Tılsım nerede?

Sayısal değil ama bürokratik bir üstünlük sağladıkları muhakkak.

Haberin Devamı

Temizliyorsun, temizliyorsun, bir türlü sıfırlayamıyorsun. Daha uykudaki hücreler de caba.

 

***

 

Sayısal bir güçleri olmadığı, seçimlerde zaten anlaşıldı.

 

Tuttukları hiçbir partiye hayırları dokunmadı. Yarım puan bile katkıları bulunmadı.

 

Ama Askeriye, Mülkiye, Adliye gibi bürokratik kurumlarda, kılcal damarlara kadar yayıldıkları şimdi anlaşılıyor.

 

Düşünün...

 

Bir arenanın tribünlerini bile dolduramazken, devlete paralel biçimde yürümüşler, direksiyonu ele geçirmişler...

 

***

 

Tam 45 yıllık bir çalışma bu.

 

Haberin Devamı

- Bütün hükümetler uyumuş mu?

 

Evet, uyumuş.

 

Daha doğrusu uyutulmuş.

 

Demirel,Özal, Ecevit dahil, Erbakan hariç, hepsi uyutulmuş.

 

Çünkü uyutmak, bunların en büyük meziyeti.

 

- Kendilerini keşfettirmemek.

 

- Gerçek kimliklerini saklayabilmek.

 

- Ve bu sayede yükselebilmek.

 

***

 

Şimdiki iktidar dahil, gelmiş geçmiş hiçbir hükümeti suçlayamam.

 

Çünkü böylesine ustaca bir takiye karşısında, aldatılmayacak insan yoktur.

 

Bütün hazırlıkları niçindi?

 

G Günü içindi.

 

Haberin Devamı

- Nedir G Günü?

 

15 Temmuz mu?

 

Belki de acele ettiler. Belki de acele etmeye mecbur kaldılar. Belki de acemi davrandılar.

 

Belki de ayaklarına dolandı. Ne ise ne...

 

Ama bundan sonrası kolaydır. Zira deşifre oldular. Böyle bir fırsatı bir daha nereden bulacaklar.

 

Papaz her zaman pilav yemez.

 

***

 

İlk uyanan, bence Savcı Nuh Mete Yüksel’dir.

 

1998’de açtığı dava, adam gibi yürüseydi, şimdi bunların hiçbiri olmazdı. Direksiyon kilitlenirdi.

 

Dikkat!..

 

O davanın söndürülmesi bile, bürokratik bir sihirdir.

 

Bilmem anlatabildim mi?

Yazarın Tüm Yazıları