Twitter aklı

Haberin Devamı

Twitter aklı

Eskiden Sabri Sarıoğlu gibi olacağını olmuş bir futbolcuya acayip bir zam yapmak kolaydı. Haber gazetelere ya düşer, ya düşmezdi. Düşse de en fazla bir iki aklı evvel kulübe faks çekip durumu protesto ederdi.


Kenan Evren bundan on beş yıl önce ölseydi hakkında yazılan olumlu şeyler aldığı bedduaları örtebilirdi. Ölünün arkasından kötü konuşulmaz geleneği öyle kolay aşılamayabilirdi.


Eskiden bir kadın şiddete maruz kaldığında “kimbilir o da neler yaptı?” mealindeki her kalabalıkta rastlanan aşağılık yorumlar yapıldığıyla kalırdı. Namus, şeref, onur kılığına girmiş şiddet kendini daha kolay yutturabilirdi.

Haberin Devamı


Artık Twitter var. Bir Twitter aklı var. Ergenlerin futbol tepişmelerinden, fırsatçıların pazarlama numaralarından, trollerin saçma sapan mesajlarından öte artık oto kontrol mekanizması gibi çalışan bir mecra bu.


Diğer taraflarda konuşulmayanı, dikkate alınmayanı ya da kasten es geçileni orada bulabiliyorsunuz. Karşıt görüşte olanların da ruh halini orada gözlemleyebiliyorsunuz.


Duyarlılıkları, öncelikleri, değer yargıları size yakın insanlara rastladıkça bu ülkede yalnız olmadığınızı görüyorsunuz. Hatta gücünüzün hiç de o kadar az olmadığını anlıyorsunuz.


Oradaki mesajların artık gerçek hayatı da şekillendirdiğini fark ediyor ve cesaretleniyorsunuz. Belli ki Twitter’daki atmosferi dikkate almayanın işi giderek zorlaşacak!


Tabii ki rahatsız edici tarafları da var böyle bir ortamın. Tepkilerin linç boyutuna varabilmesi Twitter’ın en kötü tarafı. Ayrıca yalan, yanlış, yanılıtıcı haberler de ekrana düşüp vakit kaybına neden olabiliyor.


Ancak filtreleriniz iyi çalışıyorsa günün sonunda aklınızda kalan hiç de fena olmuyor.


Bizim gibi şeffaflık sorunu olan bir ülkede önemli bir nimet bu.


Şu net: Ahaliyi kandırmak eskisine göre çok daha zor artık!

Haberin Devamı


*****


POPÜLİZM Mİ DEDİNİZ?


Muhalefetin seçim kampanyası sırasındaki vaatlerini popülist bulanlar oldu. Hala daha bunu ifade edenler var.


Divan şairi Hayali beş yüz yıl kadar önce şöyle demiş: “Ol mahiler ki derya içredir deryayı bilmezler…“


Yani “o balıklar ki denizin içindedir, denizi bilmezler”


Demem o ki, bu gezegen 2008 yılından beri Merkez Bankalarının piyasaya verdiği paralarla dönüyor.


Önce FED gevşetti, sonra Avrupa, sonra Japonya, Çin… Ayrıca diğer Merkez bankaları…


Popülizm tarihinde eşi benzeri görülmemiş büyüklükte para, trilyon dolarlar havada uçuşuyor. Sistemin resmen çivisi çıkmış.


Siz de ülke olarak yıllardır bundan nasiplenmişiniz. Daha kolay borç bulmuşsunuz. Pek çok defonuz bu sayede gün yüzüne çıkmamış.

Haberin Devamı


Bu durumda kalkıp emekliye verilecek ikramiyeye popülizm demek hakikaten akıllara zarar.

Yazarın Tüm Yazıları