buz tutan gölün güzelliği gün içerisinde bile farklı ışıkla değişmekte ve göl ortaya “kartpostal gibi” diyebileceğimiz bir tablo çıkarır. Gölcük tabiat parkı özellikle Ankara ve İstanbul’dan gelen tatilcilerin en fazla uğradığı tatil mekânları arasında bulunuyor. her mevsim ayrı güzelliğe bürünen Aladağlar eteğindeki göllerden olan Gölcük. göknar cinsi çam ormanının ortasında yüzük taşı gibi parıldayan bir sudur.

RAHATSIZ EDİCİ SESTEN UZAK

Karlı kışın yıldızları

Abant Gölü’nün aksine Gölcük’te özel durumlar haricinde göl etrafında araçla turlama imkanı yok. bu sebeple hava oldukça temiz ve sessiz. Sizi rahatsız edecek, yürüyüşünüzü olumsuz etkileyecek bir şey yok.
Bence sonbahar dendiğinde Yedigöller, fakat kış dediğinizde kar manzaralarıyla Abant ve Gölcük.. Doğa turizminin bu iki önemli ziyaret noktası yıllardır kaybetmedikleri popülariteleriyle ziyaretçilerini ağırlamayı sürdürüyor. Bu arada unutmadan; Orman Bakanlığı tarafından koruma altında olan göllere giriş ücreti insanların en çok şikayet ettiği nokta..alınan yüksek ücrete karşılık olarak göl çevresinde bulunan tesislerin bazen kapalı olması, wc sıkıntısı, kalabalık dönemlerde oluşan çöp yığınları ve araba kuyrukları, etrafa gelişigüzel parkedilen arabalar ziyaretçiler tarafından eleştiriliyor.

Yazarın Tüm Yazıları